Kabine toplantısı sonrası basın açıklaması yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tutuklanan ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan eylemlerle ilgili konuştu.
"CAMİLERİMİZİN AVLUSUNUN AFFEDERSİNİZ MEYHANEYE ÇEVRİLMESİYLE HİÇBİR PROBLEMLERİ YOK"
Erdoğan, şunları söyledi:
* "Nevruz etkinliklerinden bazı görüntüleri tabii ki biz de tasvip etmiyoruz. Bu yılki kutlamaların gerilimsiz, olaysız, şiddetsiz şekilde gerçekleştirilmesini milletimizin dirliği ve birliği adına çok anlamlı buluyoruz.
* Bir polisimizin ücretini kendi cebinden ödeyerek engelli vatandaşımızdan satın aldığı pamuk şekeri çocuğa vermesi ana muhalefet tarafından eleştiri konusu yapılıyor. Emniyet güçlerimize baltayla, havai fişekle, yanıcı asitle, molotofla, taşla, sopayla saldıran sokak teröristlerine kucak açanlar, polisimizin çocuğa pamuk şekeri ikram etmesini dillerine doluyor. Daha düne kadar şehir şehir oy dilenen kendileri değilmiş gibi, utanmadan pamuk şekeri üzerinden hamaset yapıyorlar. Polise taş, molotof, asit atılmasıyla, baltayla saldırılmasıyla bir sorunları yok. Esnafın dükkanının, camının, çerçevesinin indirilmesiyle bir dertleri yok. Tarihi camilerimizin avlusunun affedersiniz meyhaneye çevrilmesiyle hiçbir problemleri yok.
"İDDİALARA CEVAP VERMEK YERİNE EN BASİRETSİZ VE HUKUK YOKSUNU AÇIKLAMALARA İMZA ATMIŞLARDIR"
* Ama Nevruz bayramında polisimizin çocuklara pamuk şekeri dağıtması bunları rahatsız ediyor. Bu tutarsızlığın, büyük çelişkisinin milletimiz ve özellikle Kürt kardeşlerimizce not edildiği kanaatindeyim. Bu faşizan dil millet karşısında zaman kaybetmiştir, bundan sonra da kaybetmeye mahkumdur. Terörsüz Türkiye hedefine yaklaştıkça bu tür hezeyanlara anlaşılan daha çok şahit olacağız. Milletimizin kırk yıldır kanını, kaynaklarını emen terör musibetinden kurtarmakta kararlıyız.
* Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi, Çerkezi, Lazıyla 85 milyonun emanetini taşıyoruz. Biz dünyanın en büyük en güçlü, yıldızı en çok parlayan ülkelerinden birini, Türkiye'yi yönetiyoruz. Kutuplaşma yerine kucaklaşmayı, kavga yerine dayanışmayı, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini savunmak bize düşendir. Muhabbetin, barışın, kardeşliğin evrensel dilini yüceltmekten geri duymayacağız. Nifak ve nefret saçanlara aldırmadan bolluk ve bereketiyle baharın gelişini simgeleyen Nevruz'u birbirimize yeni bir umutla sarılma vesilesi haline dönüştürmeye gelecekte de devam edeceğiz.
* İstanbul merkezli bir yolsuzluk operasyonun ardından ana muhalefet partisi genel başkanının yaptığı sokak çağrısı sonrası ortaya çıkan ve kısa sürede şiddet hareketine dönüşen olayları milletçe ibretle takip ettik. Marjinal örgütlerin, şehir eşkıyalarının saldırıları sebebiyle 5 günde 123 güvenlik görevlimiz yaralandı. Her türlü provokasyona rağmen sabır ve soğukkanlılıkla görevlerini yerine getiren güvenlik kuvvetlerimizi kutluyor, kendilerine teşekkür ediyorum. Ana muhalefet yöneticileri çok büyük şuursuzluk örneği sergilemiştir. Yolsuzluk, irtikap, iltimas, rüşvet iddialarına cevap vermek yerine en basiretsiz, seviyesiz, ahlak ve hukuk yoksunu açıklamalara imza atmışlardır.
"SON 5 GÜN TANIK OLDUKLARIMIZ BİR GERÇEĞİ GÖSTERMİŞTİR"
* Vandalların saldırılarında yaralanan polisimizin, zarar verilen milyarlarca liralık kamu malının tek sorumlusu sokak çağrısı yapan ana muhalefet partisi lideri ve şürekasıdır. Bunun siyasi hesabı Meclis'te hukuki hesabı yargı önünde sorulacaktır. Son 5 gün tanık olduklarımız bir gerçeği göstermiştir. Türkiye gibi büyük ülkenin basiret, vizyon, kalite açısından çok küçük, iptidai, çapsız bir ana muhalefet partisi vardır. Bunları bırakın devleti, yerel yönetimleri bir belediye büfesi bile teslim edilmeyeceği tekrar ortaya çıkmıştır.
* İSKİ skandalından 32 yıl sonra bu millete dejavu yaşattılar. Güya seçim denilerek yıllarca nasıl bir tiyatro oynandığını dün bizzat görmüş olduk. CHP'nin demokrasi anlayışı, açık oy gizli sayım komedisinin bir adım ötesine geçemediği tekrar ispatlanmıştır. Aradan geçen 80 yıla rağmen zerre kadar değişmedikleri 85 milyona tekrar hatırlatan CHP'nin kendi çalıp kendi oynadığı oyunu tebessümle izlemeye devam edeceğiz.
* Daha önce de birkaç kez çağrıda bulundum, provokasyonlarla vatandaşlarımızın huzurun bozmaktan artık vazgeçin. Cesaretin varsa yolsuzluk, hırsızlık, alınan rüşvet, yapılan usulsüzlüklerin hesabını verin. Yürütülen soruşturmadaki iddialara, tutuklanan kişilere her şeyiyle kefilseniz çıkıp bunu adam gibi açıkça söyleyin. Buna niyetiniz yoksa boşuna milleti germeyin. Sadece sloganını değil zihniyetini de aldığınız banka soyguncusu marjinal sol örgütleri polisimizin üzerine salmayın.
"BUGÜNE KADAR ONURLU DAVRANIŞLARINA HİÇ ŞAHİT OLMADIK"
* Öyle yüksek sesle bağırıyorlar ki aslında yaptıkları işe, söyledikleri söze, sergiledikleri tavra kendileri de inanmadıklarını hal diliyle ikrar ediyorlar. Sözüne ve eylemine inanan insanların duruşunun en küçük emaresi bunlarda mevcut değil. Biz bu riyakarlığa FETÖ olmak üzere ülkemizin başına musallat edilen örgütlerden, gözümüzün içine bakarak yalan söyleyen uluslararası aktörlerden aşinayız. Bunların şovu da perde kapanınca bitecektir. Geriye baktıklarında zerre kadar saygıları kaldıysa ülkeye yaptıkları kötülüklerden inanıyorum ki utanç duyacaklardır. Gerçi bugüne kadar onurlu davranışlarına hiç şahit olmadık. Ama ümidimizi de yitirmek istemiyoruz.
* Türkiye'nin kaybedecek tek bir dakikası bile yok. Ana muhalefet partisi kadroları eski genel başkanlarının o veciz ifadesiyle en iyi yaptıkları iş olan birbirlerini yemeye devam edebilir. Biz sadece işimize bakıyoruz, milletimize hizmete odaklanıyoruz. Ekonomi, güvenlik, savunma, demokrasi adaletiyle güçlü bir Türkiye inşa etmeye odaklanıyoruz. Daha çok çalışacak, daha çok üretecek, sadece bugünün meselelerini çözmekle kalmayıp, Türkiye'yi yarının dünyasına çok güçlü şekilde hazırlayacağız. CHP'nin yolsuzluk operasyonuna verdiği hukuku hiçe sayan tepki, diğer alanlarla birlikte ekonomide temelsiz suni dalgalanmaya sebep olmuştur. İlüzyon ortadan kalktığında yaşananların anlamsızlığı daha iyi anlaşılacaktır.
"SON PİYASA DALGALANMASINI BAŞARIYLA YÖNETTİK"
* Uyguladığımız ekonomi politikasındaki kazanımlara halel gelmesine asla izin vermeyeceğiz. Tarihi seviyelerde düşük cari açık, işsizlik oranlarına ulaştık, mali disiplini güçlendirdik ve enflasyonu kontrol altına aldık. Merkez Bankası'nın rezervlerini güçlendirdik. Ayrıca 6 Şubat depremlerinin yaralarını süratle sarmayla başladık. Bu başarıların hepsini de büyük emek, sabır ve kararlılıkla elde ettik. Ekonomi programımızı uygulamayla aynı azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz.
* Hazine ve Maliye Bakanlığımız, Merkez Bankamız ve ilgili kurumlarımız sağlam uygulama ve güçlü desteğimizle gece gündüz demeden tam bir koordinasyonla çalışıyor. Bundan sonra proaktif ve esnek bir yaklaşımla ihtiyaç duyulan tüm tedbirler alınacaktır. Kurumlarımız, piyasaların sağlıklı işleyişini sağlamak için hem yetkiye hem de iradeye sahiptir. Elimizdeki araçları etkin şekilde kullanarak son piyasa dalgalanmasını başarıyla yönettik. Etkilerini sınırla ve geçici hale getirdik.
* Şahsi menfaatleri için gözlerini kırpmadan ülkeyi ateşe atmak isteyenlerin hırslarına teslim olmayacağız. Türkiye bugünlere sınana sınana gelmiştir. Son 23 yılda nice badireyi atlattık, saldırıyı püskürttük, nice pusudan yara almadan çıktık. Aziz milletimizin hakkını, hukukunu, onurunu korumak konusunda en küçük geri adım atmadık. Herkes artık Türkiye'nin eskisi gibi 3-5 çığırtkanın bağırmasıyla 3-5 vandalın ortayı karıştırmasıyla sarsılan, rotasından sapan, hedeflerinden kopan bir ülke olmadığını bir kez daha görülmüştür. Milletimizin bize daha da güvenmesini bekliyorum."