İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasının ardından CHP’lilerin Cumhuriyet Meydanı'nda başlattığı demokrasi nöbeti devam ediyor. Nöbet 37’inci gününde, İstanbul’daki 39 CHP ilçe başkanı, ilçe örgütü üyeleri ve Esenyurtlu vatandaşların yanı sıra, CHP İzmir il örgütü, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya ile ilçe örgütü, Sakarya İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu, Sakarya Kadın Kolları Başkanı Azize Çeroğlu, Sakarya’nın CHP il ve ilçe örgütünden üyelerin katılımıyla devam etti.

Nöbette, "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Hak, hukuk, adalet" sloganlarının atılırken, CHP Buca İlçe Örgütü nöbet alanına üzerinde 'Adalet öldü', 'Demokrasi öldü' yazan tabut ve üzerinde “Halkın iradesi elinden alındı” yazısı ile zincir bulunan koltuk ile katıldı.

Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, CHP Sakarya İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu, sanatçı Tolga Sağ yaptıkları konuşmalarla Ahmet Özer’e destek mesajları verdi.

Esenyurt'ta tabutlu demokrasi nöbeti: 'Adalet öldü' - Resim : 1

GRUP TOPLANTISI MEYDANDA YAPILDI

Bugünkü demokrasi nöbeti farklı bir protestoya da sahne oldu. Esenyurt Belediyesi’nin CHP'li meclis üyeleri, bugün gerçekleşen meclis toplantısına çağrılmadıklarını belirtti. CHP'li üyeler durumu nöbet alanında düzenledikleri grup toplantısıyla protesto etti. Esenyurt Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Sadettin Yıldırım da meydandaki grup toplantısında konuşma yaptı, iktidarın engellemelerini, kayyum politikasını eleştirdi.

Konuşmaların ardından CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergün açıklamalarda bulundu. Ergün şunları söyledi:

* "Türkiye'de başka yerlerdeki demokrasinin ölmesine izin vermemek için temsili de olsa halkımıza buradan bir mesaj göndermek istiyoruz. Değerli halkımız, biz burada kendimiz için toplanmıyoruz. Sizlerin haklarını, hukuklarını korumak için, sizlerin daha adaletli, daha demokratik bir ortamda yaşayabilmesi için mücadele ediyoruz. Kazanımlarımız sadece kendimiz için değil. Bizim mücadelemiz sonucunda emekli daha iyi bir gelir seviyesine ulaşacaksa, öğrenci yurtları daha çoğalacaksa, çocuk kreşleri daha çoğalacaksa, bunlardan sadece burada mücadele edenlerin çocukları, öğrencileri faydalanmayacak. Hepinizin, ihtiyacı olan herkesin faydalanacağı bir sistem oluşturuyoruz.

* Emekçi sınıfımız, işçi sınıfımız, esnaf sınıfımız, evini zor geçindiriyorsa bu, buradakiler yüzünden değil buradakilerin mücadele ettikleri yüzündendir. Yani ülkeyi yönetenlerin yüzündendir kardeşim. Gelin birlikte mücadele edelim. Birbirimizi kırmadan, dökmeden, birbirimize saldırmadan. Bakın çevremizde olan bitenlere, güneyimizdeki ülkelere bakın. Çok daha demokratik ortamlarda sorunlar çözülecekken, sırf sömürmek için insanları konularıyla, komşularıyla düşman ediyorlar. Bize gereken değerleri biliyoruz; demokratik ortamda barış, eşit haklara sahip olmak, sadece düşünmek değil düşündüğünü de ifade etme özgürlüğüdür."