HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen "Hukuki, Ekonomik ve Sosyal Boyutuyla Asgari Ücret" sempozyumunda, mevcut asgari ücret tespit komisyonunun yetersizliğini ve Türkiye’nin güncel gerçeklerini yansıtmadığını belirtti.
Arslan, sempozyum açılışında yaptığı konuşmada komisyonun yapılandırılmasında ve sonuç olarak belirlenen asgari ücrette eksiklikler bulunduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Biz bugün ki asgari ücret tespit komisyonunun yapısının, bu yapının oluşturduğu asgari ücretin Türkiye gerçeklerini emekçilerin taleplerini karşılamadığını ve bu yapının bizim arzu ettiğimiz asgari ücreti imkanını bize vermediğini söylüyoruz”
Konuşmasında asgari ücretin artık istisnai değil, toplumun geniş kesimleri için yaşam standardını belirleyen önemli bir konu haline geldiğine dikkat çeken Arslan, sürecin çözüm bekleyen bir meseleye dönüştüğünü vurguladı.
ASGARİ ÜCRETLİ SAYISI ÇOK FAZLA
Ayrıca, asgari ücretin gelişmiş demokrasiler ve AB ülkeleriyle kıyaslandığında Türkiye’de daha geniş kitleleri etkilediğine değinen Arslan, şunları söyledi:
“Gelişmiş demokrasilerde ve Avrupa Birliği'nde (AB) asgari ücret bir istisna ücrettir. Bu ücret çok az bir kesimi ilgilendirdiği için hiçbir zaman bizdeki kadar gündem oluşturmamıştır. Asgari ücret konusu daha geniş kitleleri ilgilendiren bir noktaya geldiği için bu konu artık tartışılması ve çözüme kavuşturulması gereken bir konu olmaya başlamıştır”
Türkiye’de asgari ücretle çalışanların oranının yaklaşık yüzde 50’ye ulaştığını belirten Arslan, bu durumun asgari ücreti ülkenin en büyük toplu iş sözleşmesi haline getirdiğine dikkat çekti.
Mevcut komisyonun 1970’li yılların mevzuatına dayandığını ve günümüz ihtiyaçlarını karşılamadığını ifade eden Arslan, yapının daha geniş, katılımcı ve demokratik hale getirilmesi gerekliliğini dile getirdi:
Aslan, "Cumhuriyetin ikinci yüzyılında bu tür dar kapsamlı bir asgari ücret komisyonunun Türkiye'yi temsil etmediğini, endüstri ilişkiler sistemimizin sistemine uygun olmadığını daha da genişleterek, daha çoğulcu, katılımcı, demokratik ve gerçekten toplumun geniş kesimini ilgilendiren asgari ücretin o temsil kabiliyetini, çalışanların temsili konusunda da yeni bir komisyona ihtiyaç var” dedi.
Ayrıca, asgari ücretin belirlenme sürecinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, uluslararası örneklerden yola çıkarak düzenlemenin önemine dikkat çekti:
DÜZENLENMESİ GEREKEN BİR KONU
“İLO'nun 1970 yılında imzaladığı 131 sayılı sözleşmede iki temel konudan bir tanesi; asgari ücret belirlenirken işçiler değil, işçiler ile beraber ailelerin de ihtiyaçları dikkate alınması gerekir diye bir sözleşmesi var. Ülkemiz bunu imzalamadı ama bu önemli bir sözleşme. İkincisi asgari ücret belirlenirken bağımsız danışmanların olması ve bu danışmanların oluşturduğu bir kısım verilerin asgari ücret yapılırken kullanılması gerektiği hususun da iki tane temel yaklaşım var. Bizde buradan yola çıkarak asgari ücret belirlenirken aile hükümlülüklerinin dikkate alınarak bir asgari ücretin belirlenme hususu bizim açımızdan yapılması ve düzenlenmesi gereken bir konuydu.”
Mevcut yapının sürdürülemez olduğuna işaret eden Arslan, önümüzdeki yılların asgari ücret belirleme süreciyle ilgili endişelerini de dile getirdi:
“2025 yılında 2026 yılının asgari ücreti belirleyeceksek bu asgari ücret belirlenirken o üçlü yapının bir ayağının da orada olmayacağını görerek şimdiden acaba nasıl bir komisyon oluşturulabilir? Mevcut komisyon nasıl geliştirilebilir? Mevcut komisyon ile yaşadığımız sorunları nasıl ortadan kaldırabiliriz hususunun da tartışılması gerekiyor. HAK-İŞ olarak bu konudaki hassasiyetimizi, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'ın zaman zaman sitemi olur. Biz gidelim siz mi geleceksiniz? Siz gelin. İnanın böyle bir talebimiz yok. Biz bugün ki asgari ücret tespit komisyonunun yapısının bu yapının oluşturduğu asgari ücretin Türkiye gerçeklerini emekçilerin taleplerini karşılamadığını ve bu yapının bizim arzu ettiğimiz asgari ücreti imkanını bize vermediğini söylüyoruz.”