Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) öldürülen Halil Falyalı'nın kurduğu, eşi ile kumarhane müdürünün de aralarında bulunduğu suç örgütüne ilişkin 13'ü tutuklu 250 sanığın yasa dışı bahis organizasyonu kurduğu iddiasıyla yargılanması yapıldı.

Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 13 tutuklu sanık, tutuksuz sanıklardan bazıları ve taraf avukatları katıldı.

İddianamenin özeti ve kimlik tespitinin ardından sanıklara söz verildi.

“MAAŞIM DIŞINDA MENFAAT ELDE ETMEDİM”

Organizasyonun örgüt yöneticiliğiyle suçlanan tutuklu sanık Baran Karaağaç, 2020 yılında iş ararken Kıbrıs'ta bulduğunu, yaptığı işin kripto para kazanan müşterilerin hesabına para aktarmak olduğunu söyledi.

Çalıştığı süre boyunca menfaat elde etmediğini belirten Karaağaç, "Orada çalıştığım sürece maaşım dışında bir menfaat elde etmedim. Halil Falyalı ile herhangi bir ortamda bulunmadım. Böyle bir oluşumun içinde olduğumu bilseydim hiç işlem yapmazdım. İkametim sabit. Annem rahatsız ve onunla ben ilgileniyorum. Bildiğim her şeyi anlattım, tahliyemi talep ediyorum" dedi.

“PARA TRANSFERLERİNİ VEFAT EDEN KUZENİM YAPTI”

İddianamede örgüt yöneticisi olmakla suçlanan tutuklu sanık Doğan Karakaya, gerçekleşen para transferlerinin vefat eden kuzeni tarafından başka bir cüzdana haberi olmadan aktarıldığını ve bu durumla hiçbir ilgisinin olmadığını ileri sürerek tahliye talebinde bulundu.

Örgüt üyeliğiyle suçlanan tutuklu sanık Erkan Koçak, yasa dışı herhangi bir organizasyonun paralarını aklamadığını ileri sürerek şunları söyledi:

"Ben tekstil sektöründe çalışıyorum. Pandemide tekstil sektörü kapandığı için bir dönem köylerden sebze, meyve toplayıp İstanbul Bayrampaşa'daki hale gönderiyordum. Yaptığım sebze, meyve işi peşin olarak ödeniyordu. Bu yüzden hesaplarımda farklı tarihlerde, farklı kişilerden para aktarımı oluyordu. Halde komisyon kesiliyordu, onu da hal ödüyordu. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum."

“25 BİN TL MENFAAT ELDE ETTİM”

Örgüt üyeliğiyle suçlanan tutuklu sanık Enes Güven, adına kayıtlı şirketin ticari banka hesaplarının maddi menfaat karşılığında kullanımlarına verdiği şahıslarca, yasa dışı bahis işlerinden elde edilen gelirlerin aklanmasında kullanılacağını bilmediğini öne sürdü.

Yaptığı işler sonucunda 25 bin Türk lirası menfaat elde ettiğini belirten Güven, "Söz konusu banka hesapları üzerinden yasa dışı bahis işleriyle ilgili gerçekleştirilen para transferlerini ben yapmadım, tahliyemi talep ederim." ifadesini kullandı.

Örgüt yöneticiliğiyle suçlanan tutuklu sanık Güray Kıroğlu da suçlamaları kabul etmediğini dile getirerek, mahkemeden tahliyesini istedi.

“YAPTIĞIM İŞLEMLER FATURALI”

İddianamede örgüt üyeliğiyle suçlanan tutuklu sanık Hasan Ay, suçlamaları kabul etmeyerek, "Hesabıma gelen paralar, yasa dışı bahisten gelmemiştir. Yaptığım bütün işlemler faturalıdır. Paraların geldiği ve gittiği yerler bellidir. Mağdur durumdayım, 3 çocuğum var, psikolojileri bozuldu. Tahliyemi talep ederim." diye konuştu.

Tutuklu sanık Mehmet Muhammet Erişen de hakkındaki suçlamaları reddederek, herhangi bir bahis sitesinde yönetici veya başka bir konumda olmadığını savundu.

Örgüte yardım etmekle suçlanan tutuklu sanık Selim Kahveciler de suçlamaları reddederek, bahsi geçen sitelere bahis oynamak amacıyla girdiğini söyledi.

Tutuksuz sanık Emircan Ermiş, örgüte yardım etmekle suçlandığını ve suçlamaları kabul etmediğini belirterek, mahkemeden banka hesaplarındaki blokelerin kaldırılmasını istedi.

Diğer tutuklu ve tutuksuz sanıklar da üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini savundu.

TAMAMI TAHLİYE EDİLDİ

Sanık beyanlarının ardından söz alan sanık avukatları ise müvekkillerinin suçsuz olduğunu öne sürerek, mahkemeden tahliye talebinde bulundu.

Sanık ve avukat beyanlarının ardından söz alan cumhuriyet savcısı, tutuklu ve tutuksuz sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu sanıklar Aykut Aydoğan, Bahri Dokuz, Baran Karaağaç, Doğan Karakaya, Enes Güven, Erkan Koçak, Firdes İşlek Güven, Güray Kıroğlu, Hasan Ay, Mehmet Muhammed Erişen, Selim Kahveciler, Seyfi Uslu ve Şeyda Çelik'in tahliyesine karar verirken, tutuksuz sanıklar hakkında bulunan adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına hükmetti. Duruşma, 13 Mayıs'a ertelendi.