14 Temmuz 2024'te Artuklu ilçesi Vali Ozan Caddesi’nde trafik kazası meydana geldi.
Nurullah Çiçek'in kullandığı 34 JZ 0089 plakalı otomobil, yaya geçidinden yolun karşısına geçmek isteyen İbrahim Halil Bumanhan ve Orhan Kemal Duva'ya çarptı.
Ambulanslarla Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan yaralılardan Bumanhan kurtarılamadı; Duva da 1 gün sonra hayatını kaybetti. Gözaltına alınan Nurullah Çiçek, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Kaza, güvenlik kamerasına yansıdı.
Kazaya ilişkin tespit tutanağında, Nurullah Çiçek'in trafiği tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirdiği, hız limitinin 50 kilometre olduğu ve geçiş üstünlüğünün yayalarda bulunduğu, yaya geçidinde çocuklara 50 kilometrenin üzerinde hızla çarptığı kanaatine varıldığı belirtildi.
Ayrıca Çiçek'in sosyal medyada aracıyla hız yaptığı videoları paylaştığı ve bir videosunda 180 kilometre hızla gittiği görüntüleri ortaya çıktı. Bazı sosyal medya kullanıcılarının da paylaşımların altına 'Cani, katil' gibi ifadeler yazdığı görüldü. Mütalaada ise Karayolları Trafik Kanunu'nun 74/B ve 146'ncı maddelerinde belirtilen yükümlülükleri ihlal ettiği, yaya geçidinden geçen yayalara ilk geçiş hakkını vermediği ve yüzde 100 kusurlu olduğunun tespit edildiği belirtildi.
KARAR ÇIKTI
Nurullah Çiçek’in, 'Taksirle öldürme' suçundan yargılandığı Mardin 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 18 Şubat’ta görülen davanın 3’üncü duruşmasında karar çıktı.
Mahkeme heyeti, Çiçek'in taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olduğunun sabit olması nedeniyle 6 yıl hapisle cezalandırılmasına, sanığın eylemini bilinçli taksirle işlediği anlaşıldığından TCK'nın 22/3 maddesi gereğince 2/5 oranında artırılarak 8 yıl 4 ay 24 gün hapis ile cezalandırılmasına ancak sanığın yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle TCK'nın 62/1 maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 7 yıl hapisle cezalandırılmasına, sürücü belgesinin de 2 yıl süreyle geri alınmasına hükmetti.
‘İÇİMİZ O KADAR YANDI Kİ’
İbrahim Halil’in annesi Esra Bumanhan, karara avukatları aracılığıyla itiraz edeceklerini ifade ederek, “Mahkemenin verdiği karar; bizim açımızdan hayal kırıklığı, adalet adına da utanç vericidir. Çocuklarımızı feci şekilde öldürdü, tüm raporlarda yüzde 100 asli kusurlu bulundu. Buna rağmen böyle bir ceza verildi ve iyi hal indirimi yapıldı. Bu trafik magandası, 1,5 sene sonra insanların arasında dolaşacak ve yine hız videoları çekip başka insanların canını acıtacak. Bunu hiç mi göz önüne almadılar” dedi.
Bumanhan, ayrıca, “Bu karar sonrası içimiz o kadar yandı ki, çocuklarımızın da kemikleri sızladı. Biz bu kararı kabul etmiyoruz, üst mahkemeye itiraz edeceğiz. Lütfen bize yardımcı olun. Bu karar olmamalıydı, aldığı ceza çocuklarımızın bir yaşı bile değil. 2 çocuğumuzu öldürdü ama 1,5 sene sonra dışarıya çıkacak, biz bunu hazmedemiyoruz. Adalete güveniyoruz ama adalet tecelli etmedi. İnşallah tecelli eder diye üst mahkemeye de başvuracağız. Bu karar hiç olmadı, böyle bir karar olmamalıydı. Yaramız tekrar kanamaya başladı. Çocuklarımızın kemikleri şu an sızlıyor” diye konuştu.
‘İYİ HAL İNDİRİMİNİ BEKLEMİYORDUK’
Orhan Kemal’in annesi Büşra Duva ise kararın adil olmadığını belirterek, “Kabuk bağlayan yaramız tekrar kanamaya başladı. Karar verilirken, ilk gün yaşadığımız acıları tekrar yaşadık. Çocuklarımız ile beraber ruhumuzu, neşemizi, tüm varlığımızı kaybettik. Ömür boyu yaşayacağımız acının cezası, bu olmamalıydı. Her şey apaçık ortadayken, tüm raporlar gözlerinin önündeyken, yüzde 100 asli kusurlu olmasına rağmen, karar adil değildi. İyi hal indiriminin yapılacağını beklemiyorduk, üst sınırdan cezalandırılmasını bekliyorduk ama öyle olmadı. Alt sınırdan hem ceza verildi, hem de indirim yapıldı. Bu bizi derinden yaraladı, üzdü. Bizim çocuklarımızın kazası, normal bir kaza değildir. Bu bir cinayettir. Bu cinayetin cezası bu olmamalıydı” diye konuştu.
