İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun düzenlediği basın toplantısında gündeme getirdiği bilirkişi ile ilgili TV haberini yayınlayan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Sorumlu Müdür Serhan Asker, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz, Programcı Barış Pehlivan ve sunucu Seda Selek hakkında açılan davanın ilk duruşması görülmeye başlandı.
Tutuklu yargılanan Suat Toktaş ile sanık diğer gazeteciler ve avukatlarının hazır bulunduğu 54. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, salonun küçüklüğü nedeniyle çok sayıda gazeteci giremedi.
Gazetecilerin meslektaşları, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti İstanbul, Ankara ve İzmir temsilcileri, Türkiye Gazeteciler Sendikası temsilcisi, AB Türkiye Delegasyonu, Ankara Barosu yöneticilerinin yanı sıra Yalçın Doğan, Hasan Cemal gibi duayen gazetecilerin de takip ettiği duruşmayı, CHP Genel Başkan Yardımcıları Burhanettin Bulut, Gökan Zeybek, Gökçe Gökçen ile CHP milletvekilleri Ali Gökçek, Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Utku Çakırözer, TİP milletvekilleri Sera Kadıgil ve Ahmet Şık'ın da bulunduğu çok sayıda siyasetçi de izliyor.
SEDA SELEK: GAZETECİNİN MERAK ETMESİ DOĞAL
Duruşmada ilk olarak sunucu Seda Selek savunma yaptı. Selek, 23 yıldır gazetecilik yaptığını ve çeşitli haber kanallarında çalıştığını belirterek, yayın akışlarının bir gün önceden belirlendiğini ancak yayın sırasında bir son dakika gelişmesi olduğunda bunları da sunduğunu anlattı.
Selek, "O gün Ekrem İmamoğlu'nun bir basın toplantısı olacaktı. Biz de bunu ekranlara getirdik ve basın toplantısı bittikten sonra ben de konuklarımla bu konuyu konuşmaya devam ettik. İlerleyen dakikalarda benim kulağıma, önemli bir konu olduğunu ve ekrana verileceği söylendi. Gazeteci arkadaşımız Barış Pehlivan'ın haberi olduğunu biliyordum, içeriğinin ne olduğunu ben o an ekranda da söylüyorum. Bu içerikle ilgili değerlendirme yapacak bir done yoktu. Bilirkişi S.B. çok kısa cevaplar vermiş ve geçiştirmişti arkadaşımızı. Bilgim olmadığı, yayın sırasında gelişen bir olay olduğu gibi bir gazetecilik faaliyetidir. Bilirkişi, bu güne kadar ismi bilinmeyen ama Ekrem İmamoğlu'nun basın toplantısından sonra çokça merak edilmiştir. Bir gazetecinin de merak etmesi, sorular sorması doğaldır" dedi.
Soruşturma ve dava nedeniyle 34 gündür tutuklu bulunan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş da sunucu Seda Selek savunmasını tamamlarken salona getirildi.
Alkışlar eşliğinde salona giren Toktaş'a salondakiler "Hoş geldin Suat Abi!" diye seslendi. Kızı Deniz Toktaş, babasını görebilmek için büyük çaba harcadı. Jandarma bir süre Toktaş'ın çevresinde koridor oluşturdu, hakim fotoğraf çekilmemesi uyarısı yaptı.
KÜRŞAD OĞUZ: GAZETECİLİK REFLEKSİ
Halk TV Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz savunmasında, "30 yıllık gazeteciyim. 1995 yılından bu yana dergilerden internet sitelerine, gazetelerden televizyonlara pek çok önemli medya organında muhabirlikten genel yayın yönetmenliğine kadar farklı kademelerde görev yaptım. Yüzlerce gazeteci arkadaşımla birlikte, her zaman büyük bir heyecan ve merakla, gazetecilikte hep daha iyisini yapmaya çalıştım. Bu davayı kendime veya arkadaşlarıma değil, gazeteciliğe açılmış bir dava olarak gördüğümü belirtmek isterim. Böyle olduğu için de emin olun kendim için değil, ülkem ve çocuklarımız için, gelecek kuşaklar için üzgünüm" dedi.
Soruşturmaya konu olan gün, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İBB ile ilgili davalara atanan bilirkişi hakkındaki basın toplantısını izlediğini, o toplantı başladığı andan itibaren Türkiye'de en çok konuşulan, merak edilen kişinin S.B. isimli bilirkişi olduğunu anlatan Oğuz, şunları kaydetti:
- Tamamen gazetecilik refleksiyle, hakkında pek çok suçlama yapılan bilirkişi S.B.'ın söyleyeceklerini atlamamak, ağzından ne çıkıyorsa onu ikinci bir kez daha net olarak duymak maksadıyla kayıt cihazını açtım ve kaydettim. Bilirkişi, Barış Pehlivan'la yaptığı telefon görüşmesinde son derece rahat, tüm sorulara cevap veren hatta espri yapan bir tavırdaydı. Suat Toktaş'ın da bu kaydın yayınlanmasında tamamen gazetecilik refleksiyle hareket ettiğini biliyorum
- Bu kaydı tamamen gazetecilik refleksiyle yaptığımı tekrar etmek istiyorum. Kaydın programda yayınlandığını daha sonra sosyal medyadan öğrendim. Yukarıda da belirtiğim gibi suç işleme kastımız yoktu. Benim de Suat Toktaş'ın da yoktu. Suat Toktaş'ın da bu kaydın yayınlanmasında tamamen gazetecilik refleksiyle hareket ettiğini biliyorum. Kendisi de benim gibi bahse konu kişiye iddialara ilişkin bir söz hakkı tanıdığını düşünerek bu kaydı o anda yayına girdi.
Kürşad Oğuz, yargılamaya konu suçlamanın, aslında bir gazetecilik başarısı ve gazeteciliğin temel prensiplerinin uygulanmasından başka bir şey olmadığını belirtit.
SUAT TOKTAŞ 34 GÜNDÜR TUTUKLU
Sadece habercilik yaptığını vurgulayarak haberin sorumluluğunu üstlenen Suat Toktaş 34 gündür tutuklu. Suat Toktaş ile arkadaşları hakkında hazırlanan iddianamede, toplam 24 yıldan 55 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Duruşmayı gazetecilerin avukatları, meslektaşları, basın örgütü temsilcilerinin yanı sıra aralarında CHP Genel Başkan Yardımcıları Burhanettin Bulut, Gökan Zeybek, Gökçe Gökçen ile milletvekilleri Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, Utku Çakırözer, TİP Milletvekili Ahmet Şık'ın da bulunduğu çok sayıda siyasetçi izliyor. Yoğun ilgi nedeniyle salona giremeyenler olurken, avukatlar duruşmanın konferans salonunda yapılmasını istedi. Ancak salonda devam kararı alan mahkeme başkanı, kimlik tespitleri ve savunmalarla yargılamayı başlattı.
Duruşma nedeniyle adliye önünde de geniş bir alan polis bariyerleriyle çevrildi. Polis geniş güvenlik önlemi aldı.
KİME, NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca düzenlenip Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianamede, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Sorumlu Müdür Serhan Asker, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz, Programcı Barış Pehlivan ve sunucu Seda Selek için değişik hapis cezaları istendi.
Barış Pehlivan ile Kürşad Oğuz’a “kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, yargı görevini yapanı etkileme, kayda alınan konuşmaların basın, yayın yoluyla yayınlanması” suçlamalarıyla 6 yıldan 14 yıla kadar, Toktaş, Seda Selek ve Serhan Asker hakkında ise “kayda alınan konuşmaların basın, yayın yoluyla yayınlanması, yargı görevini yapanı etkileme” suçlamasıyla 4 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istendi. Gazeteciler hakkında ayrıca siyasi yasak istendi.