Genç Ömer: Cumhuriyet ve Gelecek
Gözaltında olduğum 4. gün… İçeriye gencecik çocuklar, üniversite öğrencileri geliyor. Dertleri net: Gelecek!
Ömer giriyor içeri. Zayıf, yeni alınmış bıyıkları, davudi sesi, daha 20’sinde yaşı, katılıyor sohbete.
Ömer sabah gözaltı sürecindeki babasını anlatıyor, nezarethanede yere yanımıza oturup…
Baba, Ömer’i gözaltına almaya gelen, eve baskın yapan polislere, “Ben AK Partiliyim, size oy veriyorum” diye bağırarak tepki veriyor. Anne sahurda o sırada, korkuyor.
Ömer ise bir sosyal medya paylaşımından “terörist” diye alınıyor.
Durum ve bu toplumun içinde bulunduğu hâl Ömer ve babasının örneğindeki haldir.
AK Partili bir ailenin gelecek umudu olmayan ve “Ben ne yapacağım abi? Hangi okula gideceğim, gitsem nasıl iş bulacağım?” diyen ve adalet isteyen, hukuk isteyen gelecek isteyen oğlu Ömer’le, AK Parti’ye oy verdiğinde kendisine, hayatına, oğluna hiçbir şey olmaz düşüncesinde olan ama oğlu silahla evinden gözaltına alınan baba arasındadır Türkiye…
Türkiye, bir parti seçmenin, partili olmanın ötesinde bir yerdedir.
Gencecik Ömer’e nezarethanede, “Abi çıkacağım, yine gideceğim Saraçhane’ye ne yapayım?” dedirten hukuksuzluk ve demokrasi eksikliğindedir. Cumhuriyet’in değerlerinin tahrip edildiği yerdedir Türkiye.
Ömer’in cesareti o babayı ikna eder, bundan eminim.
O babanın vicdanı gerçeği görür ve bu ülkenin değişimi için adım atar.
Konu, artık bir kişi, bir parti değildir.
Konu, İmamoğlu ve biz içeridekiler değildir.
Konu, Cumhuriyet’le derdi olanlarla, hatta Atatürk’le derdi olanlarla olmayanlar arasındadır.
Bakıyorum içeride olan tüm kadroya… Hepsi Anadolu çocukları, Cumhuriyet sayesinde bugün seçilmiş ya da yönetici olmuş insanlar…
Erzincan’ın bir köyünde doğmuş Mahir Polat, Trabzon Sürmene’de büyümüş Gürkan Akgün, Giresun’dan çıkmış asker oğlu Murat Ongun, 40 haneli köyden umut olmuş, 15.5 milyon oyla Cumhurbaşkanı adayı olmuş Ekrem İmamoğlu …
Cumhuriyetin eşitliği yok olunca Ömerler umutsuzluğa sürüklenir.
Babası AK Parti’ye oy verse bile silahla girilir eve, alınır.
Kuşak çatışması değil bu, çıkar çatışması da değil.
Atatürk’le derdi olanların kurucu tüm paradigmayı yıkma çabası.
Ezilen ise baba-oğul ve gelecek çatışması.
Ama ne bu gençler izin verir buna, ne de babalar razı gelir.
Bu toprakların vicdanı gün sonunda Ömerleri ezdirmez.
Umut yayar bize, Silivri’deki o 20 yaşındaki genç…
Not: "Ömer" tabii ki gerçek ismi değildi...
Resul Emrah Şahan
Şişli Belediye Başkanı