Hayat boyu first-class uçuş kampanyasını bitiren hikaye: 250 bine 21 milyon dolar değerinde uçtu

American Airlines, 1980’lerde finansal sıkıntılarını düzeltmek için bir plana başvurdu: AAirPass denen hayat boyu first-class biletini 250 bin dolara (bugünün parasıyla bir milyon dolar) satmak!

Steven Rothstein denen bir kişi bu fikrin üstüne atlayarak biletten satın aldı. Hatta yanında bir arkadaşını daha getirmesini ve o arkadaşını da first-class’ta uçurmasını sağlayacak “yoldaş geçişi” için de ekstradan para ödedi.

250 BİN DOLAR VERİP 21 MİLYON DOLAR DEĞERİNDE UÇMAK

Rothstein o zamanki pahalı alışverişinin etinden suyundan faydalanmak için 30 milyon mil yol kat etti. Bu da havayolu şirketine 21 milyon dolar uçuş ücretine mal oldu.

American Airlines 2008 itibariyle bu durumdan rahatsız olarak Rothstein’in hayat boyu uçuş biletinin artık geçerliliğinin kalmadığını açıkladı. Şirket bu haberi, Rothstein tam da başka bir uçağa binmek üzereyken verdi.

Şirketin böyle bir kampanyayı kendi inisiyatifiyle başlatmasına ve Rothstein’in bileti adil bir şekilde almasına rağmen American Airlines, adama bir de dava açtı. Dava dilekçesinde Rothstein’in iki bin koltuk ayırttığı ancak bu koltukların kimse gelmediği için boş kaldığı iddia edildi.

Rothstein yanlış bir şey yapmadığını savunsa da mahkeme 2011 yılında American Airlines lehine karar verdi. 2012 yılının sonlarına doğru taraflar kendi aralarında anlaşmaya vardı ve böylelikle birbirlerine açtıkları davalar düşürüldü.

BUGÜN HAYAT BOYU GEÇERLİ BİLET VAR MI?

Bugün hayat boyu ya da sınırsız biletlere sık rastlanmıyor. Olanlar da herkesin satın alamayacağı kadar pahalı.

Bu türden bir United Airlines biletine sahip olan Tom Stuker, yaklaşık 2,4 milyon dolar tasarruf ettiğini söylüyor. Ancak artık böyle büyük fırsatlara pek rastlanmıyor.

Örneğin WizzAir, yıllık 599 euroya “All You Can Fly” kampanyasında sadece bir adet ücretsiz uçuş sunuluyor. Sonraki uçuşlardaysa 9,99 euro ödenmesi gerekiyor. Frontier’in de benzer bir kampanyası var.

Bu kampanyalar her ne kadar makul görünse de birtakım dezavantajları da var: Bu tür uçuşlarda bagaja izin verilmiyor ve ancak üç gün öncesinden yer ayırttırabiliyorsunuz. Bu da koltuk satışlarında öncelik listesinin gerisinde olduğunuz anlamına geliyor.