İstanbul 1919 yılında işgal altındayken 3. sınıf tıp öğrencisi Tıbbiyeli Hikmet'in önderliğinde, tıp okulu öğrencileri işgali protesto için toplanmış ve onlara dönemin ünlü doktorları da destek vermişti. O günden bu tarihe 14 Mart Tıp Bayramı olarak kutlanıyor ve dünyada sadece Türkiye'de bu tarihte kutlandığı için ulusal nitelik taşıyor.

İŞ BIRAKTILAR

Uzun süredir çalışma koşullarından şikayetçi olan hatta sürekli yurt dışına göç etmeleriyle gündeme gelen hekimler bugün iş bıraktı. Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dr Özgür Öz, sağlık sisteminin sürdürülemez bir hale geldiğini ve bu duruma tepki koymak amacıyla 14 Mart Tıp Bayramı’nda iş bıraktıklarını belirten Öz, şu ifadeleri kullandı:

"Hekim Birliği olarak, yıllardır artan adaletsizliklere, ağır çalışma koşullarına ve sağlık sisteminin sürdürülemez hale gelmesine karşı sesimizi duyurmak için 14 Mart Tıp Bayramı’nda iş bırakıyoruz. Sağlık hizmeti sunan hekimler ve diş hekimleri olarak, emeğimizin yok sayılmasına, çalışma koşullarımızın her geçen gün kötüleşmesine ve mesleğimizin itibarsızlaştırılmasına karşı artık sessiz kalmıyoruz. Diş hekimlerine dayatılan adaletsiz uygulamaları kabul etmiyoruz. Diş hekimleri olarak yıllardır görmezden gelinen sorunlarımız artık tahammül edilemez hale gelmiştir.

RANDEVU LİMİTİ DIŞINDA HASTA SAYISI

Diş hekimlerine günlük randevu limitleri dışında, fiziki ve mesleki sınırları zorlayan hasta sayıları dayatılmaktadır. Bu, hem hekimlerin tükenmesine hem de hastaların nitelikli hizmet almasının önüne geçmektedir. Düşük teşvik dağıtım oranları, sağlık sisteminin yükünü omuzlayan diş hekimleri, teşvik sisteminde adaletsiz oranlarla mağdur edilmektedir.

VARDİYALI SİSTEM AİLE HAYATINI YOK ETTİ

Her bir meslektaşımın yüzde 42'lik geliri gasp edilmektedir. Hasta yoğunluğuna çözüm olarak sunulan vardiyalı sistem, hekimlerin aile ve sosyal hayatını yok sayarak uygulanmaktadır. 00.00 sonrası nöbet uygulaması, gece yarısından sonra nöbet zorunluluğu, dinlenme hakkımızı gasp eden ve sağlık hizmetini sürdürülemez hale getiren bir uygulamadır.

KAMU HASTANELERİNDE MALZEME YETERSİZ

Düşük malzeme kalitesiyle çalışma mecburiyeti, kamuya ait sağlık kuruluşlarında kullanılan malzemelerin yetersizliği, diş hekimlerinin verimli ve güvenli bir şekilde hizmet vermesini engellemektedir. Diş hekimliğinde asgari standart olan 4 el kuralının uygulanmadığı koşullarda çalışmaya zorlanıyoruz. Yardımcı personel eksikliği, hizmet kalitesini düşürmekte ve hasta güvenliğini riske atmaktadır.

Hekimler iş bıraktı: Emekçiler güvencesizlik-şiddet kıskacında - Resim : 1

ŞİDDETİ ENGELLEYECEK TEDBİR ALINMIYOR

Sağlıkta şiddetin önüne geçecek hiçbir gerçekçi tedbir alınmazken, diş hekimleri dahil tüm sağlık çalışanları güvensiz ortamlarda çalışmaya devam etmektedir. Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS), hastaların randevu almasını kolaylaştırmayı hedeflerken hekimler üzerindeki yükü artırmış, planlamadan uzak, sürdürülemez bir hale gelmiştir. Randevu süreleri ve hasta sayıları, nitelikli sağlık hizmeti sunmamızı imkansız kılmaktadır."

TİCARİLEŞTİKÇE ÇETELEŞİYOR

İstanbul Tabip Odası ve sağlık emekçileri örgütleri 14 Tıp Bayramı nedeniyle Taksim'de tören düzenleyip Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde açıklama yaptı. SES açıklamasını okuyan Birsen Seyhan sağlık hizmetinin ticarileştikçe çeteleştiğini belirterek "İnsan hayatını, sağlık emekçisinin emeğini ve onurunu hiçe sayan uygulamalar, olaylar sıradanlaştı. Halkın parası bütçe üzerinden ve teşviklerle özel hastanelere, şehir hastanelerine akıtılırken kamu sağlık kurumları kötürümleşti, faturası da performans -güvencesizlik- şiddet kıskacına alınan sağlık emekçisine kesildi" dedi.