Bilim insanları tarihte ilk kez yaratmayı başardığı iki babalı fare yetişkinliğe girene kadar hayatta kalmayı başardı. Bu çığır açıcı gelişme, bu alanda ileriye doğru atılmış büyük bir adımı temsil ediyor.
Daha önce bilim insanları iki anneli fare yaratmayı başarmıştı. Ama aynı şeyi iki babalı fare için yapmaya kalkıştıklarında daha az başarılı olmuşlardı. İkinci durumda bilim insanları erkek pluripotent kök hücrelerinden yumurta hücresi üretmiş, bunu başka bir erkekten alınan spermle döllemişti.
NEDEN BAŞARILI OLAMIYORLARDI?
Embriyolar bir noktaya kadar gelişse de neticede genomik damgalama olarak bilinen bir sürecin devreye girmesiyle embriyonun büyümesi duruyordu.
Genomik damgalama, gelişim sırasında anne ya da babadan gelen bazı genlerin kapanması sonucunda gelişen bir durum ve bu genetik mekanizma sebebiyle memelilerin tek bir ebeveynden üremesi engellenmiş oluyor.
GEN TERAPİSİYLE MÜMKÜN OLDU
İşte bilim insanları bu kısıtlamalardan kaçabilmek için başarılı olan denemelerinde damgalamadan sorumlu 20 geni hedef almak için CRISPR gen düzenleme teknolojisinden faydalandı.
Bu sayede Cell Stem Cell'de yayınlanan çalışmayı yürüten ekip, iki babalı fare yaratmayı başardı. Üstelik bu fare bir ilke daha imza atarak yetişkinliğe kadar hayatta kaldı.
Araştırmanın yazarları başarılı olmalarını sağlayan şeyin damgalı bölgelerdeki değişiklikler değil, aşırı büyümeyle ilgili genleri kademeli olarak düzenlemeleri olduğunu söyledi.
Bilim insanları ayrıca üstünde oynanmış embriyonik kök hücrelerin, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında çok daha iyi gelişimsel sonuçlar verdiğini söylüyor. Yani iki babalı fareler, doğal yollarla dünyaya gelmiş farelere kıyasla daha yüksek klonllama verimliliğine sahipti.
BAZI OLUMSUZLUKLAR DA VAR
Bulgular, baskılamadaki anormalliklerin memilerde tek eşeyli üremenin önündeki başlıca engel olduğuna dair güçlü kanıtlar sunsa da çalışmanın birtakım sınırlamaları var.
İki babalı bir fare ilk kez yetişkinliğe ulaşmış olsa da bu çalışma için kullanılan farelerin yarısından fazlası büyüyemedi. Büyümeyi başaranlarınsa hayatta kalma oranı nispeten düşük kaldı. Ayrıca yetişkinliğe ulaşan farelerin çoğunun büyümesi farklılık gösterdi, yaşam süreleri kısaldı ve hepsi kısır kaldı.
Ancak ekip, yöntemlerinde yapılacak bazı değişikliklerle bu sorunların giderilebileceğine iyimser bakıyor.