İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, üniversite diplomasına yönelik başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi.
Soruşturma kapsamında İmamoğlu bu sabah 08.50 sıralarında İstanbul Adliyesi'ne giriş yaptı. İmamoğlu'nun 09.00 sıralarında da ifade işleminin başladığı bildirildi.
İmamoğlu, ifade işleminin ardından adliyeden ayrıldı.
İmamoğlu, ifadesinde 'savunma' yapmayacağına işaret etti.
"SAYGIMDAN DOLAYI GELDİM"
İBB Başkanı, şunları dile getirdi:
- Öncelikle kendi duygu ve düşüncelerimi tümüyle iletmek isterim; Bugün burada bir savunma yapmam bekleniyorsa, bunu asla doğru bulmuyorum. Neyle suçlandığım dahi belli değil, buraya, her ne olursa olsun hukuk devletine ve yargı makamlarına olan saygımdan dolayı geldim. Ancak saygım gereği verdiğim bu beyanların bir savunma amacı taşımadığını, şahsıma yöneltilen, artık sayısını bile hatırlayamadığım, hukuksuzlukların kayda geçirilmesi için yapıldığını belirtmek istiyorum.
"BİR AYDA ÜÇÜNCÜ KEZ İFADEYE ÇAĞRILMAM..."
- Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği, soruşturma süreçlerinin keyfilikten uzak, adil ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi esastır. Son bir ay içinde üçüncü kez ifadeye çağrılmam, yürütülen sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıkça göstermektedir. Hakkımda yürütülen bu sürecin niteliği ve zamanlaması da bu gerçeğin bir başka kanıtıdır. Gerçeklerin çarpıtıldığı, belgelerin gizlendiği, kanun ve yönetmeliklerin görmezden gelindiği, hatta bugünün kanunların 35 yıl önceye işletilmeye çalışıldığı bir rapor hazırlanmış ve bu rapor esas alınarak hakkımda suçlama yöneltilmiştir.
"AĞIR BİR HAKSIZLIK"
- Oysa bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır. Avukatlarım bu konuda gerekli suç duyurularında bulunmuştur. Bu vesileyle, sizden de bu raporda sorumluğu bulunan kişiler hakkında
gerekli yasal sürecin işletilmesini talep ediyorum. Demokratik meşruiyetini dört seçim zaferiyle ve 16
milyonluk bir şehrin iradesiyle pekiştirmiş bir belediye başkanını; hak yememiş, hakkını da
yedirmemiş bir vatandaşı, hukuki temelden yoksun ve mesnetsiz iddialarla suçlamak, hem hukuk devletini hem de halkın demokratik iradesine yönelik ağır bir haksızlıktır.
- Türkiye'nin bir hukuk devleti olması gerektiğine inanan herkesin bu konularda daha özenli davranması gerekmektedir. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna olan inancımı koruyarak, adaletin hukuk kurallarına uygun bir şekilde tecelli etmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyorum. Suçlamayla alakalı başka söyleyecek hiçbir şeyim yoktur, avukatlarım hukuki açıdan gerekli açıklamaları yapacaktır.
"FUTBOL TAKIMINDA KALECİLİK YAPTIM"
- İlkokula Trabzon Kanuni Süleyman İlkokulu'nda başladım. Kanunu Süleyman ilkokulu'nun sınıfları yaklaşık olarak üçte biri çocuk esirgeme kurumundan gelen çocuklardan oluşuyordu. Çünkü okulumuz çocuk esirgeme kurumunun karşısındaydı. O okulda okumaktan her zaman o arkadaşlarımla arkadaşlık yapmaktan gururla bahsetmişimdir. İlkokulda başarılı bir hentbolcu olduğum için Cumhuriyet ortaokuluna geçiş yaparak orada ortaokulu okumak istediğimi ailemle paylaşmama rağmen ailem spor yapmamı değil okula gitmemi öncelediği için Trabzon Özel Köşk Ortaokulu'na yazdırdı.
- 3 yıl orada ortaokulu başarı ile bitirdim. Aynı okulun lise bölümüne yazılmam için ailemin ısrarına direnç göstererek Trabzon lisesinde okuma talebimin ısrarla dile getirdim. Hatta okullar başlamasına rağmen 1 hafta okula gitmedim. Sonrasında çok istediğim ve hayran olduğum Trabzon lisesinde okula başladım. Lise yaşamımı da bu okulda başarı ile bitirdim. Okulumun 100. Dönem mezunuyum. Okulda futbol takımında kalecilik yaptım.
ÜNİVERSİTE YAŞAMINI ANLATTI
- Daha sonra üniversite sınavında aldığım not olarak KTÜ işletme fakültesine girme arzumu ailem ısrarla kabul etmedi. İnşaat mühendisliği okumamı, işimiz ile ilgili böyle bir okulda okumamın doğru olacağı yönünde taleple karşı karşıya kaldım. Tercihlerimi bu yönde yaptığımdan ötürü puanımın yetmediği, İnşaat Fakültelerine girememiştim.
- Dün gibi hatırladığım tercihlerimi de İstanbul'daki inşaat fakültesi ve KTÜ İnşaat Fakültesi vardı. Daha sonra ailemin yapmış olduğu araştırmayla futbolda profesyonel imza atmama için beni Kıbrıs'ta Doğu Akdeniz Üniversitesinde İnşaat Fakültesinde okumam için Kıbrıs'a gönderdi. Rahmetli amcam ile gitmiş olduğum bu seyahatte Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat bölümü ile ilgili kayıt girişimi yapmış olmama rağmen orada ziyaret ederek gördüğüm Girne Amerikan Üniversitesi İşletme bölümünü çok beğendim.
- Amcamı ikna ettim ve aşağıda anlatacağım şekilde o bölüme kaydımı yaptırdım. Kıbrıs'ta ki öğrenim hayatıma öncelikle Doğu Akdeniz Üniversitesi'ne İnşaat Mühendisliği bölümüne girmek niyetiyle kayıt olmaya gittim. Sonrasında Doğu Akdeniz ve Girne Amerikan Üniversiteleri seviye sınavlarına girdim. İnşaat Mühendisliği okumak istememem hasebiyle Girne Amerikan Üniversitesi'nde İşletme Yönetimi Bölümü'ne 1988 yılında kayıt yaptırdım.
- Basına yansıyan Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisi bölümüne kayıt yaptırmadım. Bu konuda geçen bilgiler yanlıştır. Benim eğitim yaşamım ile ilgili İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezuniyetim sonrası ilgi duyduğum İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler bölümü, personel yönetimi yüksek lisans bölümü sınavını kazandım.
- Yoğun iş yaşamımdan dolayı 2 ders verdiğim bu bölüme devam edemedim. 2010'lu yıllarda geçmişe dönük af çıktığını öğrendiğim esnada tekrar yüksek lisans programıma devam etme başvurumu yaparak hakkımı elde ettim. Derslerimi ve tezimi başarı ile vererek insan kaynakları üzerine yüksek lisans programımı da bitirmiş oldum.
- Bana sormuş olduğunuz Özalp TAZAN o zamanlarda Girne Amerikan Üniversitesi'nde hatırladığım kadarıyla yöneticiydi. Necmettin KARADUMAN ise çok saygın aynı zamanda TBMM başkanlığı yapmış, ailece tanıdığımız Trabzon Milletvekili olduğu için tanırım.
- Geçiş sürecim ile alakalı 1989 yılında Girne Amerikan Üniversitesi'nden İstanbul Üniversitesi'ne geçiş yapanları duymuştum. Bende 1990 yılında geçiş ilanlarını takip ederek başvurumu yaptım. Başkaca söylemek istediğim bir husus yoktur.
ADLİYEDE DİKKAT ÇEKEN ÖNLEM
Öte yandan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Çağlayan Adliyesi’nin etrafının TOMA’larla ve bariyerlerle çevrili olduğuna dikkati çekerek, “Korkmayın; Ekrem Başkan bugün sadece avukatlarıyla ifade vermeye gidecek” dedi.