Ana muhalefetin 23 Mart'ta cumhurbaşkanı adayının belirleneceği ön seçimin tek adayı - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir'de başlattığı çalışmalarını Diyarbakır'da sürdürdü.
Güneydoğu illerinde uygulanan kayyum politikasını eleştiren İmamoğlu, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'ın tutukluluğuna değinerek şunları kayda geçirdi:
- "Gelin birlik olalım, hukuksuzluğu bitirelim. Kimse Selahattin Demirtaş gibi, siyasi rehine olarak haksız yere hapiste tutulamasın.
- Sevgili dostlar, haksızlığı, hukuksuzluğu... Aynı dille İstanbul'da da konuşuruz, Trabzon'da da konuşuruz, Diyarbakır'da da konuşuruz.
- Şimdi aynı şeyi Ümit Özdağ için de yapıyorlar. Siyasi düşüncesi, görüşü yok... Bu kardeşiniz var ya... Bu haksızlık bir AKP'li belediye başkanına yapılsın, koşarak yanına gitmeyen namerttir."
'35 YILLIK DİPLOMAMI GEÇERSİZ İLAN ETMEK İÇİN SEFERBER OLDULAR'
İmamoğlu, kendisi hakkında açılan davalar karşısına korkmadığını yinelerken sözü diplomasıyla ilgili başlatılan soruşturmaya getirdi.
"35 yıllık diplomamı geçersiz ilan etmek için seferberlik ilan ettiler" dedikten sonra şöyle devam etti:
"Saraylardan kimlerin arandığı kulaklarımıza geliyor. Belediyelerimizin hepsi iktidarın kontrolündeki kurumlar tarafından denetlenmiş, şeffaf ihaleleri suç örgütüymüş gibi göstermek için altyapı hazırlanmaya başlandı."
'BEŞTEN KORKUYORLAR'
İmamoğlu, kazandığı seçimlere atıfta bulunarak "Bu yargı eliyle siyaset mühendisliğidir. Bütün dertleri benim. Erdoğan'ın karşısında seçime girmemi engellemek. Çünkü neden korkuyorlar? Beşleyeceğiz değil mi? Beşten korkuyorlar beşten" diye ekledi.

Konuşmasının başında Amedspor'a desteğini ifade eden İmamoğlu "Ceketi çıkart, kolları sıva" tezahüratları sonrası ceketini çıkarttı.
İmamoğlu, sloganlar karşısında partililere "Bundan sonra hep beraber bu yükü yükleneceğiz" yanıtını verdi.
İBB Başkanı'nın Diyarbakır'daki konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
- Her vatandaşımız öncelikle bereketsizlikten şikayetçi. Vatandaş 'Elimize geçen paranın bereketi kaçtı' diyor. Memleketin bereketini kaçıran, insanından uzaklaşan, vatandaşına parmak sallayan, derdiyle dertlenmeyen, tek meselesi koltuğu olan bugünün iktidarıdır.
- Bunların içlerinde iyi niyet, adalet yok. Bunların koltuklarını korumaktan başka dertleri yok. Sebep oldukları haksızlıkların, adaletsizliklerin milletin canını nasıl yaktığını görmüyorlar. Emekli torununa harçlık veremiyorsa bundan ötesi yok.
'ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ'
- İstanbul'da geçtiğimiz 4-5 ayda geçen seneye göre tam iki kat sosyal destek başvuruları arttı. Milyondan iki milyona çıktı neredeyse, ülkenin orta direği resmen tüm gücünü kaybetmiş durumda.
- Biz milletin derdine derman olmak için büyük bir kararlılıkla yola çıktık, asla vazgeçmeyeceğiz. Bu memleketin dilediği ne varsa bizlerle birlikte gelecek. Hep birlikte başaracağız.
'UYKULARINI KAÇIRDIK, KABUSUN KABUSUNA BOĞACAĞIM'
- Memleketin bereketini kaçıranların biz de uykularını kaçırdık. Beni rüyasında ya da kabusunda diyelim görüp uyananlar var yatağından. Ben onları önümüzdeki seçime kadar kabusun kabusuna boğacağım. Ondan sonra bu yürüyüş, o genel seçimde onları evlerine yollayacak.
- Bir kişinin veya bir kadronun yürüyüşünden bahsetmiyorum. Bu CHP'nin tabandan tavana yürüyüşüdür. Bu yürüyüşü tarih yazacak bu yürüyüş bir demokrasi devrimidir.
'HEPSİNİ EVLERİNE YOLLAYACAĞIZ'
- Bu yürüyüşü partimize kazandıran değerli dostlarımız burada. Sandığı milletin önüne koyacağız. O seçimde bunları nasıl giderler bilmiyorum. Geri doğru kaçarken evlerine giderken tökezlenip yere mi devrilirler düşe kalka mı giderler bilmiyorum ama hepsini evlerine yollayacağız.
- Seçim sandığı milletin dertlerine derman olacak tek nokta. Ülkemize hızla bereket gelecek, ülkemiz demokrat bir yönetime kavuşacak. Gelmiş geçmiş en demokrat, en özgürlükçü yönetimi kuracağız. Güçlü bir demokrasi sistemini inşa edeceğiz.
'SON VERMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK'
- Biz o gitsin bu gelsin derdinde değiliz. Bizim derdimiz siyasi ikbal asla değil. Türkiye'yi bu kabustan kurtarmak istiyor muyuz? İşte amacımız derdimiz bu; çocuklarımız, bebeklerimiz için çalışıyoruz.
- Biz israf ve istibdat düzenine yol vermek için yola çıktık. Hiçbir siyasi otorite milletin iradesinin üstüne kayyumlarla çökmesin diye yola çıktı, milletin canı usandı bezdi. Bugün zalimlik yapan bir avuç insanın, yüce Türkiye yargısının bile başını öne eğen gelecekte evlatlarını, torunlarını koruyacak güçlü bir adalet sistemi kurmak için yola çıktık.
- Bir kişiye göre tasarlanmış bu bozuk düzeni değiştireceğiz. TBMM'yi etkin seviyeye ulaştıracağız. Milletin her bir ferdi devletin tek sahibi olduğunu en güçlü şekilde hissedecek. Kimliği, inancı, yaşam tarzı nedeniyle kendini dışlanmış hissetmeyecek.
- Bu güzel ülkede çocuklarımızla birlikte mutlak eşitliğin ve adaletin huzuruyla yaşayacaksınız. Devlette kişiye partiye sadakat değil liyakat esas olacak. Halkçı ve sosyal adaletçi bir düzen kuracağız.
- GAP'ı hak ettiği değere kavuşturacak olan da biz olacağız, Diyarbakır'dan söz veriyorum.
'ÇATIŞMA BİTMELİ'
- Biz milletin haklarını siyasi hesaplarına malzeme yapanlara benzemeyiz. Türkiye'nin barışa huzura kavuşması çok önemli. Ama ne yapılacaksa samimiyetle, şeffaflıkla yapılmalı. Sandık, seçim menfaati değil milletimizin menfaati düşünülmeli. Uzun zamandır tekrar ettiğimiz düşüncelerimiz var.
- Şiddetle, terörle, çatışmayla hiçbir sorun çözülemez. Silahlar susmalı, silahlar susmalı, silahlar susmalı... Çatışma bitmeli, çatışma bitmeli. Çözüm toplumun tüm kesimlerinin diyaloğuyla olmalı. Kürtlerin ve tüm toplum kesimlerinin kendilerini bu ülkenin sahibi, eşit paydaşı olarak hissetmesini sağlamak devletimizin görevidir.
'YUH OLSUN BÖYLE KARARA'
- Toz zerresi kadar hak etmediğimiz halde, ki artık Türkiyemizde milyonlarca insana da söylüyor, terörist yaftası yiyoruz. Doğru bildiğimizi söylemekten bir adım geri durmadık, durmayacağız.
- Hakkımızda davalar açılıyor. Esenyurt başkanımız, Van'ın evladı Ahmet Özer kayyım atandı görevden alındı. Ovacık Belediye Başkanımız uyduruk sebeplerle hapse atılıyor. Yuh olsun böyle karara.
'OLACAK İŞ DEĞİL'
- Değerli dostlarım, Kürt nüfusunun en yoğun yaşadığı İstanbul'da bir sandık ittifakı yaptığımız için, diğer yurttaşlarımız gibi eşit ve onurlu vatandaşlar olarak gördüğümüz Kürt hemşehrilerim de belediye meclislerinde temsil edilebilmesini sağladığımız için belediye başkanlarımız, meclis üyelerimiz tutuklanıyor. Olacak iş değil.
- Esenyurt Belediye Başkanımızın, belediye meclis üyelerimizin tutuklandığı davanın iddianamesinde savcı şöyle yazmış; "Batı'daki Kürtler nasıl kendi kimlikleriyle çoğunluk olmadıkları yerde nasıl temsil edilirler, söz sahibi olurlar."
'BATI'DAKİ KÜRTLER NE DEMEK ALLAH AŞKINA?'
- Ya Kürdün Batı'da olanı, Doğu'da olanı olur mu ya? Kürt Kürttür. Bu vatanın temel direğidir. Bunu bir savcı suç isnadı adına iddianamesine yazıyor. "Batı'daki Kürtler" ne demek Allah aşkına ya?
- Bu bakış açısına göre Kürtler ancak Güneydoğu Anadolu'daki belediyelerde temsil edilebilir, o da kayyum atanana kadar. Batı'daki belediye meclislerinde temsil edilirse bu terörist faaliyet olacak.
- HSK ne iş yapıyor? Zamanınızın ne olduğu önemli değil, seçim ne zaman onu unutun. O savcı bunu yazıyorsa, HSK görev yapacaksa... Adalet Bakanı size de duyuruyorum. Hemen bunu tartışmalısınız.
DEMİRTAŞ VE ÖZDAĞ ÇIKIŞI
- Gelin birlik olalım, hukuksuzluğu bitirelim. Kimse Selahattin Demirtaş gibi, siyasi rehine olarak haksız yere hapiste tutulamasın.
- Sevgili dostlar, haksızlığı, hukuksuzluğu... Aynı dille İstanbul'da da konuşuruz, Trabzon'da da konuşuruz, Diyarbakır'da da konuşuruz.
- Şimdi aynı şeyi Ümit Özdağ için de yapıyorlar. Siyasi düşüncesi, görüşü yok... Bu kardeşiniz var ya... Bu haksızlık bir AKP'li belediye başkanına yapılsın, koşarak yanına gitmeyen namerttir.
- (Ön seçim) Başlattığımız bu demokratik katılım sürecinin her yerde umut olduğunu gördüler. işte bu kıvılcım ateşlerinin birleşerek gelecek pazar günü nasıl bir umuda dönüştüğünü, bu umudun ülkeyi nasıl değiştireceğini görecekler.
'ALTYAPI HAZIRLAMAYA BAŞLADILAR'
- Nasıl saldırıyorlar... Ya Sezgin Tanrıkulu vekilimiz ifade etti. 35 yıllık diplomamı geçersiz ilan etmek için seferberlik ilan ettiler.
- Saraylardan kimlerin arandığı kulaklarımıza geliyor. Belediyelerimizin hepsi iktidarın kontrolündeki kurumlar tarafından denetlenmiş, şeffaf ihaleleri suç örgütüymüş gibi göstermek için altyapı hazırlanmaya başlandı.
- Bu yargı eliyle siyaset mühendisliğidir. Bütün dertleri benim. Erdoğan'ın karşısında seçime girmemi engellemek. Çünkü neden korkuyorlar? Beşleyeceğiz değil mi? Beşten korkuyorlar beşten."