İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, katıldığı bir panelde gündemde yer alan konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

CHP'li belediyelere dönük operasyonları eleştiren İmamoğlu, 2019'dan bu yana 'milletin vermediği yetkiyi yargı yoluyla almaya çalıştığını' belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın o dönem kendisi için "İstanbul'da 13 bin oy farkla kimsenin 'kazandım havasına' girmeye hakkı yok" dediğini, ikinci kez kurulan sandıkta bu sefer 800 binden fazla oy farkla kazandıklarını hatırlatan İmamoğlu, şöyle devam etti:

"- 2019'dan bugüne Allah aşkına... Seçim bitti, ellerini yakamızdan bırakmamaya çalışıyorlar. Kaç keredir ellerine milletle birlikte vurmamıza rağmen hala tutmaya çalışıyorlar. Bu tam bir yüzsüzlük."

- Ahmak davasından bugüne geldiğimizde Esenyurt'ta yaşadığımız garabet... Değerli dostumuz Ahmet Özer ve en son Beşiktaş Belediye Başkanımız, kardeşim Rıza Akpolat. Bunların yargılanması, soruşturma süreçleri... 90 gündür yazılmayan iddianame... 90 gün ya.

- Utanmadan büyükşehir meclisinde sözcüleri 'terörist' kelimesini itham etti. Niye yazmıyorsunuz iddianameyi? Çünkü hala uydurmaya çalışıyorsunuz."

İmamoğlu'ndan Erdoğan'a: Bu tam bir yüzsüzlük - Resim : 1

'MİLLET SİZİ CUMHURİYET TARİHİNDEN SİLECEK'

İmamoğlu, yargının siyasallaştığını ve ismini anmasa da talimatın bizzat Erdoğan tarafından verildiğini savundu.

"Yargının siyasallaşması devletin varlığını da tehlikeye atar. Devlet hepimizin altında yaşadığı Türkiye Cumhuriyeti devletidir. İktidarların sınırsız güç kullanmasını engelleyecek yegane güç bağımsız yargıdır" dedikten sonra Cumhurbaşkanı'nın "Turpların büyükleri heybede" ifadesine değindi:

- "Çok yakın geçmişteki yargı düzenlemesiyle geldiğimiz noktadır bu. Bugün bağımsız yargı can çekişmektedir.

- Aynı akıl heybeden bahsediyor. Yürütmeyle yargının nasıl iç içe geçtiğini, talimatı kimden aldığını, varsa bir detay, varsa uydurdukları bir detay, onlara hakim olduğunu ve heybede olduğunu pervasızca paylaşıyorlar.

- Bundan daha somut bir delil olamaz. Bu millet sizi, bu güzel Cumhuriyet tarihinden silip atacak. Başka bir kurtuluşu da yok.

- Kendileri milletin üzerindeki bir güç olarak görüyorlar. Milletin vermediği yetkiyi yargı yoluyla ele geçirmeye, milletin iradesini de bugünden baskı altına almaya çalıştıkları nettir."

CHP'YE OPERASYONLAR

Bilindiği üzere 31 Mart 2024'te yüzde 66.12 oy oranıyla Beşiktaş Belediye Başkanı olarak koltuğa oturan CHP'li Rıza Akpolat, 'suç örgütü lideri' olmakla suçlanan Aziz İhsan Aktaş hakkındaki soruşturmaya dahil edilmişti.

"Örgüte üye olma", "ihaleye fesat karıştırma" ve "haksız mal edinme" iddiaları yöneltilen Akpolat, dört gün nezarethanede kaldıktan sonra tutuklanmış, böylece İstanbul'da cezaevine gönderilen ikinci belediye başkanı olmuştu.

İlkiyse, yüzde 49.05 oy alarak megakentin en kalabalık ilçesi Esenyurt Belediye Başkanlığı'na getirilen Prof. Dr. Ahmet Özer'di.

CHP yaşananları kumpas olarak değerlendirirken, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hedefin bizzat kendisi olduğunu söylemişti:

- "İBB'ye ve bana ulaşmak ise hedefiniz, benim yol arkadaşlarıma ve ailelerine çile çektirmenize, bahaneler yaratmanıza, ara yollar aramanıza gerek yok.

- Onayın benim cezamı. Dosya İstinaf Mahkemesi’nde. Madem hedefiniz benim, mert olun, onayın benim cezamı ama arkadaşlarımızı rahat bırakın. Hodri meydan, sizi bir kez daha mertliğe davet ediyorum."

AHMAK DAVASI HAKKINDA

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla İmamoğlu arasında yaşanan bir polemik yakın siyaset tarihine ‘ahmak davası’ olarak geçecek yargılama sürecine konu oldu.

Kasım 2019’da Soylu, İmamoğlu’nun bir konuşmasını hedef alarak “Avrupa Parlamentosu’na gidip Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum, bunun bedelini bu millet sana ödetecek” demiş, İmamoğlu da gazetecilerin sorusu üzerine “31 Mart’ta seçimi iptal edenler, dünyada, Avrupa’da onların gözünde nereye düştüğümüze baksınlar. 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” ifadesini kullanmıştı.

Bunun üzerine açılan davadaysa bu sözlerin Soylu’ya değil Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yönelik olduğu savunulmuş, mahkeme başkanının “Bu sözü kime söylediği belli. Süleyman Soylu’ya söylemiştir. Ben de o şekilde düşünüyorum” ve benzeri beyanlarına rağmen son kertede iki yıl yedi ay hapis ve siyasi yasak cezasına hükmedilmişti.

Yerel mahkemenin kararı uzun zamandan beri istinafta bekliyor.

İmamoğlu, bu sabah saatlerinde CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın'ın sekiz polisle birlikte evinden alınarak ifadeye çağrılmasına da tepki gösterdi:

"- Hep birlikte çözüm yoluna koşmak zorundayız. Hep birlikte koşmalıyız. Başka bir yolu yok. "Adalet mülkün temelidir." adaletin olmadığı yerde devlet de kalmaz, birlik de kalmaz, düzen de kalmaz.

- Hz. Ali'ye "Devletin dini olur mu?" diye sormuşlar. "Devletin dini adalettir. Adaleti olmayan devlet dinsizdir" demiştir. Bu kadar net.

- Sevgili dostlarıma özgürlük diliyorum. Her kamu yöneticisi yargılanabilir, hesabını verir, ama usulüne ve üslubuna göre yapacaksınız. Yol arkadaşlarımızın bir an önce özgürlüklerine kavuşmasını ve yargıya siyasetin müdahalesinin olmamasını diliyoruz."