İş bulma ümidini yitiren Türk genci Reuters dünyaya duyurdu
İngiliz haber ajansı Reuters, Türkiye'de yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çekerek iş bulma ümidini yitirenlerin sayısının arttığını belirtti. Reuters, iş arayan Türk genci fotoğraflarla dünyaya duyurdu.
Berkay Uçar (24), sekiz aydan uzun süredir iş aradığı süreçte çağrıldığı birkaç görüşmenin de sonuçsuz kalmasının adından iş bulma umudunu neredeyse yitirmiş durumda. Ebeveynleri ile birlikte Ankara'da yaşayan yazılım geliştiricisi Uçar, işsiz olmanın getirdiği psikolojik yükün, yaşanılan mali sıkıntıdan çok daha zorlayıcı olduğunu ifade ediyor: "Maaş ve diğer beklentilerimi asgari düzeyde tutsam da yine de iş bulamıyorum. Bu durum psikolojik olarak beni çok zorluyor. Artık umudumu kaybediyorum." Uçar, Türkiye'de sayısı giderek artan ve iş bulma umudunu artık kaybeden milyonlarca işsizden biri.
Ekonomide ortodoks politikalara geri dönüşün üzerinden 18 ay geçmesinin ardından, enflasyonu dizginlemek için gidilen agresif faiz artışları ve diğer sıkılaştırma önlemleriyle birlikte zorlu ekonomik koşullar, iş arayanların iş bulma umutlarını da giderek zayıflatıyor. TÜİK verilerine göre, bu yıl üçüncü çeyrek itibarıyla iş bulma ümidi olmayanların sayısı 2.17 milyona yükselirken; iş bulma umudunu kaybedenlerin sayısı, yeni ekonomik programın hayata geçtiği Haziran 2023'ten bu yana yaklaşık yüzde 30 artış kaydetmiş durumda.
İş bulma ümidi olmayanlara, işbaşı yapabilecek olup aktif olarak iş aramayan 1.92 milyon kişi de eklendiğinde, işsizlik görünümü TÜİK tarafından kabul edilen işsiz sayısına göre çok daha yüksek seviyede. TÜİK verilerine göre, Eylül'de işsiz sayısı bir önceki aya göre 35 bin kişi artarak 3.1 milyon, işsizlik oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 8,6 oldu. Ancak ekonomistler bunun işgücü piyasasındaki gerçek tabloyu yansıtmadığına ve görünümün çok daha kötü olduğuna dikkat çekiyor.
Geleneksel istihdam verilerinin sorunun boyutunu tam olarak yansıtmadığını belirten TOBB ETÜ Sosyal Politikalar Uygulama ve Araştırma Merkezi araştırmacısı Aylin İngenç Eker, daha doğru bir resim elde etmek için ek endeksler hesaplama yoluna gittiklerini ifade ediyor. İngenç Eker'in istihdamın kalitesi ve enflasyonun etkisini dikkate alarak yaptığı hesaplamalara göre, ekonomik zorluk analizi endeksi yeni ekonomik programın başlamasından bu yana pandemi zamanındaki seviyelerine yakın seyrediyor. Öte yandan TÜİK verilerine göre, üçüncü çeyrekte istihdam 136 bin kişi artış kaydederken; ekonomistler bu artışın temel olarak Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli yıkıcı deprem sonrası bölgedeki yeniden imar faaliyetlerinin hareketlendirdiği inşaat sektöründen kaynaklandığını, turizm sektöründeki artan talebin de bir miktar katkı sağladığını belirtiyor.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Direktörü Burcu Aydın, geçen hafta TÜSİAD tarafından düzenlenen Orta Vadeli Program Sonrası Ekonomik Görünüm konulu toplantıda yaptığı değerlendirmede, "Her ne kadar deprem kaynaklı harcamalarla inşaat sektöründeki istihdamın toplam istihdamı desteklediğini görsek de, istihdam piyasasında çok ciddi bir bozulma var" dedi ve ekledi: "Atıl işsizlik oranı olarak tanımladığımız kesim içerisinde potansiyel işgücünü, tam zamanlı çalışmak isteyen ama iş bulamayan insanları dahil ettiğimizde, aslında Temmuz Ağustos Eylül dönemlerinde Covid dönemlerindeki en yüksek oranlara çıkmış durumda. Yüzde 26'lar civarında seyreden bir atıl işgücünden bahsediyoruz ki bu Türkiye için çok ciddi bir sıkıntı."
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçtiğimiz haftalarda X'ten yaptığı açıklamada, işgücü göstergelerinin hükümetin hedeflerinden daha olumlu seyrettiğini belirterek; önümüzdeki dönemde daha destekleyici küresel koşullar, artan güven ortamı, öngörülebilirlik, iyileşen beklentiler ve yapısal adımların istihdamı destekleyeceğini söyledi. Birçok analist ve ekonomiste göre ise, hükümet yeni yılda asgari ücretin yeniden artırılması öncesinde enflasyonu dizginleme taahhüdüne ilişkin önemli bir sınavla karşı karşıya. Büyük bir artış çalışanların reel gelir kayıplarını telafi etmelerine yardımcı olsa da, zaten zor durumda olan işletmeler için ise işgücü maliyetlerini daha da artırıp işgücü kesintilerini beraberinde getirebilir. Asgari ücrette belirlenecek artış oranının, istihdam piyasası açısından önemli bir belirleyici olacağına işaret eden Ekonomist Can Fuat Gürlesel, imalat sanayi başta olmak üzere daha fazla istihdam kaybına neden olabilecek bu kırmızı çizgiye dikkat çekiyor.