Trendyol Süper Lig’in 18. haftasında, Kadıköy’de Hatayspor’u konuk eden Fenerbahçe, evinde 2-1’lik skorla galip ayrıldı.

Taraftarlar, oynanan futboldan memnun kalmaz ve maç boyu yönetimi istifaya davet ederken, maç sonu röportajında konuşan, sarı lacivertli teknik adam Jose Mourinho, takımının oynadığı futboldan memnun olduğunu dile getirdi.

Portekizli çalıştırıcı, Galatasaray ile aralarındaki 8 puanlık farkla ilgili soru soran muhabire tepki gösterdi ve röportajı terk etti.

Mourinho, şunları söyledi:

"İyi oynadık. Maçı domine ettik. Net pozisyonlar ürettik. Yarım şans dediğimiz pozisyonlarda da pasları veremedik. Kalecileri harikaydı. Kaçırdığımız gollerde top kayıpları yaptık. Bu maçın 2-1 bitmesi garip. Bu maç 6-7-8 olabilirdi. Oyundan mutluyum ama kaçırdığımız fırsatlardan ötürü değilim.

“RAKİBİN RENKLERİ FARKLI OLSAYDI 8 KİŞİ KALABİLİRLERDİ”

Oyuncularım ellerinden geleni yaptı. 9 gün boyunca iyi çalıştık. Net galibiyet elde ettik. Rakibin renkleri farklı olsaydı 8 kişi kalabilirlerdi. Oynadığımız 'toksik' ligi biliyoruz. Bize karşı nasıl, rakibe karşı nasıl oynamaları gerektiğini biliyorlar. Eyüp ve bu maçta 5 kırmızı olmalıydı. Durum bu. Oyuncularımız da rakiplerimiz de bunu biliyorlar. Yolumuza devam etmeliyiz.”

RÖPORTAJI TERK ETTİ

Mourinho, muhabirin puan farkıyla ilgili sorusuna sinirlenerek şu cevabı verdi:

“Neden gerçeği saklıyorsunuz. Bu ülkede insanlar neden korkuyorlar? Biliyorum gazetecisiniz, ben de gazeteci olabilirdim, ama neden korkuyorsun. Puan farkı oynanan futboldan kaynaklı mı? Gerçeği konuşun. Bana sormayın.”

"RAKİPLER DE BUNU GÖRÜYORLAR"

Mou, maç bitimi basın toplantısında ise şu açıklamaları yaptı:

“Aslında rakipler de bunu görüyorlar. Başka takımlara karşı nasıl oynayamayacaklarını biliyorlar. Son 2 maçta 5 tane kırmızı kart verilmesi gerekiyordu; Eyüpspor maçında 2, bugün 3 tane. Bizim oyuncularımız da bunu hissediyorlar. Saha içinde özveri anlamında oyuncuların her şeyi verdiklerini söyleyebilirim. Çok fazla pozisyon kaçırdık. Skora baktığınız zaman ortada gitmiş gibi görüşebilir ama oyuncularım ellerinden geleni yaptı. Edin (Dzeko) bile 90 dakika müthiş efor sarf etti. Oyuncuların işine bağlılık konusunda hiçbir şey söyleyemem. Toksik anlamında sorarsanız evet bunu hissediyoruz.

"BEN TÜRKÇE KONUŞMUYORUM, SOSYAL MEDYAYI TAKİP ETMİYORUM"

Ben Türkçe konuşmuyorum dolayısıyla televizyon izlemiyorum. Sosyal medyayı takip etmiyorum ama düşüncelerim var. 25 yıllık teknik direktörlük kariyerim, 35 yıllık futbol kariyerimi baz aldığınız zaman böylesini hiç görmedim. Sınırların ötesinde bir boyut bu. Burası benim ligim ve ben burada çalışıyorum. Minimum 2 yıl. Aslında futbolu seven çocukların ligi, bu lig sizin liginiz. Siz mutluysanız mutlu olun. Bence tek başına kulüp bunu çözemeyecektir. Güçlü bir kulüp bununla mücadele edemez.

"BANA EN ÇOK DOKUNAN ŞEY OYUNCULARA GÖSTERİLEN TEPKİLER"

Bana en çok dokunan şey oyunculara gösterilen tepkiler. Geçen sezon Krunic’e yapılan tepkiler bu sezon Samet’e yapılan tepkiler; şanslıyız ki Dusan bu tarz tepkilerle baş edebilecek karaktere sahip. Saklanmayacak ve korkmayacak bir oyuncu. Ama bizler için savaşmak çok zor. İçimizde yaşadığımız bölünmelerde tek çare çok çalışmalıyız. Şansına bu lig yurt dışında çok fazla takip edilmiyor. Biz sıkı şekilde çalışmaya devam edeceğiz.

"PUAN FARKINI KAPATABİLMEMİZ İÇİN MAÇLARI KAZANMAMIZ GEREKİYOR"

Puan farkını kapatabilmemiz için maçları kazanmamız gerekiyor. Rakibimizin de puan kaybetmesi gerekiyor. Ben maçlarımızı kazanacağımızı düşünüyorum. Önemli olan şu; onlar nasıl puan kaybedecek?

"SKANDAL, SKANDAL, SKANDAL"

Bazı kelimeleri öğreniyorum. Sürekli duyduğum kelimeleri öğreniyorum. Dün de sürekli aynı kelimeyi duydum: skandal, skandal, skandal. Yeni bir kelime öğrendim. Düşünüyorum ki bazılarının hoşuna gidiyor. En kötüsü de kazanın da hoşuna gidiyor. Bu şekilde kazanmak en kötüsüdür."