HANDE ZEYREK / NEFES

NOW Haber’in sabah programı Çalar Saat’in sunucusu İlker Karagöz başarılı bir muhabirken, ekranın en sevilen isimlerinden biri oldu. Hafta içi her sabah seyirciyle sohbet ediyor, dertleşiyor, kendi deyimiyle “sokak röportajı” gibi bir yayın yapıyor… İki çocuk babası Karagöz’le yaşamına dair merak edilen, daha önce duymadığınız her şeyi konuştuk.

Kalbimizde çok yük var yokmuş gibi yapıyoruz - Resim : 1

İlker Karagöz’ün çocukluk arkadaşı Ulaş Ay ile sıkı dostluğu devam ediyor.

- Çocukluk hayaliniz miydi gazetecilik?

Lise yıllarımda bildiğim sadece şuydu: Masa başında bir iş yapmayacaktım. Ya Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ya da Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi olacaktı. Şehir, bölüm, kariyer birbirinden çok farklı iki yaşantı getirecekti. Bir puan farkla Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümünü kazandım. Eşimle tanıştım. Üniversitenin ilk günü, ikimizin de yanlış girdiği derste. Şimdi Can ve Deniz, iki oğlumuz var. İşte bir puan insanın hayatını böyle değiştirebilir. Bugün iyi ki diyorum.

MUTSUZ BÜYÜMEDİM

- Nasıl bir ailede nasıl bir çocukluk?

İki ablam var. Babam emekli öğretmen. Annem emekli hemşire. Onlar Doğu hizmetindeyken Muş’ta doğmuşum. Kendi kendini çeviren standart bir memur ailesiydi bizimki. İyi hatırlıyorum. Bir şey isterdik mesela. Uçuk değil tabi. Evin bütçesini bilirdik. Hemen alınamazdı istediğimiz ama bir vakitte alınırdı. Mutsuz büyümedik aksine eğlenceliydi evimiz. Ablamlar özellikle çok komiktirler. Büyük ablam MS hastası. Senelerdir yürüyemiyor ama içimizde her şeye rağmen en güçlü duran da odur.

- Nasıl bir öğrenciydiniz?

İlk sınavımıza girdik. Birkaç gün sonra sonuçlar açıklandı. Sınav sonuç listesinde ismimi arıyorum. Parmağımla aşağıya kadar indim. İsmim en sonda. Sıfır almışım. Eyvah dedim. Bitmeyecek bu okul. Çalıştım, yazdım çizdim o kadar. Sıfır almışım. Sonra hoca çağırdı. Bir de üzerine azar işiteceğiz belli dedim. Gittim odasına. Bir kişi daha var. O da sıfır almış. İki kağıdı bize uzattı. Hangisi kimin kağıdı dedi. İsmimizi yazmayı unutmuşuz. O ilk sınav, ilk şoktan sonra başka bir sıkıntı yaşamadım. İyi bir ortalamayla mezun oldum.

HER GÜN AYNI HEYECAN

- Muhabirlik neler kattı?

Sokakta, mecliste, yurt içinde yurt dışında... Sıcak haberin içinde olmayı hep çok sevdim. Ben büro dışında olmayı istedim hep. İnsanları dinlemek, konuşmak, ilgili haber kaynağıyla bire bir iletişim besliyor ve de zenginleştiriyor. Şimdi de öyle. Sokak röportajı yapar gibi bir yayın yapıyoruz. Biz bildiğimizi, izleyici yaşadığını anlatıyor. Haber merkezlerinde olduğu gibi her sabah gündem toplantısı yapıyoruz NOW ailesiyle.

- NOW Haber ‘spiker fabrikası’ gibi çalışıyor…

Elinizden tutup haydi bakalım diyen, ekrana sürükleyen bir Genel Yayın Yönetmenimiz var. Doğan Şentürk, sizin potansiyelinizi iyi okuyabilen, ortaya çıkarmanızın önünü açan bir yönetici. Hepimiz için büyük şans. İlk yayını çok iyi hatırlıyorum. Elinizi koyacak yeri bilemiyorsunuz. O heyecanı her gün yaşıyorum ben. Günaydın deyince kayboluyor. Spotlar ısıtıyor, ekran öğretiyor. Sizi sahiplenen haber merkezi, izleyicileriniz de varsa ki var sağ olsunlar, arkanız sağlam.

- Günün stresini nasıl atıyorsunuz?

Belki küçük bir yürüyüş... Bence stresle, onca duygu karmaşasıyla yaşamayı öğrendik. Çok acı gördüm ben. Felaketler, depremler, şehit cenazeleri, terör saldırıları... Belki yıllar içinde hislerinizi dizginlemeyi öğreniyorsunuz ama yine de kalbinizden vuruluyorsunuz. Hele çocukların canı yanmışsa. Ağzınıza geleni söylemek istiyorsunuz. Kalbimizde çok yük var. Yokmuş gibi davranıyoruz...

HEMEN YÜRÜYÜŞE...

- Yayına nasıl hazırlanıyorsunuz?

Program bitiyor. Kendimizi hemen dışarıya atıyoruz. Küçük bir yürüyüş, elimizde kahve Bülten Sorumlumuz Zafer Söken ile. Yolda bugün ne yaptık? Yarın ne yapacağız? Akşam bülten bitiminde bir toplantı daha. Ertesi günün başlığı çok önemli bizim için. O, yayının kimliği.

Kalbimizde çok yük var yokmuş gibi yapıyoruz - Resim : 2

Yayın kıyafetleri için konuşan Karagöz, "Dolapta gözüme ilk hangi takım çarparsa elime onu alırım. Çünkü hızlı olmalıyız" dedi.

10 SORUDA İLKER KARAGÖZ

1-Hiç bilmediğimiz bir özelliğiniz.

Yemek yapmayı severim. Kendi tuttuğum balığı pişirmeye bayılırım. Köyde bahçe işleriyle uğraşırım. Beni dinlendiren şeyler bunlar. Ama hepsinden fazla en çok dinlendiren oğullarımla maç yapmak.

2-Nasıl bir baba İlker Karagöz?

Eğlenceli, onlarla yaramazlık yapan hatta yaramazlığa bayılan... Konsol oyunlarında rekabetçi ve de gıcık ama seviyorlar beni bence... (Gülüyor)

3-Bir renk olsanız hangisi olurdu?

Yeşil olurdum herhalde. Bize yaşamı, umudu, döngüyü öğreten doğanın rengi çünkü. Kaldırımın ortasından başını uzatan bir filizle, ilgi ve sevgiyle büyüyen bir canlıyla, ihanet edildiğinde yaşananlarla doğada alınacak çok dersler var. Ayrıca huzur veren bir yanı var.

4-Sonsuz aşka inanır mısınız?

Evet inanırım. Aşk öyle bir enerji ki bedenin yaşamıyla da sınırlı olamaz.

5-En son hangi kitabı okudunuz?

Ulaş Ay. Gölge İdare Mahkemesi. Kuşlar ve Deliler. Ulaş ile birlikte büyüdük. Mahalle arkadaşım. Üniversitede ev arkadaşım. Dostum. Bir cevher vardı. Sonunda taştı. Şimdi de yine hemşerimiz Mahir Ünal Eriş. Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde. O kitabı elime aldım.

6-En son izlediğiniz film?

Ters Yüz 2. Çok başarılı bir film. Çocuklarla izledik ama önemli dersler var yetişkinler için de.

7-Türkiye’de gazeteci olmak…

Fedakarlık ister, suya yazmak gibidir. Ayrıca gazetecilik suç değildir.

8-Türkiye bir şarkı olsaydı hangisi olurdu?

Türkiye bir şarkı olsaydı biz bütün NOW ailesi olarak hemfikiriz. Memleketim olurdu. Havasına suyuna taşına toprağına bin can feda bir tek dostuma… Ancak bu kadar güzel anlatılabilir galiba.

9- Gazeteci olmasaydınız hangi meslekte olurdunuz?

Gazeteci olmasaydım avukat olacaktım.

10-Zamanda yolculuğa çıkılabilseniz kimin yanına giderdiniz?

Atatürk’le tanışmak o büyük deha ile birkaç cümle de olsa sohbet edebilmek dahası teşekkür edebilmek isterdim. Hazal Kaya’nın bir zamanda yolculuk sahnesi var bir dijital platform dizisinde ‘Sarılabilir miyim Paşam’ diyor. Hepimizin hislerine tercüman gibi.

YARIN: Haberciliğe 15 yaşında başlayan ünlü sunucu kim?