HAŞİM KILIÇ / NEFES
1940’lı yıllarda Ankara’daki toplu konut sıkıntısına çözüm sağlamak amacıyla yapımına başlanan Kızılay’daki Saraçoğlu Mahallesi, hizmete girdiği 1946 yılından itibaren kamu personelinin konut ihtiyacını karşıladı.
Alman mimar Paul Bonatz imzası taşıyan proje, ‘Türk Evi’ fikriyle oluşturuldu. Türkiye’nin ilk toplu konut projesi olan yapılar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2016 yılında başlatılan restorasyon çalışmalarının ardından Emlak Konut İdaresi tarafından ihale yoluyla satılıyor.
Kamu personelinin lojmanı olarak kullanılan evler, 17 milyondan başlayan fiyatlarla satışta. Binaların dış cephelerinde büyük değişiklikler yapılmasa da iç kısımları tamamen yıkıldı.
AÇIK HAVA AVM’Sİ GİBİ
Mahallede pek çok zincir restoran ve işletmenin şubesi hizmet vermeye başladı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Genel Sekreteri Mehmet Burak Konkan, tarihi mahallenin kültürünün ve dokusunun değiştirildiğini söyledi.
Konkan sözlerine şöyle devam etti:
“İnsanların fiziki şartlarının iyileştirilmesine elbette karşı değiliz. Ama bunu belli bir konjonktürde yapmak gerekiyor. Korunan yapının niteliği önemlidir. Siz bir mahallenin tamamını değiştirip mahalle olmaktan çıkartırsanız ne yazık ki bu bir koruma olmuyor. Bu kültürel bir yok etme oluyor. Burada yok ettiğiniz kültür sadece oradaki insanlara dair bir kültür de değil. Burası açık hava AVM’si gibi oldu. Kente, hatta bu milletin hafızasında yer etmiş şehir kültürünü yok etmiş oluyorsunuz. Bir güç burada harekete geçmiş. Ve biz Saraçoğlu’nu bir nevi kent hafızamızdan, kent kültürümüzden çıkartıp tekrar sermayenin kucağına bırakmışız. Burası bir Cumhuriyet şehri. 1923’ten sonra bütün Türkiye’ye hatta dünyaya örnek olarak yapılmış bir şehir. Sıfırdan kurulmuş bir şehir. Cumhuriyetin şehrinde bu normlarla kurulmuş, belli bir vizyonla hayata geçirilmiş yapıların, yapılaşmaların korunması gerekti.”