Venezuelalılar bir kez daha Nicolas Maduro’nun yemin törenini izledi. Maduro altı yıl sürecek üçüncü dönemine başladı. Ancak yemin töreni, seçim sonrası başlayan şiddetli protestolar ve ABD başta olmak üzere Batı’dan ve Güney Amerika’dan gelen sert tepkilerle gölgelendi.
Geçen hafta Cuma günü yapılan yemin töreni öncesi sadece yurt dışında değil, yurt içinde de soğuk rüzgarlar esiyordu. Öyle ki Maduro destekçileri ve muhalifler arasında çatışma çıkar diye her iki taraf da silahlanmıştı.
Maduro yemin törenindeki konuşmasında “Ben halktan geliyorum. Temsil ettiğim güç halka ait ve bunu halkıma borçluyum” diye konuştu. Ayrıca seçim sonuçlarını kabul etmeyen diğer ülkelere tepki göstererek, kendisine karşı çıkan herkesi “ezeceğini” söyledi.
SEÇİM SONUÇLARI NEDEN TARTIŞMALI?
Ülkenin Ulusal Seçim Konseyi Maduro’nun zaferini duyurduğunda bunu destekleyecek detaylı kanıt ve verileri paylaşmadı. Bu da hem muhalefetin hem de ABD gibi bazı ülkelerin seçim sonuçlarını kabul etmemesine neden oldu. Muhalefet, ülke genelinde on binlerce oyu paylaşarak Maduro’nun rakibi Edmundo Gonzalez’in yüzde 67’lik bir oranla seçimi kazandığını savundu.
Carter Center ve Kolombiya Seçim Misyonu gibi bağımsız gözlemciler bu oy sayımlarının geçerli olduğunu söyledi.
HANGİ ÜLKELER SEÇİM SONUÇLARINA KARŞI?
O zamandan beri de ABD dahil bazı ülkeler, Venezuela’nın seçilmiş gerçek başkanının Gonzalez olduğunu söyledi ve Maduro’ya karşı yeni yaptırımlar uyguladı.
Örneğin Arjantin’in anarkokapitalist lideri Javier Milei, “diktatör olarak nitelediği” Maduro’nun “defolup gitmesini” söyledi ve şöyle konuştu: “Venezuelalılar Maduro’nun komünist diktatörlüğünü sonlandırmayı seçti. Çıkış verileri muhalefetin ezici zaferini gösteriyor. Tüm dünya yıllardır süren sosyalizmin, sefilliğin, çöküşün ve ölümün yenildiğinin kabul edilmesini bekliyor.”
Maduro daha sonra Milei’in bu çıkışına “sosyopat” diyerek karşılık vermişti.
Gonzalez’i Venezuela’nın resmi lideri olarak tanıyan ülkeler arasında Arjantin’in dışında Kosta Rika, Peru, Panama, Dominik Cumhuriyeti, Paraguay, ABD ve Kanada gibi ülkeler var.
Şili seçim sonrasında meydana gelen olaylardan dolayı Venezuela büyükelçisini geri çekti. Brezilya, Meksika ve Kolombiya ise Maduro yönetiminden sandık tutanaklarının açıklanmasını istiyor.
KİMLER DESTEKLİYOR?
Amerikan haber kuruluşu CNN’in ve diğer birçok siyasi analistin dikkat çektiği üzere bu dönem “hiç olmadığı kadar izole geçebilir.”
CNN bununla ilgili olarak şunu yazıyor: “Yemin töreni normalde sahip olduğu ihtişam ve gösterişten yoksundu. Katılımın devlet başkanı düzeyinde olduğu tek ülkeler Küba ve Nikaragua’ydı. Bu arada tören de parlamento binasının ana salonu yerine meclisin küçük bir odasında düzenlenmesiyle belirgin şekilde düşül profilli kaldı.”
Gerçekten de yemin törenine Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel ile Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega katıldı. Çin ve Rusya ise heyet göndermekle yetindi.
Maduro’yu tebrik eden ülkelerden Çin ve Rusya dışında en dikkat çekenleri şöyle: Cezayir, Mısır, Azerbaycan, İran, Pakistan, Katar, Özbekistan, Belarus, Sırbistan, Bolivya, Küba ve Honduras.
TÜRKİYE'NİN TUTUMU NASIL?
Yemin törenine Türkiye’den Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Caracas Büyükelçisi Aydan Karamanoğlu katıldı.
Bu arada Maduro'nun zaferi kesinleştiğinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, mevkidaşını aramıştı. Maduro'yu doğrudan tebrik etmese de Türkiye'ye davet etmişti.
Öte yandan iki lider ekim ayında BRICS zirvesi kapsamında Rusya'da görüşmüştü.
Ayrıca Türkiye, Venezuela ile iyi ilişkilere sahip tek NATO ülkesi.
BIDEN, GONZALEZ'LE GÖRÜŞTÜ
Oysa Biden yönetimi bu hafta Washington DC’de Gonzalez’i ağırladı. Seçim sonuçları ardından tutuklanma riskiyle karşı karşıya kaldığı için ülkeden kaçan Gonzalez, Maduro’ya karşı mücadele sözü verdi. Gonzalez “ülkeye girmek için istediği koşulların karşılanmadığını” söyledi.
ABD’de dört gün sonra yönetim değişiyor. Başa bir kez daha Donald Trump geçecek. Ancak ABD’nin Venezuela politikasının değişmesi beklenmiyor. Zira Trump da bu süreçte Maduro’yu birkaç kez uyardı.
Yemin töreninden kısa süre sonra ABD Maduro ve İçişleri Bakanı Diosdado Cabello gibi yakın çevresinin tutuklanmasına yarayacak bilginin başına 25 milyon dolarlık ödül koydu. Washington ayrıca Venezuelalıların Geçici Koruma Statüsü süresini 18 ay daha uzatma kararı aldı.
Uluslararası Göç Örgütü’ne göre son 10 yılda neredeyse sekiz milyon Venezuela’yı ülkeyi terk etti. Bu, Suriye’den sonra dünyanın en büyük göçü.
BU İLK DEĞİL
Maduro ilk kez, selefi ve akıl hocası Hugo Chavez’in Mart 2013’teki ölümüyle devlet başkanlığına geldi. 15 yıl boyunca düzen karşıtı lider olarak iktidarda kalan ve Bolivarcı Devrimi sırasında ülkeyi dönüştüren Chavez, Maduro’yu bizzat halefi seçmişti.
Maduro Chavez’den aldığı desteğe rağmen sandıkta zorlanmış, rakibi Henrique Capriles’i yüzde 1.49 gibi küçük bir oy farkıyla yenmişti. O zaman da muhalefet seçim sonuçlarının incelenmesini istemişti ancak talepleri karşılık bulmamıştı.
İkinci seçim döneminde Venezuela derin bir ekonomik ve siyasi krizin içine sürüklenmişti. Bir zamanlar petrol zengini ülke olarak öne çıkan Venezuela artık hiperenflasyondan ve büyük ekonomik sıkıntılardan muzdaripti.
Bu süreçte Capriles dahil birçok muhalif liderin siyaset yapması yasaklanmış, bazıları tutuklanarak sürgüne zorlanmıştı.