İBB Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu 19 Mart'ta 105 kişiyle birlikte evinden gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alındığı öğrenilen İmamoğlu tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne götürüldü.
İmamoğlu'nun gözaltına alınmasından itibaren başta öğrenciler olmak üzere tüm yurtta protestolar düzenlendi. İstanbul'daki protestoların adresiyse İBB binasının bulunduğu Saraçhane oldu. Burada devam eden eylemlerde CHP lideri Özgür Özel konuşma yaptı ve son olarak cumartesi günü Maltepe'de miting düzenleyeceklerini duyurarak eylemleri sonlandırdı.
Bugün Maltepe'de düzenlenen eylemlere çok sayıda vatandaş akın etti.
Miting saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Daha sonra sahneye İmamoğlu ailesi davet edildi. İmamoğlu'nun annesi, babası, eşi, oğlu vatandaşları selamladı.
CHP lideri Özgür Özel sözlerine cezevlerine, tüm demokratlara 'merhaba' diyerek başladı.
Özel şunları söyledi:
"- Buraya miting değil, eylem yapmaya gelen milyonlar; hepinize 'merhaba'.
- 23 Mart demokrasi devriminden sonra Saraçhane'ye koşan milyonlar bize şunu gösterdi: Biz endişeyi, korkuyu evde bıraktık. Sokaklardayız, meydanlardayız.
- İstanbul'da bugün istasyonlarda, duraklarda mitingler var.
- Bugün burada tarih yazıyorsunuz, tarihe geçiyorsunuz. Darbecilere direniyor ve demokrasiyi savunuyorsunuz.
'DARBECİLERİ SİZ YENDİNİZ'
- 19 Mart günü yurt dışındaki belli odaklardan icazetli bir darbe planı hayata geçirildi. Milletin aldığı yetkiyi kötüye kullanarak Türkiye'ye ihanet eden bir avuç insanın darbe girişimine hep birlikte tanık olduk.
- Bu darbe milletin gözünden ve gönlünden düşmüş bir avuç insanın bu ülkenin gelecek umuduna, gelecek iktidarına, bundan sonraki cumhurbaşkanına karşı giriştiği, onu siyasetten uzaklaştırma, yeneceği, kendisini yeneceğini bildiği rakibini siyasetten yasaklama ve sandıkla geldiği halde sandıkla gitmeme ve bu hayalini artık hayata geçirmek için demokrasiyi araç gören, sandıkla gelip sandıkla gitmek istemeyen, kendinden sonraki cumhurbaşkanını engellemek için halefine darbe yapan ve halef selef cumhurbaşkanları değil Selefi bir anlayıştaki gibi demokrasiyi rafa kaldırıp bundan sonra ölene kadar o koltuğu bırakmak istemeyen birinin ilk denemesiydi, en ciddi denemesiydi.
- Bunu milyonlar püskürttü, siz püskürttünüz. Darbecileri siz yendiniz, onları yeneceğiz. Onlara bu güzel ülkeyi asla teslim etmeyeceğiz!
'GEÇİM YOKSA SEÇİM VAR DEDİK'
- Millet, 31 Mart'ta iktidar değişim sürecini başlattı. AK Parti 22 yıl sonra ilk kez yenildi, CHP 47 yıl sonra ilk kez birinci parti oldu.
- Yerel seçimlerden sonra biz bu süreci bir zafer, ruh halimizi bir kibir ve bundan sonraki süreci kazanmanın tadını çıkaracağımız bir süreç olarak değil bir görev olarak gördük.
- Emekliyi, işçiyi sefalete sürüklemekten çekinmemiş durumdaydı. Hal böyle olunca iş belediye başkanlarımıza düştü. Onun yoksul bıraktıklarının sofrasına eti de sütü de anne kart uygulamasını da CHP'li belediyeler yaptı.
- Milletten aldığımız yetkisi kimseyle didişmeden, kutuplaşmadan, ağzı kötü, zihni kötü dile teslim olmadan AK Parti'nin MHP'nin kıymetli ancak birileri tarafından oyları kendilerinde tapulu gördüğü seçmenleriyle ilişki kurduk. İmamoğlu'nun halkçı belediyeciliği yüzde 48 memnuniyet oranından yüzde 58'lere tırmandı.
- İmamoğlu aday olduğu takdirde açık farkla kazanacak aday olarak öne çıktı.
- Hepimizin önünde talimat verdiler. Dediler ki 'silkeleyin.'
- Geçim yoksa seçim var dedik. Türkiye'nin iyiliğini beklerken birileri kötülüğe iyice karar vermiş ve talimatlı aparatlarını çoktan göndermişti.
'15 BUÇUK MİLYON KİŞİ TARİHE GEÇTİ'
- 9 Ekim günü aslında siyasi olan bir kişiyi Tayyip Bey, ödüllendirerek bakan yardımcısı yapmıştı. O gün kendi deyimiyle bakan yardımcılığı siyasi bir pozisyondu. Ve bir daha savcılar kanunlarımıza göre göreve dönemezdi ama görevlendirdi.
- Oradan sonrasını hep birlikte yaşadık.
- İstanbul Üniversitesi önüne çekilen barikatı yıktı attı ve ilk öne onlar çıktı. İstanbul Üniversitesi'nin öncü sesine ODTÜ'nün devrimci sesi, tüm üniversiteler eklendi. Toplanma yasağına karşı bizler Tayyip Erdoğan'ın saray darbesinin karşısında direnmek için Saraçhane'ye davet ettik. O gece İstanbul'un dört bir yanından hiçbir araç olmadan yürüyerek gelerek, önlerine çekilen barikatı kimseye zarar vermeden devirip geçerek yüz binler gelecek cumhurbaşkanımıza ve iktidarımıza sahip çıktılar.
- 19 Mart darbe girişimini tarih önünde mahkum eden ise biizm 23 Mart'ta oy kullanacakken o güne isabet ettirerek tutuklama yapanlara karşı, dayanışma sandıklarına o sabah 15 buçuk milyon kişi gelip seçtiler ve tarihe geçtiler.
'HİÇBİR EZBERE TESLİM OLMAYACAĞIZ'
- Şimdi o milyonlar artık eve girmez. 'Sokağa çağırıyorsunuz' diyorlar. Eğer birileri bindikleri demokrasi treninden iniyorsa, rakiplerine yasak getirmek için iftiraya kalkışıyorlarsa, eğer birileri demokrasiyi araç görüp esas bir tek adam rejimine hayallerindeki saltanata yürüyorlarsa bunlara karşı demokrasiyi savunmak haktır ve bu mücadelenin yeri sokaktır.
- Buradan sonra hiçbir ezbere teslim olmayacağız. Erdoğan'a sesleniyorum; 'yasak' dediniz milyonlar her gece toplanıyor. Bunlar sadece CHP'li değil bunlar senin zulmünden yılmış on milyonlar. Ve diyorlar ki 'millet beni, adayımı bırak.'
- Yaşadığımız süreç 19'undaki darbe girişimini yedi gün boyunca Saraçhane'deki gece mitinglerinde 23 Mart'ta sandık başında ve bugün Maltepe'de daha önce bize ait olan rekoru kırmamızla birlikte geriye püskürtülmüştür. Ancak darbeciler gelecek hayalimize, cumhurbaşkanı adayımıza darbe girişiminde bulunanlar halihazırda iktidarda bulundukları için şu anda başımızdaki cunta pozisyonundadırlar.
- Başımızdaki cunta darbe girişimine, ufak tefek yerlerden devam etmeye çalışmakta. Örneğin RTÜK penceresinden demorkasiye kurşun atmaktadır.
'MAHKEME TRT'DE YAYINLANSIN'
- Tarihin en büyük meydan okuması. Ekrem Başkan diyor ki 'benim bir suçum yok, günahım yok. Senin yalan ve iftiraların var. Kendine güveniyorssan yargılandığım mahkeme TRT'de canlı yayınlansın.
- Oluşturdukları medya düzeniyle, Atatürk'ün kurdurduğu ajansları, TRT'yi yalanların en büyüğüne alet ederek iftira ve kara çalanlara inat örneğin; Mahir Polat'ın gariban vatandaşa 50 lira, 100 lira yolladığı para bunu MASAK raporuna yazmışlar.
- 7 kişilik terörden sorumlu arkadaşlar. Biri de Ekrem Başkan. Evlerinden, kasalarından çıkan toplam para 15 bin lira.
- Turpun büyüğü heybede dediği gün gizli tanıklar ifade vermiş. O ifade tutanağa geçmeden Tayyip Bey'e söylenmiş.
- Turpun büyüğü sonra çıkacaksa yani en büyük suç, en büyük suçlu ortaya çıkacaksa hepimiz buradan bir şey anlıyoruz. Turpun büyüğü sensin Erdoğan.
- Şunu bilmek lazım. Allah insana rakibin de hatta düşmanın da mertini versin. Mert bir rakip, mert bir düşman istiyoruz.
'GENÇLER SUSMAYACAĞINI HEPİMİZE GÖSTERDİ'
- Bu ülkenin gençleri susmayacaklarını hepimize göstermişti. Üniversiteleri, sokakları, sosyal medyayı hatta tüm hayatımızı baskılayacaklarını sananlar İstanbul Üniversitesi'nin öncü gücüne ODTÜ'nün devrimci kimliğine Türkiye'deki üniversite gençliğine yenilmişlerdir.
- Polisimizi evlatlarımızın üzerine yolladı. Kanunsuz emirler verdi ve uygulattı.
- Binlerce evladımızı gözaltına aldılar, yüzlercesini tutukladılar.
- Türkiye'nin görülmüş en büyük cadı avından sonra ilk kez yapılan çağrıda 2.2 milyon kişiyi görüyor musun Erdoğan?
- Erdoğan gençleri sindirecektin, burada sinen kimseyi görüyor musun?
- 3 günde tam 25 milyar dolar hep birlikte kaybettik. Bu maliyeti kendi üzerine almıyor, sizin üzerinize yıkıyor. Benzine, mazota zam yaparak başladı bile.
- Mehmet Şimşek MASAK'a hazırlattığı darbe raporuyla, o cuntanın bir parçası olmuştur.
- Dışarıya şikayet ediyormuşum. Bir ülkede demokrasi tehdit altındaysa, seçimle gelen seçimle gitmiyorsa dünya bununla ilgilenir.
- İnsanda biraz utanma, hafıza olur. Başörtüsü meselesinde üniversiteye gitmek için başını örten kardeşlerimize antidemorkatik işler yapıldığında AİHM'e giden sizdiniz. Kimse Türkiye'yi yurt dışına şikayet ediyorsunuz demiyordu.
- Geçmişin mağdurları şimdi olmuş zalim.
- Senin algına teslim olmuyoruz.
ÖZEL'DEN BOYKOT ÇIKIŞI
- Çıkıp diyor ki siz basını tehdit edemezsiniz. Demişim ya Saraçhane'yi görmeyeni biz de görmeyeceğiz. Saraçhane'yi göreni başımızın üstünde tutacağız, görmeyeni yerin dibinde tutacağız.
- Basın demorkasilerde boykot edilmezmiş. Yıl 2008-2009 Doğan grubunu boykota davet eden başbakan sıfatıyla bunlar davet ediyordu.
- Ekranın ortasına sizi koyuyoruz etrafında kendimiz konuşuyoruz diyorlar. Bugün sabah arayıp 'mitingi vermeye korkuyoruz, İletişim Başkanlığı'ndan telefon alıyoruz' diyorlar.
- Yeni boykot listesine geliyorum ama mevcut durumu hatırlatayım. Bizim vergilerimizle bize ihanet eden TRT'yi asla açmıyoruz. CNN Türk, TGRT, A Haber, Beyaz TV, Demirören ve Turkuaz'ın medyaları asla açmıyoruz.
- Reklam verenlere sesleniyorum, reklamınızı görürsek o ürünü almayacağız. Hesabını, kitabını bu meydana göre yap. Bizden para kazanmak isteyen bunlara para kazandırmayacak. Yaklaşımımız ideolojik değil. Bugüne kadar bekle dediler. Hani o NTV nerede? Hava durumu veriyor.
- ETS Tur'a boykot yapıyoruz. İhlas Ev Aletleri... Otobüsün üzerindeki masum kardeşimizi DHKPC'li gösteren Türkiye Gazetesi'ne kızdınız mı? O zaman İhlas Ev Aletleri'nden çıkarın hırsınızı. D&R'a gücünüzü gösterecek misiniz?
- HaberTürk meydanı gördü, boykotun ucundan döndü.
- Demirören'i özellikle çıkmayan Milli Piyango'sundan Demirören'in tamamından uzak duruyoruz. Bu meydanın gücünü görüyor musunuz?
- Burada bir koca yalan var. Biz TOGG'a boykot yapıyormuşuz. TOGG'a boykot yapmıyoruz, destekliyoruz. Bu ülkenin değerleriyle değil, hırsızlarıyla sorunumuz var.
- Bu firmalar içinde Espressolab diye bir firma var. Gençlerin bu firmayla sorunu var. Başta vakıf üniversitelerde küçük küçük kafeleri ele geçirip çok pahalıya kahve satarlarmış bu yüzden gençler Saraçhane'de bu isyanı aşağıdan yukarıya duyurdular ve boykot deyince bunun adını bağırdılar. Bunun televizyonu falan olduğundan değil imtiyazla bütün yerleri ele geçirdiklerinden. Bizimle görüşmek istediler ne yapmamız gerekiyorsa anlaşalım diye. Eğer üniversite kampüslerindeki gençlerin gönlünü yaparsa, oradan çekilirse, öğrencilere kantin olarak verirse, öğrenciler bana 'biz affettik Özgür abi' derse o zaman git öğrencilerin yanına.
- HaberTürk yayına geçti, NTV inat ediyor. Dünya tarihinde bir ilk. Meydanı görmeyene gücümüzü göstermek üzere buradayız. Bu NTV düzelip boykot listemizden çıkana kadar NTV'yi izlemiyoruz. NTV'de reklam verenlerin ürünlerini almıyoruz.
- Doğuş Grubu, Star TV, Kral FM, Günaydın restorana gidilmiyor, Nusret'in kapısından geçilmiyor. Bunlar araba satıyorlar. Bu NTV'de bayilik durdukça bundan sonra Doğuş Grubu'nun sattığı arabaları almayacağız.
- Bütün belediye başkanlarımıza, sözüme değer veren herkese, tüm şirketlere duyurumdur. Doğuş Grubu saraydan korktukça yerin dibine gömülecektir.
- Gezi olaylarında da iki gün penguen yayınlayıp üçüncü gün nedamet getirmişlerdi. Çabuk affedeceğimizi sanmasınlar. Maltepe'yi görmeyen satışın dibini görecek.
'BİZİ TEHDİT EDİYORLAR'
- Sen 6. Filo'ya secde edenlersin, biz 6. Filo'yu denize döken Deniz Gezmiş'in arkadaşlarıyız.
- Her şey bittiğinde biz düşmanlarımızın yüksek sesini değil, dostlarımızın sessizliğini hatılayacağız.
- Bir cesaret gösterilecekse bugün gösterilecek, sokağa çıkılacaksa bugün çıkılacak. Çıkmışlar bizi tehdit ediyorlar. Sizin de kabrinizi yakında kazarlar diyor. Elinden geleni ardına koyma. Biz bu yolda ölümü de göze aldık, zindanı da mezarı da.
- Ekrem Başkan gibi cesurlar. Bu meydanlardaki gibi cesurlar bir kez ölürler. Erdoğan gibi korkaklar her gün ölür.
'İMZA KAMPANYASI BAŞLATIYORUZ'
- Ekrem Başkan küçücük hücresinde ama dünyanın en büyük demokrasi sarayında. Erdoğan belki de dünyanın en görkemli sarayında oturuyor ama yerin yedi kat dibinde zindandaymış gibi daralıyor. Çünkü biz güçlüyüz, biz haklıyız. Siz yenileceksiniz.
- Yarın Ekrem Başkan'ın köyünden büyük bir imza kampanyası başlatıyoruz. Bütün dünyanın gözü önünde tek tek tane tane insanlara ulaşarak Tayyip Erdoğan'a bir güvensizlik oyu vermeye, onun meşruiyetini Türkiye'nin gözünün önüne sermeye, sandığı getirmeye, erken seçimi getirmeye ve bunun için o büyük kampanyaya hazır mıyız?
- Yarından itibaren her birimiz kalabalık olmayalım diye uzattıkları bayram tatilinde kapı kapı gezeceğiz. İmzaları toplayacağız. Erken seçim talebiyle imzaları toplayacağız. Türkiye'de her iki kişiden birinden fazlasının imzasını alıp bu iktidarı alaşağı edeceğiz.
- Bu meydan işkenceye, kötü muameleye, açlığa, işsizliğe isyan etmezse kötülük kazanır. Bu meydan yılmadıkça ant olsun ki biz kazanacağız.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik konuşmasına gençlerden bahsederek başladı ve şunları söyledi:
" - Gelecek kaygısını en çok gençler yaşıyor.
- Gençlerle gurur duyuyorum.
- Gençler, Recep Tayyip Erdoğan'a 'mertçe yarış' diyorlar. Ama Erdoğan bu seslere kulağını tıkıyor. Haksız talimatlar veriyor.
İMAMOĞLU'NDAN MEKTUP
Çelik İmamoğlu'nun mesajını okudu:
- Bu uyduruk davada kendisini aklamak zorunda olan ben değilim. Erdoğan kendini aklamak zorunda. Ahmak davasından kreşleri kapatmak için açtıkları davalara, bana yapılanların kirli bir operasyon olmadığını Erdoğan kanıtlamak zorunda. Mertlikten uzak hamleleriyle kendisini seven vatandaşları utandırıyor.
- Daha önce de devletin gücünü kendi gücü zannedenlerin, kendi iradesini milletin iradesinden üstün görenlerin zorla istikamet yaratmaya çalıştıklarını gördük. Türkiye, istikamet belirleyenin millet iradesi olduğunu her seferinde kanıtlamıştır.
- İktidarın hesabını boşa çıkarttınız. Geleceğinize, özgürlüğünüze sahip çıktınız. Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi; hepiniz 'özgürlük benim karakterimdir' dediniz.
- Şimdi çok güçlü bir başlangıç yapıyoruz.
'KORKU DUVARLARI YIKILMIŞTIR'
İmamoğlu'nun mektubunun devamı İmamoğlu'nun yapay zekayla hazırlanan videosuyla dinletildi.
İmamoğlu şunları söyledi:
- Korku duvarları yıkılmıştır, gençler, kadınlar ayaktadır.
- Ben bu yola çıkarken bir söz verdim. Hak yemem, hakkımı da yedirmem dedim. Sözümde duracağım, geri adım atmayacağım.
- Kendimi önce Allah'a sonra millete emanet ediyorum.
- Millet büyüktür. Millet bütün iktidarlardan büyüktür.
Çelik mektubu okuduktan sonra İmamoğlu'nu ziyaret ettiğini anlattı ve onu çok dirençli, umutlu gördüğünü söyledi.
ABB Başkanı Mansur Yavaş Ankara'dan selamlar getirdiğini söyleyerek sözlerine başladı ve şöyle konuştu:
"- Bizler farklı düşünebiliriz ama vatan sevgisinde biriz.
- Artık bu bir kişinin davası değil, halkın davası.
- Biz susmayacağız. Çünkü bir kişiye yapılan haksızlık tüm topluma yöneltilmiştir.
- Doğru yapıyorsunuz, Atatürk'ün çevresinde toplanıyorsunuz.
- Şırnak'taki çocuğun umudunu yok ettiniz, Kayseri'deki gencin hayalini elinden aldınız. Buradaki insanlar tüm bunlara yeter demek için toplandı.
- Devlet polisleriyle bu çocukların güvenliğin üzerinde risk oluşturmak yerine güvenliğini sağlamalı.
- Bu memleketin tüm evlatlarıyla gurur duyuyoruz.
- Peki neden bu haldeyiz? Çünkü hukuk yok.
- Ekonominin temeli güven duygusudur.
- Bugün gençler susturulmak isteniyor ama bilmiyorlar ki gençler cesareti Mustafa Kemal Atatürk'ten öğrendi.
- Gençlerini zindanda susturmaya çalışan bir ülkenin yarını olmaz. Onlar bilmiyor ama biz biliyoruz gençlik bir fikirdir.
- Baharlar gelecek çünkü biz halkız. Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden giden evlatlarıyız. İçeride suçsuz yatan herkes için 'özgürlük' diye haykıracağız.
- Başta Ekrem Başkan olmak üzere tüm tutuklu seçilmişlerin, tutuklanan gençlerle birlikte serbest kalmasını yüz binler olarak talep ediyoruz."
İlk konuşan Dilek İmamoğlu oldu. "Mücadeleye devam" diyerek sözlerine başlayan İmamoğlu şunları söyledi:
"- Ekrem sevdiklerine sarılamayacak. Ekrem'le birlikte tüm arkadaşları ve aileleri de bu bayramı eksik yaşayacak. Elbette çok üzülüyoruz ama gelecek güzel günlere inancımızı yitirmeyeceğiz.
- Asıl marifet kimseyi ayırmadan, herkes için mücadele etmek. Ekrem bu anlayışla siyaset yaptı.
- Milletin ona olan sevgisi karşısında aciz kaldıkları için cezalandırıyorlar.
- İstediğinizi yapın Ekrem'e ceza işlemez.
- Ekrem'in tutuklanması herkesten çok gençlerin kanına dokundu. Onun için biraraya geliyorlar tepkilerini demokratik yolla dile getiriyorlar.
- Türkiye kendi evlatlarına, kendi evlatları eliyle acılar çektiren bir ülke olamaz, olmayacak.
Ekrem İmamoğlu'nun annesi Havva İmamoğlu da Dilek İmamoğlu'ndan sonra söz alıp "Her şey çok güzel olacak, oğlum devlete hizmet ediyor" dedi.