İngiltere futbolunun en güçlü kulüplerinden Manchester City, Premier Lig yönetimini sert bir dille eleştirerek, bazı kulüplerin haksız avantaj sağladığını iddia etti. City, ligin sponsorluk kurallarını değiştirme girişimini yargıya taşıdı ve bu değişikliklerin hukuka aykırı olduğunu savundu.
The Times'ta yer alan habere göre; City, geçtiğimiz ay sonunda bağımsız bir mahkemeye sunduğu yeni dava dilekçesinde; Arsenal, Brighton, Everton ve Leicester City gibi kulüplerin yüz milyonlarca sterlinlik hissedar kredilerinden yararlanarak, rekabette avantaj elde ettiğini öne sürdü.
Kulüp, bu kredilerin “ilişkili taraf işlemleri” kapsamında değerlendirilmediğini, ancak sponsorluk anlaşmaları gibi aynı kategoride yer alması gerektiğini belirtti.
Mahkeme, daha önce Premier Lig’in APT (İlişkili Taraf İşlemleri) kurallarını “geçersiz ve uygulanamaz” ilan etmişti.
Manchester City ise bu karara rağmen lig yönetiminin kural değişiklikleri yapmasının yasal olmadığını ileri sürüyor. Kulüp, tüm süreç sonuçlanana kadar 2021 öncesindeki kuralların geçerli olması gerektiğini savunuyor.
CITY'NİN İTİRAZININ MERKEZİNDEKİ KONU
Premier Lig’in son 24 saat içinde kulüplere gönderdiği resmi bildirime göre, değiştirilen kuralların hala ayrımcılık içerdiği iddiası gündemde.
Manchester City, bu kuralların şeffaflık, objektiflik ve orantılılık gibi temel hukuk ilkelerine uymadığını ve bu haliyle rekabeti bozduğunu savunuyor.
City’nin itirazının merkezinde ise şu var: Premier Lig, hissedar kredilerine sponsorluk anlaşmalarından farklı bir muamele uyguluyor. City, bu durumun hukuken adil olmadığını ve bu kredileri kullanan kulüplerin fiilen bir muafiyet kazandığını öne sürüyor.
Örnek olarak ise Arsenal’in 2022-23 sezonunda 259 milyon sterlin, Brighton’ın 2021-22’de 406,5 milyon sterlin, Everton’ın 2022-23’te 450 milyon sterlin ve Leicester City’nin 2021-22 sezonunda 265 milyon sterlinlik hissedar kredisi aldığı belirtiliyor.
"AYRICALIKLI VE AYRIMCI"
Manchester City ayrıca, Premier Lig’in bu kredilerin serbest piyasa değerini hesaplama yöntemini de eleştiriyor. Kulüp, bu karmaşık değerlendirmelerin bağımsız uzmanlara bırakılması gerekirken, sadece iki yarı zamanlı yönetim kurulu üyesine görev verildiğini ve bunun yetersiz kaldığını dile getiriyor.
City, hissedar kredilerine yönelik bu "ayrıcalıklı ve ayrımcı" yaklaşımın, kulüpler arası ekonomik rekabeti doğrudan etkilediğini savunuyor. Ayrıca, kulüplere tanınan 50 günlük ek sürenin de adil olmadığını iddia ediyor.
SİSTEMİN GÜVENİLİRLİĞİ SARSILIYOR
Bu davanın, Premier Lig’in Manchester City’ye yönelttiği 130 mali suçlamadan ayrı bir süreç olduğu belirtilse de, mevcut sistemin güvenilirliğini daha da sorgulatacak bir boyuta ulaşmış durumda. Premier Lig ise konuyla ilgili herhangi bir yorum yapmaktan kaçınıyor.
Öte yandan, Aston Villa'nın da Manchester City gibi benzer görüşte olduğu ve mahkemenin yalnızca bazı değil, tüm APT kurallarını geçersiz ilan etmesi gerektiğini savunduğu öğrenildi.
Şubat ayında mahkeme, bu kuralların tamamının “geçersiz ve uygulanamaz” olduğuna hükmetmişti.
Premier Lig ise hala yapılan değişikliklerin “geçerli” olduğunu savunurken, Manchester City net konuşuyor: “Geçersiz kuralları değiştirmek yasal değildir. Bu nedenle yapılan değişiklikler de geçersizdir.”
