Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Kalecik'te katıldığı iftar programının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yavaş, Suriye'de terör örgütü PYD/YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin devlet kurumlarına katılması için uzlaşıya varılmasıyla ilgili şunları kaydetti:
* "Bir anlaşma meydanda. Anlaşmanın en beğendiğim maddesi, 5'inci madde. Diğerlerini beğendiğimi söyleyemem. Bir an evvel Suriyelilerin dönmesini istiyorlar. İnşallah o şartları gerçekleşir. Orada asıl tereddütlü olan, bizim sınırlarımızı tehlikeden koruyacak olan bir madde olması çok önemli. Çünkü biz zaman zaman operasyon yapıyoruz. Bu operasyonları engelleyecek bir şey olmaması lazım.
* Açıkçası SDG’nin, YPG’nin silah bırakması gibi şeyleri hiç duymadık şimdiye kadar. Gelişmeleri ihtiyatlı izliyoruz. Şimdiden açıklama yapmak mümkün değil. Orada yaşanan iç karışıklıklar da dikkatle takip edilmelidir. Henüz devlet olma aşaması ortada yok. Onun için oldukça tehlikeli bir durum var. İzlememiz lazım. Öncelik Türkiye’nin güvenliğidir."
"TOPLUMUN TAMAMINI İKNA EDECEK BİR PROJE ORTAYA ÇIKMASI LAZIM"
Yavaş, Öcalan'ın çağrısına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:
* "Ateşkes çağrısı yapıldı. Düzgünce silah bırakma çağrısı yapılmadı. Hatta bu işin mimarı diyebileceğimiz Sayın Bahçeli de bugün ‘ateşkes değil silah bırakma olması lazım’ dedi ve özellikle terör örgütünün özellikle Suriye’deki kanadının da hiçbir şekilde silah bırakma gibi bir söz telaffuz etmediği gösteriyor. Durum böyleyken konuşmanın hiçbir anlamı yok.
* Yani ‘Terörsüz Türkiye’ adı altında daha Cumhurbaşkanıyla bile bu heyetler görüşmeden ve silah bırakılmamışken görüşmeler anlamsız kalıyor. Önce silah bırakılacak. Ondan sonra başta şehit aileleri başta olmak üzere toplumun tamamını ikna edecek bir proje ortaya çıkması lazım. Toplumun tamamını memnun edecek bir proje ortaya çıkmadan, onları ikna etmeden ortaya çıkacak projeler hepsi çöptür."
"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN HİÇBİRİSİ BUGÜNE KADAR BİZİM YÜZÜMÜZÜ KARA ÇIKARTMADI"
Mansur Yavaş, Kalecik'te iftar programına katıldı. İstasyon Caddesi'nde Kalecikli vatandaşlarla bir araya gelen Yavaş'a Kalecik Belediye Başkanı Satılmış Karakoç, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, Bağımsız Ankara Milletvekili Yüksel Aslan ve diğer ilçe belediye başkanları da eşlik etti.
Yavaş burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
* "Sevgili Kalecikliler biraz önce Satılmış Başkanım bahsetti. Ben de hatırladım. Bir yıl geçti. Buraya geldiğimde sizden önemli bir şey rica etmiştim. Bizim 2019 seçiminden sonra üç belediyemiz olduğunu ancak diğer belediye başkanlarının devamlı el uzatmamıza 'Gelin Ankara için hep birlikte çalışalım' dememize rağmen el uzatmadıklarını, bize yaklaşmadıklarını söylemiştim. Ve sizden bir şey rica etmiştim. 'Ankara'da görünen o ki ben seçimi kazanıyorum. Bana benim elimden tutacak belediye başkanlarını gönderin' dedim. Sizler de itimat ettiniz, gönderdiniz Satılmış Başkanı kendisini Kalecik'e seçtiniz ve Ankara'ya bizim yanımıza desteğe gönderdiğiniz için sonsuz minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Hepinize teşekkürler ediyorum.
* Tabii ondan sonra bize düşen nedir? Verdiğimiz sözü tutmak, yaptığımız hizmetleri, burada yapılacakları bir an evvel yapmak. Sağ olsun Satılmış Başkanım zaten bizi hiç boş bırakmıyor. Sürekli elinde projelerle kaleciyi daha ileriye götürmek için ne mümkünse o projeleri alıp alıp geliyor. Ben de yine hatırladım. Biraz önce kendisi bir şey söyledi. Ben yeni seçilen özellikle belediye başkanlarımızın hepsine şunu tembih ettim. Sevgili belediye başkanlarım dedim biliyorsunuz bugün siyasete olan güven son derece azaldı. Bizler bir iddia için göreve geldik.
* Eski dönemlerde yolsuzluk olmuş olabilir. Ama biz işte bu yolsuzluk olmasın diye seçildik. Bu insanlar bizi onun için seçti. Bu Türkiye'de eğer bugün yoksulluk varsa, açlık varsa bu yoksul olan insanların suçu değil, yıllardır onlara hükmeden bütün hükümetlerin adil vergi dağılımı, adil gelir dağılımı yapamaması, israfı önleyememesi ve yolsuzluğu da önleyememesi nedeniyledir dedim. Dolayısıyla böyle bir görevimiz var. Biz belediyelerimizin yolsuzluk yapılmadan da yönetilebileceğini adil bir şekilde yönetilebileceğini bütün Türkiye'ye göstermek zorundayız demiştim. Sağ olsun belediye başkanlarımızın hiçbirisi bugüne kadar bizim yüzümüzü kara çıkartmadı, mahcup etmedi. Önceliğimiz vatandaştır. Önceliğimiz hükümetin iktidarları yoksullaştırdığı bu vatandaşın yanında olmaktır.
"BİR KİŞİ AÇKEN YATAĞA AÇ GİDİYORSA 85 MİLYON YATAĞINDA RAHAT UYUMAMALI"
* İki köprü geç olsa da olur. Ama bugün Ankara'da toplamda 210 bin ailenin her türlü desteğini görüyoruz. Bunların içerisinde 67 bin tane emeklimiz var. Düzenli olarak kendi çapımızda onları ödeme yapıyoruz. Şu anda açıklanan asgari ücretle birçok asgari ücretli muhtaç duruma düştü. Onların elinden tutuyoruz. ve özellikle dar gelirli ailelerin çocuklarını okuması için tüm destekleri yapıyoruz. Ve biz bunun adına sosyal belediyecilik, halkçı belediyecilik diyoruz. Bu hizmet diğer hizmetlerin hepsinden daha önemli.
* Şiarımız şudur; bir kişi açken yatağa aç gidiyorsa 85 milyon yatağında rahat uyumamalıdır. Bu ülkede herkes insanca yaşayacak bir seviyeye ulaşmadan yöneticilere rahat etme imkanı yoktur. Rahat yatağında yatmamalıdır. Bu nedenle sadece sosyal destekler değil bunun yanında yaptığımız hizmetlerle özellikle kırsal kalkınma destekleriyle Ankara halkını yeniden üretime çağırıyoruz. Çünkü iklim krizi nedeniyle ve yıllardır uygulanan tarım politikaları nedeniyle insan tarımdan uzaklaştı.
* Biz her zaman şunu söylerdik. Kendi kendine yeten ender ülkelerden birisiydik derdik okullarda. Ama şu anda bu politikalar sonunda onda da yurt dışından hayvan getirmeye, yurt dışından buğday getirmeye başladık. Dolayısıyla en iyi bildikleri işi yapmaları için tarımsal destekleri altı yıldır yapıyoruz. Yapmaya da devam ediyoruz. Mazot paralarını bu perşembe günü çiftçilerimizin Başkent Kartlarına yatırıyoruz. Yeter ki onlar üretsinler. Alın terini aileleriyle birlikte rahatça yesinler diye.
"HER TÜRLÜ İMKANLARI SUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
* Yine Çandarlı İbrahim Paşa Hamamı Uygulama İhalesi, Mevlana Muhittin Efendi Hamamı ve Kalecik Kalesi'nin restorasyonları için uygulama proje ihalelerine çıkıyoruz. Yakında onların ihaleleri yapılacak Ve inşallah şu sözü veriyoruz buraya da hafta sonları sadece festivalde gördüğünüz kalabalık değil Kalecik'in güzelliklerini görmek için binlerce turist buraya gelecek. Buranın esnafından alışveriş yapacak. Ayrıca Saray Cuma Mahallesi'nin Kentsel dönüşümü ve İrin İşleme Merkezimiz de faaliyete geçiriliyor.
* Ve diyeceğim odur ki inşallah Satılmış Başkanımla el ele vererek Kalecik'i bu kadim ilçeyi atalarımızın bize bıraktığı şekilde gelecek nesillere hep beraber taşıyacağız. Kalecikliler, gençler burada yaşamaktan keyif alacaklar, ayrılmak istemeyecekler. İnşallah her türlü imkanları sunmaya devam edeceğiz. İşte bu tür iftarlar bizi bir araya getiren paylaşmayı sağlayan bereketimizi artıran uygulamalardır. Ve artık hep beraber şunu söylüyoruz. Hep beraber bizler ayrılıklarımızı farklılık olarak değil bir zenginlik olarak görerek hep birlikte bu ülkede çok büyük keyif altında yaşayacağız.
"VATANSIZLARI DA GÖRÜYORUZ ÜLKEMİZDE"
* Biraz önce bir şehit ailemizde de karşılaştım. Şehit ailelerimize de de şunu söylüyorum, 'Hiç merak etmeyin. Her yerde söylediğim gibi madem bir çözüm süreci var. Madem terörist başının adı akil adam olmaya başladı bu memlekette öncelikle şehit ailelerin de bir görüşünü alıp masaya otururken onlarla birlikte oturmanızda fayda var. Bu ülkede çok kan aktı, çok insan üzüldü, evlatlarını kaybetti. Bu kadar kolay değildir bunları yok saymak. Ve bugün Suriye'de yaşananları görüyoruz. Ve iyi ki diyoruz Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bu bayrağı, bu toprakları bize vatan etti. Vatanımız var ne mutlu. Vatansızları da görüyoruz ülkemizde. Bizler bir ve beraber oldukça inşallah bu bayrak ilelebet semalardan inmeyecek. Ezan sesleri hiçbir zaman dinmeyecek. Bir ve beraberliğimizde hiç kimse bozamayacak."