Çok küçük yaşta muhabirlik hayaliyle başladı, Merve Yıldırım’ın gazetecilik yolculuğu. NOW Haber’de çalışırken 10 yıl önce başladığı ve pazar günleri ekrana gelen Benden Söylemesi, bugün en çok izlenen ekonomi aktüel programı haline geldi. ‘Muhabirliği hiç bırakmadım’ diyen Yıldırım, çarşı-pazar geziyor, vatandaşın derdini dinliyor… Bu kez biz ekranın başarılı ismi Merve Yıldırım’a bilinmeyenlerini sorduk…
Hikayeniz nasıl başladı?
Habercilik hikayem kendi kararım ve arzumla 15 yaşımda radyo, TV gazetecilik okuyarak başladı. Okul yıllarımdan itibaren farklı TV kanallarında kültür sanat-magazin, haber merkezi bölümlerinde stajyer muhabir olarak çalışmaya öğrenciyken başladım.
Nasıl bir öğrenciydi?
Çok saygılı ama çılgın, afacan, yönetilmesi zor bir öğrenci olduğumu söylüyor öğretmenlerim. Hızlı öğrenip çabuk dikkati dağılan, çalışma sistemini içselleştiremeyen kırık notları hep son dakika düzelten bir öğrenciydim. Hâlâ da eğitim sisteminde karşı olduğum çok nokta var.
Nasıl bir ailede yetiştiniz?
İstanbul’da 4 kişilik bir ailede büyüdüm. Birbirine aşık ve fırtınalı bir yaşam süren annem babam, kız kardeşimle beni dünyaya getirmiş...Kendi içinde çok eğlenen, hüzünlenen, acılarla mücadele etmeyi parçalanmadan başarabilen bir aile olarak tanımlayabilirim. Bizim evin mottosu şuydu; Hayatta ne yaşanırsa yaşansın hep dik durulur, omuz omuza yürünür aile olmak budur.
ŞÜPHECİ VE MERAKLI
Çocuk Merve ne olmayı hayal ediyordu?
Muhabir…
Gazetecilik ruhumda var diyenlerden misiniz?
Evet kesinlikle doğru mesleğe gönül vermişim. Şüpheci ve meraklı bir tipim insan ve olay analiz etmekten beynim yorgun düşer, her şeyin doğrusunu bulmaya çalışırım.
Muhabirlikten ekrana geçişiniz nasıl oldu?
Mesleğe erken başladığım için 10 yıllık muhabirlik deneyimim vardı. Sanırım 14 yıl önce NOW haber kadrosuna muhabir olarak dahil oldum. Ve bugün ailemin parçası olan Genel Yayın Yönetmenimiz, kıymetlimiz Doğan Şentürk ekran önünü uygun gördü. Meslek hayatımda yepyeni bir kapı açtı, emeğimi daha görünür kıldı. Meslekteki öğretmenim ve ustamdır kendisi.
İlk günkü heyecanınız devam mı?
Daha kontrollü bir heyecana sahibim artık. Son 10 yıldır Türkiye’nin en çok izlenen ekonomi aktüel programını deneyimli haber kadromuzla birlikte hazırlıyoruz. Muhabirliği hiç bırakmadım. Bültenlerimizde de görev alıyorum.
Stresten nasıl arınıyorsunuz?
İşimiz stresli, beynimiz yorgun, etrafım kalabalık ve hareketli. Hayatımda az insan var ve onlarla gerçekten yakınım. Dostlarımla, ailemle özüme yönelerek evimde ve kısa tatillerle arınıyorum galiba.
En son sizi ne güldürdü?
En son neye güldüm hatırlamıyorum ama kimseye komik gelmeyen durumlara olmadık anlarda takılır gülerim. Zor bir durum bu. Her yerde eğlenebileceğim bir şey bulurum.
EN BÜYÜK KORKUM...
En son neye ağladınız?
Rahmetli babamla ilgili bir an geldi aklıma ona ağladım.
Sizi en zorlayan yayın...
6 Şubat deprem yayınları canımı çok acıtmıştı.
Ekranda en büyük korkunuz nedir?
Yanlış bir haber vermek.
TARZIM DÜZ VE SADE
Rutinleriniz neler?
Çok sıkı spor yapmıyorum. Sağlıklı olmak için pilates yaparım. Cildime iyi bakar, kiloma dikkat ederim. Tarzım düz, basit ve sadedir. Radikal değişim sevmem, saçım duruşum hep aynıdır.
Ekranda güzellik algısının kadın sunucular üzerinde baskı oluşturduğunu düşünüyor musunuz?
Elbette. Medyadaki erkek hegamonyasında beynimizin erkeklerle aynı derecede çalışabildiğini ispatlamak zorunda kalmak çok yorucu.
Yayına nasıl hazırlanıyorsunuz?
Her an her yayına çıkabilecek gibi hazır yaşıyorum.
Yayın öncesi arka planda neler oluyor?
Gündem notları, satır araları, ekip kararları, telefon görüşmeleri, bilgi akışı…
AİLE KURMAK İSTİYOR
10 yıl sonra nerede nasıl bir yaşam hayal ediyorsunuz?
Belki ekran önü belki arkası, belki sözle belki yazı ile bunu bilemem ama topluma gerçekleri ölene dek anlatmak istiyorum. Ve aile kurup memleketimize iyi bir evlat yetiştirmeyi hayal ediyorum.
2025’te daha mutlu bir Türkiye hayal mi?
Tabii ki hayal değil ama 2025 tarihi biraz iddialı olabilir.
Neler bekliyorsunuz yeni yıldan?
Ülkemde açlık ve yoksulluğun biraz olsun azaldığını görmek istiyorum. Sosyal devlette yaşadığımızı hissetmek güvenmek istiyorum. Fikirlerin düşüncelerin suç sayılmadığı bir Türkiye istiyorum. Bu ülkenin mutlu günlerini bizzat göreceğimize çok inanıyorum.
10 SORUDA MERVE YILDIRIM
Zamanda yolculuğa çıksanız kiminle tanışmak ister, ona neler söylerdiniz?
Atatürk !.. Boğazım düğümlendi. Önce özür diler sonra bugün ki şartları anlatır ne yapmamız gerektiğini sorardım.
Bir renk olsanız hangi renk olurdunuz?
Siyah ya da beyaz. Ortası yok.
Sonsuz aşka inanır mısınız?
İnanmam. Ben sevgiye inanıyorum.
En son okuduğunuz kitap hangisi?
En son 26. Genelkurmay Başkanımız İlker Başbuğ’un “Biz Atatürk Milliyetçisiyiz” kitabını okudum. Kalemini çok seviyorum.
En son izlediğiniz film?
Good by Lenin. Sosyalizme inanan insanların hayallerinin yıkılışını, politik sistemleri konu alıyor herkese tavsiye ederim.
Sizi en çok ne sinirlendirir?
Haksızlık ve samimiyetsiz davranışlar.
Türkiye’de gazeteci olmak…
Evrensel kurallarla, hakkını vererek yaptığınızda bedel ödemek zorunda bırakıldığınız bir mücadele.
Türkiye’de kadın olmak…
Hüzünlü ve onurlu bir mücadele. Kadın erkek eşitliğini erkek-lerden önce kadınlara daha iyi anlatmamız gerektiğini düşünüyorum.
Türkiye bir şarkı olsaydı hangisi olurdu?
Bizi en iyi anlatan şarkı Fikret Şenes’in yazıp Ayten Alpman’ın kalbimize kazığı NOW haberimizin şarkısı “Memleketim”! Ve 100. Yılımıza damga vuran değerli sanatçımız Norm Ender’in yazıp seslendirdiği Parla!
Hiç bilmediğimiz bir özelliğinizi bizimle paylaşır mısınız?
Yakından tanımayan kimsenin anlayamayacağı bir duygusal dünyam var. Bunu dik durarak kapatıyorum sanırım.