DEM Parti heyetinin 1999 yılından bu yana İmralı'da tutuklu bulunan PKK elebaşı Abdullah Öcalan'la görüşmesi ve akabinde Meclis turuna çıkması, siyaset sahnesinde yeni tartışmalara neden oldu.

Bilindiği üzere bu ziyaret, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan'ın Meclis kürsüsünde terör örgütünün lağvedildiğini açıklaması ve karşılığında umut hakkından yararlanması teklifiyle başlayan "sürecin" parçasıydı.

Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, tutuklu terör örgütü lideriyle bir araya geldikten sonra onun şu mesajını kamuoyuyla paylaşmıştı: "Gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım."

Gelişme iktidar kanadında 'olumlu', muhalefet kanadında 'çekimser' bir tavırla karşılandı.

MHP yönetimiyse bu sırada kendilerini eleştiren eski yol arkadaşlarıyla kavgaya girdi.

Bilindiği üzere geçmişte MHP'de siyaset yapan, ancak olaylı kongre sonrası partiden ayrılan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, başından bu yana MHP lideri Devlet Bahçeli'ye eleştiriler yöneltiyorlardı.

Özdağ: "Devlet Bahçeli, Türk devletine ve Türk milletine karşı suç işlemektedir; 'terörsüz Türkiye' diyerek Türkiye'yi bir terör örgütünün önünde diz çöktürmeye çalışmaktadır."

Dervişoğlu: "Benim saygım, sana değil oturduğun koltuğadır. Çünkü ben o koltuğun ilk ve gerçek sahibini tanıyorum.

Şahsına bu zamana kadar gösterdiğim saygıyı, o koltuğun gerçek sahibine duyduğum vefanın sadakası saymanı da temenni ediyorum.

Bu kadarı sana yeter, fazlası da zaten bana yakışmaz. Biz seni topaç gibi kimlerin çevirdiğini biliyoruz."

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, siyasetçilerin tepkilerine tek tek yanıt verdi.

'NASIL DİZ ÇÖKTÜĞÜ ORTADA'

Özdağ'ın 'haddini aştığını' savunup 'istihbarat aparatı', 'ümitsiz vaka' diye seslendi:

- "Genel Başkanımızın terörle mücadele konusunda gösterdiği kararlılığı dahi çarpıtarak kalitesiz bir üslubla saldıran bu şahıs öncelikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde iki hafta içinde dönerek niçin Kandil’deki teröristlerle aynı adayı desteklediğini açıklamalıdır.

- Kandil’in adayıyla imzaladığı gizli protokoller bu şahsın ne kadar düz olmayan bir çizgide olduğunu aziz milletimize göstermiştir.

- Bugün 'düz konuşuyoruz' diye hamaset yapan bu şahsın çizdiği zikzaklar, emperyalizmin elinde nasıl kılıktan kılığa girdiği ve terör örgütünün patronlarına nasıl diz çöktüğü gayet açık bir şekilde ortadadır."

İlk dört yılı ihraç nedeniyle 'uzak' geçse de MHP'de Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeliği, milletvekilliği ve genel başkan yardımcılığı gibi görevlerde bulunan politikacı, Kasım 2016'da ihraç edilinceye dek burada Bahçeli'yle birlikte siyaset yapmayı sürdürmüştü.

Özdağ, iki yıl önceye dek Bahçeli ve MHP'yle ilgili herhangi bir olumsuz yorum yapmamasıyla dikkat çekiyordu.

'AĞZININ AYARINI TUTTURMAKTA ZORLANIYOR'

Büyükataman, Dervişoğlu içinse 'kukla' iması yaptı. Siyasetçinin 'topaç' lafına sinirlenen MHP Genel Sekreteri, şöyle devam etti:

"Türk milliyetçisiyiz diye çıktıkları yolda yamanmadık kapı, girmedik kılık bırakmayan İP'çiler sözde milliyetçilik nutukları ile yamalı bohçaya dönen siyasi kariyerlerini kurtarmak için edep sınırlarını aşmaktadırlar.

Kandil’in baronları ve emperyalizmin başkentleri arasında gidip gelmekten şuurunu kaybedip fırıldağa dönen, 6’lı masada her türlü Türk ve Türkiye karşıtı ile oturup kalkmaktan yörüngesini şaşıran bu anlayışın milliyetçilik söylemi defoludur.

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli hakkında kullandığı had bilmez ifadeleri ise en hafif tabirle kaybetme ve yok olma telaşının dışa vurumudur.

Müsavat Efendi İP koptukça ağzının ayarını tutturmakta zorlanmaktadır.

Sayın Genel Başkanımızın çağrısı ve yeni yüzyılda tüm terör örgütlerinin kökünün kazınması konusundaki kararlı duruşu aziz Türk milleti tarafından gayet iyi anlaşılmıştır.

Buradan siyasi rant devşirip kariyerini kurtarmaya çalışan Müsavat Dervişoğlu boşa kürek çekmektedir. Bunları asıl korkuları Terörün bitmesi teröristlerin teslim olmasıdır.

Çünkü 'terörsüz Türkiye' hedefimiz başarıya ulaştığında ucu dışarda olan İP, kuklacılarından aferin alamayacak ve siyasi ömrünü tüketip ıskartaya çıkacaktır."

1989’da dönemin Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) Genel Başkanı Alparslan Türkeş tarafından genel merkezde görevlendirilen Dervişoğlu, birçok kez Bahçeli'yle karşı karşıya gelseler de 2017'ye dek MHP'de birlikte siyaset yapmayı sürdürmüştü.

MECLİS TURUNDA NELER ÖNE ÇIKTI?

Buldan, Önder ve Türk ilk olarak geçen perşembe günü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle bir araya gelmişti.

42 dakika süren görüşme sonrası herhangi bir açıklama yapılmamış, ancak Bahçeli'nin kapıda karşılayıp tokalaştığı üç ismi giderken de uğurlaması dikkati çekmişti.

MHP ve eski yol arkadaşları arasında kavga büyüyor: Topaç, istihbarat aparatı, kukla - Resim : 1

Ziyaretlerin Gelecek Parti ve AKP ayağı ise 'tanıdık' simaların 10 yıl sonra yeniden bir araya gelmesi anlamını taşıyordu.

İmralı heyetinin yeni döneme dair fikir teatisinde bulundukları siyasiler arasında 2009 - 2015 arasındaki çözüm sürecinde önemli rol oynayan isimler vardı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, o dönem başbakanlık makamındaydı.

Çözüm sürecinin kendisine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın emaneti olduğunu söylüyor, Gezi Parkı eylemlerinin dahi 'çözüm sürecini baltalamaya dönük olduğunu' savunuyordu.

AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala'ysa İçişleri Bakanlığı görevinde bulunuyordu.

Ala, uzun yıllar tartışmalara konu olan Dolmabahçe Mutabakatı fotoğrafında Önder ve Buldan'ın yanında oturanlardan biriydi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik de bahse konu yıllarda Kültür ve Turizm Bakanı olarak kabinedeydi. Ayrıca çözüm sürecine sahip çıkan çıkışlarıyla biliniyordu.