Mudanya sahilleri hafta sonu beyaz örtüyle kaplandı. Denizdeki kirlilik sahilden başlayarak 100 metre açığa kadar ulaştı.
Denizdeki kirlilik sahilden başlayarak 100 metre açığa kadar ulaştı. Budo iskelesi yanındaki üzücü görüntüyü izleyen vatandaşlar "Kış olmasına rağmen bu görüntü bizi oldukça üzüyor. Normalde denizin ısınmasıyla beraber sıcak havalarda karşılaştığımız bir durumdu. Ocak ayının ortasında bu görüntüyü görmek bizi oldukça üzüyor. Bu noktada yetkililerin bir an önce çare bulması gerekiyor. Sosyal medyada da gördüğümüz Nilüfer Çayı'nın müsilaja sebep olduğu söyleniyor. Yetkililerin bu noktaya da bir çözüm bulması gerekiyor. En iyi şekilde hizmet edeceklerini düşünüyorum" dedi.
Son dönemde Marmara Denizi’nin 5 ila 25 metre derinliklerinde yeniden görülen müsilajın neden oluştuğu hakkında çalışmalar yapan uzmanlar 3 ana neden üzerinde durdu. İklim değişimine bağlı su sıcaklığındaki artış, dip sularının sıcaklıklarında gözlenen homojenlikle karakterize olan kararlı durağanlık ve Marmara Denizi’ne noktasal ve yayılı kaynaklardan ulaşan kirlilik yani azot ve fosfor yükünün yüksekliği nedenlerinin müsilaj oluşumunun ana temelleri olarak görüldü.
'4. SINIF SU KALİTESİNE SAHİP'
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Bursa'nın önemli su ihtiyacını karşılayan Nilüfer Çayı'nda araştırmalarda bulundu. Buna göre; Marmara Denizi'ndeki müsilajın sebeplerinden biri olan Nilüfer Çayı’nın 3 stratejik noktasında çalışmalar yapan Prof. Dr. Sarı, oksijen miktarı 0,14-1,12 mg/l olarak ölçü. Nilüfer Çayı’nın şu an itibarıyla 4. sınıf su kalitesine sahip olduğunu ve acil eylem planı oluşturulması gerektiğini vurguladı. Sarı, ayrıca tarımsal sulama yapılmasının da önlenmesi gerektiğini ifade etti.
'TARIMSAL SULAMA DURDURULMALI'
Nilüfer Çayı’nın kurtarılması için yapılması gerekenleri sıralayan Prof. Dr. Sarı “Bölgede her gün yenisi faaliyete başlayan OSB’ler, kaçak evsel ve endüstriyel deşarjlar, bireysel sanayi tesisleri, yoğun hayvansal ve bitkisel üretim işletmeleri ile gıda endüstrisinin mevcudiyeti dikkate alındığında Nilüfer Çayı için önlemlerin acilen alınması bir zorunluluktur. Çayın uzun yıllar kurak mevsim ortalama debisi dikkate alınarak, çaya deşarj edilecek toplam maksimum yükler yeniden belirlenmelidir. Sorun tek başına organik kirlilikten kaynaklamadığı için sadece azot-fosfor sınırlaması yeterli olmayacaktır. Azot-fosforun yanında mutlaka ağır metal, tuzluluk ve renk parametrelerini de kapsayan yeni bir deşarj kısıtlamasına gidilmesi şarttır. Nilüfer Çayı halihazırda 4. sınıf su kalitesine sahiptir. Yani aşırı kirlenmiş bir sudur. Böyle sular tarımsal sulamaya uygun değildir. Oysa gözlemler esnasında sayısız su motoruyla su çekilerek sulama yapıldığı görülmüştür. Nilüfer Çayı’nın tarımsal sulama amacıyla kullanımı, su kalite sınıfı iyileşinceye kadar derhal önlenmelidir. Halihazırda Nilüfer Çayı’na atık deşarj eden bütün işletmeler bellidir" dedi.
BALIKÇILAR AĞ ATAMIYOR
Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi ilçesinden avlanmak üzere tekneleriyle Marmara Denizi'ne açılan balıkçıların ağalarına müsilaj yapıştı. Müsilajın ağlara zarar verdiğini belirten balıkçılar, bu yüzden balık avlamaya çıkamadıklarını anlattı.
70 yıldır balıkçılık yapan Aydın Şengül "Bu sene ile birlikte ikinci kez müsilajla karşı karşıyayız. Müsilajdan dolayı ağlar yırtıldı, ağlarımızı tamir ediyorum. Müsilaj bizi etkiliyor; bundan dolayı balık Marmara'ya hiç girmedi. Balık Karadeniz'de kaldı. Palamut, lüfer devamlı Karadeniz'de kaldı. Marmara Denizi bitmiş durumda. 3 aydır balığa çıkamıyoruz" dedi.