Diyarbakır’da öldürülen Narin Güran cinayeti davasına ilişkin yargılamanın yapıldığı Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 929 sayfalık gerekçeli kararı açıklandı.
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolmasının ardından, 19 gün sonra 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi’nde cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında açılan davanın 28 Aralık günü görülen karar duruşmasında, ''iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme'' suçundan Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Narin’in cansız bedenini dereye taşıyan komşuları Nevzat Bahtiyar'a da "suç delillerini yok etme" suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası vermişti.
Yargılamanın yapıldığı Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin davaya ilişkin gerekçeli kararı açıklandı. Mahkemenin 929 sayfalık gerekçeli kararında, sanıklar yargılama sürecinde Narin’in nasıl ve kimler tarafından öldürüldüğüne ilişkin makul cevap vermeyerek, suçtan kurtulmaya çalıştıkları vurgulandı.
"MAKUL CEVAPLAR VERMEYEREK SUÇTAN KURTULMAYA ÇALIŞMIŞLARDIR"
Kararda, TCK’da ve CMK’da sanıkların başta yalan söyleme olmak üzere suçtan kurtulmaya yönelik eylemleri yapabileceği kendilerine yasal bir hak olarak tanınmış olduğuna dikkat çekilen gerekçeli kararda, şöyle denildi:
* "Sanıklar aşamalardaki savunmalarında ve mahkememiz huzurunda vermiş oldukları beyanlarda ısrarla 'görmediklerini, duymadıklarını ve hatırlamadıklarını' belirtmişlerdir. Sanıklar bu şekilde beyanlarda bulunarak Maktul Narin'in öldürülme eyleminin nasıl yapıldığı, neden yapıldığı, niçin yapıldığı ve kimler tarafından yapıldığı sorularına makul cevaplar vermeyerek suçtan kurtulmaya çalışmışlardır. Türk Ceza Kanunu’nda ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sanıkların başta yalan söyleme olmak üzere suçtan kurtulmaya yönelik eylemleri yapabileceği kendilerine yasal bir hak olarak tanınmıştır.
* Ancak sanıklar iştiraken gerçekleştirdikleri eylemlerde eylemin nasıl yapıldığı, neden yapıldığı, niçin yapıldığı, sanıkların eylemlerinin neler olduğu, varsa bu eyleme katılan başka sanıkların olup olmadığı hususlarında tespit yapılmasını engelleyerek fikir ve irade birliği ile hareket etmek suretiyle dayanışmalı olarak ve sonuç üzerinde ortak hakimiyet kurarak yapılan yargılamalarda beraat edeceklerini beklemelerinin hem kanunen hem de vicdanen kabul edilebilecek bir durum olmadığı aşikardır. Dolayısıyla yukarıda bahsedildiği üzere fer'i soruların tespit edilememesinin sanıklar açısından lehe bir durum oluşturmayacağı ve sanıkların gerçekleşen eylemde iştiraken sorumlu olacaklarının kabul edilmesi gerekmektedir.''
"NARİN'İN EV, AHIR VEYA EKLENTİLERİNDE ÖLDÜRÜLME EYLEMİNE BAŞLANILDI"
Gerekçeli kararda, Narin’in nerede öldürüldüğüne ilişkin yapılan tespitlere de yer verilerek, şöyle devam edildi:
* "Dosya arasında bulunan Daran-2 kamera kayıtlarının iyileştirilmesine yönelik alınan Ulusal Kriminal raporunda ev-ahır istikametine doğru hareketli bir karartının olduğu, bu karartının kıyafet unsurlarının koyu renk olmasından ve kısa boylu, zayıf algılanmasından kaynaklı ve Narin'in en son görüldüğü patika başlangıcında yer alan okul kamera kaydı ile uyumlu olması karşısında ilgili karartının maktul olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir. Bu durum karşısında maktul Narin'in ev, ahır veya eklentilerinde öldürülme eylemine başlandığı, akabinde maktul Narin'in bedeninin Arif Güran'ın evine getirilerek öldürme eyleminin burada tamamlandığı, daha sonra maktul Narin'in Cansız bedeninin sanık Nevzat tarafından Arif'in evinden alınarak önce kendi evinin ahırında çuvala konulduğu, söz konusu çuvalın sanık Nevzat'ın kullanımında olan 23 AN 630 plaka sayılı araca konulmak suretiyle Eğertutmaz deresine götürüldüğü ve dere kenarına üzerine taşlar konulmak suretiyle bırakıldığı Mahkememizce sabit görülmüştür."
"NARİN'İN ÖLMESİNE RIZA GÖSTERDİLER"
Sanıklar Enes Güran, Salim Güran ve Yüksel Güran'ın Narin'in öldürüldüğü zaman diliminde ev, ahır veya eklentilerinde bulundukları, bu hususun Ulusal Kriminal, daraltılmış baz verileri, kamera kayıtları, analiz raporu ve diğer tüm deliller ile sabit olduğu bildirilen gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:
* "Mahkememizce net olarak tespit edilemeyen sanık veya sanıklar tarafından ev, ahır veya eklentilerinde maktul Narin'in öldürülme eylemine başlandığı, ardından maktul Narin'in bedeninin eve taşındığı, burada sanıklar Enes, Yüksel ve Salim tarafından öldürülme eyleminin tamamlanmasının beklenildiği, her 3 sanığın da ev, ahır veya eklentilerinde yapılacak bir tıbbi müdahale ile maktul Narin'i ölümden kurtarma ihtimali varken bu müdahalenin yapılmayarak Narin'in ölmesine rıza gösterdikleri, kaldı ki dosya sanıkları olan Yüksel'in maktulün annesi, Salim'in amcası ve Enes'in de abisi olduğu, sanıkların maktule gelecek saldırı, kötülük ya da başkaca olumsuz eylemleri def etme, engelleme gibi yasal görevleri varken bunları yerine getirmedikleri gibi öldürme eylemini başlatan kişiye de engel olmayarak maktul Narin'in ölmesine iştiraken katıldıkları, yine sanıkların maktul Narin'in bedeninin eve getirilmesi ve ölüm eyleminin gerçekleşmesi sonrası ölüm olayı üzerine yapacakları eylem, davranış ve söylemler konusunda fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek ne yapacaklarını kararlaştırdıkları, ardından söz konusu cansız bedeni olay yeri yakınlarında bulunan sanık Nevzat'a verip dereye gömmesini isteyerek cesedi saklama, yok etme gibi konusunda ortak hareket ettikleri, ardından olay sonrası ölüm olayına ilişkin bilgi sahibi olmadıkları yönünde hal ve hareketlerde bulundukları, yine Maktul Narin'in cansız bedeninin sanık Nevzat'a verildiğinde ev içerisinde sadece Salim'in olması ve diğer kapıların kapalı olması karşısında evde olan sanık Yüksel ve Enes'in bu konuda sanık Salim ile anlaşarak kapalı kapılar arkasında bekledikleri, Sanık Salim'in, öldürme eyleminin asıl maksadının gizlenmesi için sanık Nevzat'a Yüksel ile ilişkisini gördüğü için maktul Narin'i öldürdüğü şeklindeki söylemlerin de diğer sanıklar tarafından birlikte kararlaştırıldığı ve bu şekilde asıl maksadı gizlemeye çalıştıkları, maktul Narin'in cansız bedeninin sanık Nevzat tarafından alınıp olay yerinden ayrılırken sanık Yüksel'i gördüğünü ve ağladığını belirttiği, dolayısıyla sanık Salim tarafından sanık Nevzat'a Narin'in cansız bedeni verilirken diğer sanıkların olaydan haberdar oldukları, her 3 sanığın suçun işlenmesinde üstlendikleri rol ve kendi eylemleri ile diğer sanıkların eylemlerini tamamlayarak suçun işlenmesi üzerinde diğer sanıklar ile birlikte ortak hakimiyet kurduğu, bu bağlamda sanıkların olayın sonuna kadar zaman ve mekan birlikteliği içerisinde oldukları ve iştirak halinde hareket ederek sanıklar Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran'ın fikir ve eylem birlikteliği içerisinde maktül Narin Güran'ın iştirak halinde ölümüne sebebiyet verdikleri Mahkememizce kabul edilmiştir. Tüm bu anlatımlar karşısında maktul Narin'in öldürülme olayının her 3 sanık tarafından birlikte gerçekleştirilerek tamamlandığı anlaşılmıştır."
"SALİM GÜRAN, SUÇTAN KURTULMAYA ÇALIŞMIŞ"
Soruşturmada ilk tutuklanan isim olan ve davada 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' hapis cezası alan amca Salim Güran yönünde yapılan değerlendirmede, Salim Güran’ın diğer sanıklar Yüksel Güran ve Enes Güran ile birlikte Narin'in öldürülme eylemine iştirak ederek öldürdüğü, ardından sanığın diğer sanıklar ile birlikte öldürme eylemi sonrası ne yapacaklarını kararlaştırdıkları, bu sırada olay yerine yakın olan ve 15.08 sıralarında telefon ile konuştuğu sanık Nevzat'a Narin'in cansız bedenini vererek yok etmesini istediği kaydedildi.
Gerekçeli kararda, "Bu hususun diğer sanıklar ile Arif Güran'ın evinde maktul Narin'in cansız bedeninin başında iken birlikte kararlaştırdıkları, daha sonra sanıkların rutin gündelik hayatlarına devam ederek dikkat çekmemeye çalıştıkları, ancak sanığın aşamalarda aracında bulunan DNA'ya ilişkin net bir beyanda bulunmadığı, telefonunda yaptığı şüpheli hareketleri izah edemediği, Narin'in kaybolma saatine ve kaybolma şekline ilişkin çelişkili beyanlarda bulunduğu, sanığın olay saati ve sonrası Arif'in evinde olduğu halde tanık beyanları ile tarlada olduğunu söyleyerek ve söyleterek suçtan kurtulmaya çalışması karşısında sanık Salim'in diğer sanıklar Enes ve Yüksel ile birlikte maktul Narin'i öldürdüğü mahkememizce sabit görülmüştür" denildi.
"NEVZAT BAHTİYAR, NARİN’İN CANSIZ BEDENİNİ EVDEN ALIRKEN ENES GÜRAN’IN EVDE OLDUĞU BELİRLENDİ"
Mahkemenin gerekçeli kararında, sanık Enes Güran'a ilişkin değerlendirmede ise, mahkemenin Enes’in beyanına itibar etmediği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
* "Sanık Enes aşamalardaki savunmasında evde uyuduğunu belirtmiş ise de dosya arasında bulunan ve diğer deliller ile örtüştüğü için mahkememizce itibar edilen daraltılmış baz verilerine göre saat 15.51’e kadar ikametin içerinde ve müştemilatında bulunduğu, saat 15.57 de Salim Güran’ın evine geçiş yaptığı, bir süre evde kaldığı, saat 16.11 gibi kendi evine doğru yöneldiği hususları dikkate alındığında sanığın maktul Narin'in patikadan çıktığı ve ahıra yöneldiği zaman diliminde uyanık olduğu ve hareket halinde olduğu anlaşıldığından sanığın beyanlarına mahkememizce itibar edilmediği, sanık Nevzat'ın eve geldiğimde bütün kapılar kapalıydı dediği nazara alındığında sanığın belirtilen zaman diliminde evin içerisinde olduğu ve diğer sanıklar ile yapılan fikir birliği içerisinde evde sessiz kalarak Nevzat'ın maktul Narin'in cansız bedenini almasını beklediği, Sanık Nevzat'ın olay yerinden ayrıldıktan sonra amcası olan sanık Salim'in evine gitmesi de gerçekleşen eylemlerden haberdar olduğunu gösterdiği, yine sanığın göz altına alındığında vücudunda yer alan morluklar ve ısırıklar konusunda aşamalarda çelişkili beyanlarda bulunduğu, bu durum karşısında sanığın var olan bir gerçeği gizlemeye çalıştığı, yine sanığın evde iken sanık Nevzat'ın eve gelerek Maktul Narin'in cansız bedenini aldığı sırada sanık Salim'in annesi Yüksel ile ilişkim vardı, gördü ve o yüzden öldürdüm söyleminden de haberdar olduğu ve bu söyleme rıza gösterdiği, yine sanık Yüksel'in tutanağa yansıyan diğer söylemlerinde sanık Enes'i nasıl korurum şeklindeki beyanları da birlikte değerlendirildiğinde sanığın diğer sanıklar ile birlikte iştirak ettiği mahkememizce sabit görülmüştür."
YÜKSEL GÜRAN, KIZI NARİN'İN ÖLÜMÜNDEN HABERDARMIŞ
Kararda şu ifadeler yer aldı:
* "İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme'' hapis cezası alan anne Yüksel Güran’a ilişkin yapılan değerlendirmede, sanığın maktulün annesi olması hasebiyle ona gelecek kötülükleri, saldırıları engelleme yükümlülüğü varken bu yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği belirtilerek, “Sanık Yüksel aşamalardaki savunmasında ısrarla olay saatinde evde olduğunu ve hiç bir şey görmediğini, yine Maktul Narin'in Cansız bedeninin evden alınması hususunun doğru olmadığını ve eve Hediye hariç kimsenin gelmediğini söylemiş ise de bu hususun dosya arasında bulunan daraltılmış baz verilerine göre gerçeği yansıtmadığı, çünkü Arif Güran'ın evine hem sanık Salim, hem de sanık Nevzat'ın geldiği, dolayısıyla sanığın doğru söylemeyerek gerçekleri gizlemeye çalıştığı, sanık Nevzat'ın maktul Narin'in cansız bedenini alırken sanık Yüksel'i gördüğünü ve ağladığını belirtmesi karşısında sanığın Maktul Narin'in ölümünden haberdar olduğu, sanığın maktul Narin'e ilk öldürme hareketinin ahırda yapılması ve ardından eve getirilerek öldürme eyleminin tamamlanması aşamasında söz konusu suça iştirak etmediğini gösterir herhangi bir somut eylemde bulunmadığı, sanığın maktulün annesi olması hasebiyle ona gelecek kötülükleri, saldırıları engelleme yükümlülüğü varken bu yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, bir an sanığın beyanlarına itibar edilerek maktul Narin'i bizzat öldürmediği kabul edilse bile gerekli yerlere haber vermeyerek ölüm neticesinin ortaya çıkmasını engellememesi bile öldürme eylemine iştirak ettiği anlamına geldiği, yine sanığın diğer sanıklar ile birlikte fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket ederek sanık Salim'in kendi namusu konusunda sanık Nevzat'a beyanda bulunmasına rıza gösterdiği dolayısıyla sanığın maktul Narin'in öldürülme eylemine diğer sanıklar Salim ve Enes ile birlikte iştirak ettiği mahkememizce sabit görülmüştür.”
NEVZAT BAHTİYAR, TEHDİT OLARAK GÖRDÜĞÜ SALİM GÜRAN TUTUKLANDIKTAN SONRA İTİRAFTA BULUNMUŞ
Narin’in cansız bedenini dereye taşıyan ve hakkında, 'delilleri yok etme', 'gizleme veya değiştirme' suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası alan Nevzat Bahtiyar ile ilgili yapılan değerlendirmede ise, Salim Güran’ın yönlendirmesiyle Narin’in cansız bedenini dereye taşıdığı bildirildi. Salim Güran’ın tutuklanmasının ardından Nevzat Bahtiyar’ın itirafta bulunduğuna dikkat çekilen gerekçeli kararda şöyle denildi:
* Her ne kadar sanık Nevzat Bahtiyar yönünden sanık Enes Güran, sanık Salim Güran ve sanık Yüksel Güran ile birlikte maktul Narin'i öldürdüğü iddiasıyla mahkememize kamu davası açılmışsa da, sanık Nevzat aşamalardaki değişmeyen tek savunmasında maktul Narin'i kendisinin öldürmediğini, sanık Salim'in öldürdüğünü ve cansız bedeni kendisine verdiğini belirttiği görülmüştür. Maktul Narin'in patikadan çıkarak evine doğru gitmesi ve ardından ahırın önüne varması sırasında sanık Nevzat'ın olay yerine yakın olduğunun Daraltılmış baz verilerine göre sabit olduğu, ancak sanığın evi ile katılan Arif'in evlerinin yakın olması karşısında bu husus mahkememizce sanık açısından aleyhe değerlendirilmemiştir.
* Sanığın, Salim'in çağırması üzerine Arif Güran'ın evine gittiği, eve girdiğinde odaların kapılarının kapalı olduğu ve yerde maktul Narin'in cansız bedeninin bulunduğunun anlaşıldığı, ardından sanık Salim'in yönlendirmesi ile maktul Narin'in cansız bedenini aldığı ve evden ayrıldığı ve ahırına götürdüğü, oradan çuvala koyarak kendi arabasına koyduğu, daha sonra sanık Salim'in de belirttiği yer olan Eğertutmaz deresine götürdüğü ve cansız bedenin bulunduğu çuvalı dere kenarına üzerine taş koymak suretiyle sakladığı mahkememizce kabul edilmiştir.
* Her ne kadar sanık Nevzat aşamalarda sanık Salim'in kendisini tehdit ettiğinden dolayı cansız bedeni aldığını söylemiş ise de sanık Salim'in tutuklanması sonrası tüm köyde binlerce kolluk personeli tarafından maktul Narin aranırken artık tehdidin ortadan kalktığı, sanık Nevzat'ın çok rahat bir şekilde gerçekleri anlatarak maktul Narin'in bulunmasını sağlayabilecek iken bunu yapmayıp gerçekleştirdiği eylemde ısrar ederek kastını ortaya koyduğu, dolayısıyla TCK'nın 28. maddesinde düzenlenen halin somut olayda oluşmadığı mahkememizce kabul edilmiştir.
* Yukarıdaki anlatımlar ve diğer sanıklar bakımından yapılan kabuller de dikkate alınarak; somut olayda sanık Nevzat'ın maktul Narin'in ölüm anında olay yerinde olmadığı ve öldürme eylemine iştirak etmediği, sanık Salim'in çağırması üzerine Arif Güran'ın evine geldiği, eve geldiğinde maktul Narin'in cansız bedenini gördüğü, bu saatten sonra öldürme eyleminin tamamlandığından dolayı söz konusu eyleme karşı yapılan hareketlerin iştirak olarak kabul edilemeyeceği, burada sanığın eylemlerinin başka bir suça vücut vereceği aşikardır."
"NEVZAT'IN MAKTUL NARİN'İ ÖLDÜRMESİNİ GEREKTİRECEK BİR HUSUMET VEYA NEDEN BULUNMADI"
Mahkemenin gerekçeli kararında, Nevzat Bahtiyar’ın Narin’i öldürmek için bir nedenin bulunmadığı belirtilirken şu ifadeler kullanıldı:
* "Her ne kadar diğer sanıklar ve sanık müdafileri maktul Narin'in sanık Nevzat tarafından öldürüldüğünü iddia etmişlerse de; sanık Nevzat'ın maktul Narin'i öldürmesini gerektirecek bir husumet veya nedenin bulunmadığı, yine Daran-2 kamera kayıtlarının iyileştirilmesine yönelik alınan Ulusal Kriminal raporunda ev-ahır istikametine doğru hareketli bir karartının olduğu, bu karartının kıyafet unsurlarının koyu renk olmasından ve kısa boylu, zayıf algılanmasından kaynaklı maktul Narin olduğunun Mahkememizce kabul edildiği, bu durum karşısında maktul Narin'in ev, ahır veya eklentilerinde öldürülmüş olduğu, ayrıca İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan Narin'in elinde ve kıyafeti üzerinde çıkan kıl örneklerinin makroskobik ve mikroskobik incelemesine ilişkin raporda da sanık Nevzat'a ilişkin her hangi bir bulgu veya DNA’ya ilişkin bir tespitin yapılmadığının özellikle belirtildiği, bu durumun sanığın maktul Narin'in öldürme olayına iştirak etmediği anlamına geldiği, yine daha önce alınan diğer raporlarda da sanık Nevzat'a dair herhangi bir tespitin olmadığının belirtildiği nazara alındığında mahkememizce diğer sanıklar ile diğer sanıklar müdafilerinin iddialarına itibar edilmemiştir.
* Katılan kurum vekilleri tarafından sanık Nevzat'ın maktul Narin'i aldığında henüz ölüm olayının tıbben sabit olmadığı için sanığın da diğer sanıklar ile birlikte iştiraken sorumlu olduğunu iddia etmiş iseler de, sanığın mahkememizce itibar edilen beyanlarında eve geldiğinde maktul Narin'in Cansız bedeninin yerde olduğunu ve ağzından sıvıların aktığını söylediği, sanığın bu beyanlarının aksini gösterir dosya arasında somut bir delilin olmadığı, bu nedenle sanığın eve geldiğinden ölüm olayının tamamlanmış olduğu, yine yukarıda ayrıntılarıyla anlatıldığı üzere ölüm olayını diğer sanıkların iştiraken tamamlamalarından sonra ne yapacaklarını kararlaştırıp ardından sanık Nevzat'ı çağırmaları ve gerçek olmayan bir şeyi (sanık Salim ile Yüksel'in ilişki durumu) sanığa söyleyerek gerçekleri gizlemeye çalışmaları karşısında katılan kurum vekillerinin talepleri ve iddia makamının mütalaasına mahkememizce kabul edilmemiştir."
"NEVZAT BAHTİYAR, ARAMA ÇALIŞMALARINA KATILMASINA RAĞMEN GÜVENLİK GÜÇLERİYLE BİLGİ PAYLAŞMADI"
Nevzat Bahtiyar’ın Narin'in cansız bedenini alarak Eğertutmaz deresine götürüp sakladığı, cansız bedeninin bulunduğu tarihe kadar arama çalışma faaliyetleri yapan kolluk görevlerine herhangi bir bilgi veya belge vermediği bilgisinin paylaşıldığı gerekçeli karar şöyle devam etti:
* "Yine kamera kayıtlarının incelenmesi neticesinde sanığın kullanımında olan kırmızı renkli aracın tespit edilmesi üzerine sanığın yakalandığı şeklinde gelişen olayda sanığın eyleminin Maktul Narin'i diğer sanıklarla birlikte kasten öldürmek değil TCK'nın 281. maddesinde düzenlenen Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu oluşturduğu, maktul Narin'in öldürüldüğü tarihten cansız bedeninin bulunduğu tarihe kadar geçen süre, bu süre içerisinde suç delillerinin (Adli Tıp Kurumları tarafından yapılan onlarca araştırmalara rağmen herhangi bir delilin bulunmaması, delilin bulunmamasına sebep ise söz konusu Cansız bedenin uzunca süre suyun içerisinde kalması) bulunamaması karşısında Türk Ceza Kanunun 281 maddesinden belirtilen 6 aydan 5 yıla kadar ceza yaptırımı karşısında 4 yıl 6 ay hapis cezası verilerek aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir."
Mahkeme heyeti, 28 Aralık 2024'teki duruşmada oy birliğiyle aldığı kararda tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'ın "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar'ın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 4 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmalarına ve tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.
DİYARBAKIR BAROSU, NEVZAT BAHTİYAR İLE İLGİLİ VERİLEN KARARA İTİRAZ EDECEK
Diyarbakır Barosu, Nevzat Bahtiyar’a verilen karara itiraz edecek. Baro tarafından yapılan açıklamada, Nevzat Bahtiyar’ı 'iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan yargılanması için istinafa başvurulacağı belirtildi. Baro açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
* "Baromuzun katılan sıfatıyla yer aldığı Narin dosyasında Diyarbakır 8.Ağır Ceza Mahkemesi, beyanlarımızda değindiğimiz hususlara da yer vererek gerekçeli kararını bugün sunmuştur. Sanık Nevzat Bahtiyar'ın eylemlerinin TCK'nin 281. Maddesi kapsamında suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçu kapsamında değerlendirilmesi hakkaniyete uygun olmayıp kamuoyu vicdanını da yaralamıştır. Bu sebeple Baromuz tarafından sanık Nevzat Bahtiyar'ın da çocuğu kasten öldürme suçuna iştirakten cezalandırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurulacaktır. Diyarbakır Barosu olarak, verdiğimiz sözün arkasında durarak Narin'in fail/faillerinin cezalandırılması için hukuki süreç tamamlanıncaya kadar mücadele edeceğimizi tüm kamuoyuna bildiririz."
"NARİN'İN ÖLDÜRÜLMESİ OLAYINA İLİŞKİN HERHANGİ BİR KONUŞMAYA RASTLANILMAMIŞTIR"
Mahkemenin 929 sayfalık gerekçeli kararında, Narin’in kaybolduğu dönemde Güran aile mensuplarının telefon arama geçmişlerini sildikleri aktarıldı.
Kolluk kuvvetleri tarafından tutulan tutanaklarda sanık Salim Güran’ın arama çalışma faaliyetleri sırasında sürekli çelişkili ve şüpheli beyanlarda bulunduğu ifadelerinin yer aldığı gerekçeli kararda, kolluk kuvvetlerini olay yerinden farklı bölgelere yönlendirerek Narin'in cansız bedeninin geç bulunmasına sebebiyet verdiği, yine özellikle kayıp günü kolluk kuvvetlerine verdiği bilgiler ve diğer yaptığı konuşmalarda Narin'in kaybolduğu saate ilişkin farklı ve çelişkili saat bilgileri verdiği belirtildi.
Kararda, “Salim Güran’ın yaptığı telefon konuşmalarında da (söz konusu konuşmalar sanık Salim'in kendi kullanımında olan telefonuna kayıt programı yüklediği için tespit edildiği) sürekli farklı farklı saatlerden bahsettiği görülmüştür. Sanıklardan Salim Güran'ın kişisel kullanımında olan telefonuna konuşmaları kaydeden bir program yüklediği görülmüştür. İlgili programda yer alan konuşmaların Türkçe tercümeleri yapılarak dosya arasında konulmuştur. Yapılan incelemede maktul Narin'in öldürülmesi olayına ilişkin herhangi bir konuşmaya rastlanılmamıştır. Yine sanığın kendisini arayan kişilere arama faaliyetlerinde olduğunu, her yere baktıklarını, Narin'i çingenelerin kırmızı bir araba ile kaçırmış olabileceğini, mısır ya da başkaca tarlalarda köy halkının arama yapmasını söylediği görülmüştür. Ancak olay günü olan 21 Ağustos 2024 tarihi gecesi ve sonrası konuşmaların kaydının olmadığı, ilgili programın gece vakti, 22 Ağustos 2024 saat 00:31 sıralarında kullanıcı tarafından devre dışı bırakıldığı anlaşılmıştır” ifadeleri yer aldı.
"MAHKEMEMİZCE OLAĞAN DIŞI BİR DURUM OLARAK DEĞERLENDİRİLMİŞTİR"
Ayrıca yapılan incelemelerde sanığın HTS kaydı ile telefonda yer alan konuşma kayıtları karşılaştırıldığında, olay gününde bazı konuşmalara ait kayıtlarının olduğu, bazı konuşmalara ait kayıtların ise silindiği bildirilen gerekçeli kararda şöyle denildi:
* "Yine aynı şekilde başta WhatsApp konuşmalar ve mesajlaşmalar olmak üzere diğer mesajlaşma kayıtlarının da bazılarının silindiği görülmüştür. Bu husus mahkememizce sanığa sorulduğunda; muhtar olduğunu, bu nedenle kendisinin sürekli arandığını, bazı şeyleri unuttuğunu, bu nedenle unutmamak için telefon konuşmaları kaydeden programı birisine yüklettiğini, ancak olay günü ve sonrası bilerek silmediğini, ayrıca eskort ile görüştüğü için WhatsApp geçmişini sildiğini söylemiştir. Ancak yapılan incelemede eskort ile yaptığı görüşmeler ile önemsiz bazı mesajlaşmalar ile bazı konuşma kayıtlarının kaldığı anlaşılmıştır. Bu durum mahkememizce olağan dışı bir durum olarak değerlendirilmiştir. Çünkü köy muhtarı olan sanık Salim'in kayıp günü ve sonrası sıklıkla aranacağı, unutkan olan birinin ve niyeti gerçekten kayıp kızı bulmak olan kişinin bu konuşmaları kaydeden programı kayıp vakası arama sırasında daha çok kullanması gerektiği, köy muhtarı olan kişinin sürekli birileri tarafından aranılıp bilgi verileceği, unutkan olan kişinin daha sonra bu konuşmaları tekrar dinleyip önemli gördüğü hususları kolluk birimlerine söyleyebileceği, belki ilgili konuşmaları kolluk kuvvetlerine dinletebileceği hususları mevcutken sanığın söz konusu programı uzun süredir kullanıp kayıp vakası günü gece yarısından sonra silmesi, yine gün içerisinde yaptığı bazı konuşma kayıtlarını silerken bazılarını silmemesi ile WhatsApp geçmişini de aynı şekilde silip ve ortaya çıkmasını istemediği eskort mesajlarını ve önemsiz bazı mesajları bırakması; sanığın bir şeyleri gizlediği, bir şeyleri saklamak için bu şekilde hareket ettiği, maktul Narin'in cansız bedeninin bulunmasını istemediği, yine Narin'in ölümüne ilişkin gerçekleri gizleyerek ortaya çıkmasını engellediği şeklinde mahkememizce kabul edilmiştir. Ayrıca Güran aile mensubu kişilerin de bu aşamada telefon geçmişlerini sildikleri görülmüştür. Bu husus somut olay açısından doğrudan etki eden bir delil olmamakla birlikte şüpheli ve dikkat çekici bir davranış olarak görülmüştür."