Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak, İzmir'deki bir restoranda Ece Melisa Mercankaya'nın (5) patatesli köfte, Servet Polat'ın (60) da kumpir yemesinden sonra zehirlenerek ölümlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Toprak, "Özellikle beslenme konusunda gittiğimiz yerlerin hijyenik koşullarını kontrol etmemiz gerekiyor. Gerek personel gerek işletme hijyenine bakmak lazım" dedikten sonra şunları kayda geçirdi:
- "Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından verilen işletme kayıt belgesinin bulunup bulunmadığına bakmak gerekiyor. Ayrıca işini layıkıyla yapan, yeni açılmış birçok mekan var ama bildiğimiz, tanıdığımız ve güvenebileceğimiz yerlere yönelmek de olabilir.
- Patatesli köfte yemeğine bakalım. Patatesten kaynaklı besin zehirlenmesi olabilir. Şöyle ki patates yıkanmadan ve elle soyulursa üzerindeki topraktan bir bulaşma olabilir. Belki işletme mayonezini belki kendi yapıyordur. Yumurtasıyla ilgili sıkıntı olabilir.
- Soğuk zincirde taşınması ve saklanması gereken kıymadan kaynaklı da köfteden bir bulaşı yaşanabilir ya da ürün iyi pişmemiş olabilir. Et, tavuk ve süt ürünlerinin yeteri pişirilmemesinden kaynaklı da bir bulaşı olabilir.
- Personel kaynaklı hijyenden eksikliği sonucu da söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda gıda zehirlenmeleriyle karşılaşabiliyoruz.
'TÜKETİĞİMİZ MİKTARDA AĞIR DA GEÇEBİLİR'
- Genellikle çapraz bulaşma yaşanıyor. Bu nedir; pişmiş ürünün kesildiği bıçaklarla ve tahtalarda çiğ ürünlerin kesilmesi.
- Çiğ ürünler sonrasında pişirilmediği için çapraz bulaşmaya neden olabiliyor. Örneğin pişmiş et kesildi aynı tahta ve bıçakla yemeğin domatesi kesilebilir.
- Bu da çapraz bulaşmayla gıda zehirlenmesine sebep olur. Sonuç olarak ishal, kusma, baş ağrısı ve mide bulantısıyla gıda zehirlenmesi başlar.
- Kendiliğinden de geçebilir. Ama tükettiğimiz miktarda ağır da geçebilir. Böyle durumlarda bol miktarda su içip, hastaneye başvurmak gerekir."