ABD Başkanı Donald Trump'ın dün Beyaz Saray'da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısında, ABD'nin Gazze Şeridi'ne sahip olacağını söylemesi, Orta Doğu'da alarm zillerinin çalmasına yol açtı.
Aylarca İsrail'in katliam yaptığı Gazze'nin artık tamamen yerle bir olmuş bir yer olduğunu kaydeden Trump, Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savundu.
Trump bu açıklamalarla, Orta Doğu'nun en hassas konusu olan Filistin-İsrail krizinde adeta ateşe benzin döktü.
Ateşkes anlaşması sonrası yüzbinlerce Filistinlinin Gazze'nin kuzeyine döndüğü bir dönemde gelen bu açıklama, Orta Doğu'da "yeni Nakba" endişelerini tetikledi.
İsrail saldırılarında on binlerce kişinin öldüğü Gazze'de savaş öncesinde 2,3 milyon Filistinli, İsrail ablukası altında yaşıyordu.
Yeni bir Nakba'nın ilkinde olduğu gibi tüm bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecek bir kriz çıkarma ihtimali, Orta Doğu'da uzun yıllardır en ciddi gündemler arasında yer alıyor.
NAKBA NEDİR?
İsrail'in kurulduğu 1948'den sonra 700 bin Filistinli evlerinden sürülmüştü.
Nakba ya da Büyük Felaket olarak her yıl anılan sürgünde, yüz binlerce Filistinli evlerini ve köylerini terk etmeye zorlanarak Gazze Şeridi, Batı Şeria ve komşu ülkelere doğru itilmişti.
Ürdün'e, Suriye'ye ve Lübnan'a gitmeye zorlanan Filistinlilerin torunları hala bu ülkelerdeki müllteci kamplarında kalıyor.
1948 Arap-İsrail savaşı sırasında Filistinlilerin kitlesel olarak yerlerinden edilmesine yol açan Nakba, Orta Doğu'da dengeleri sarsmış ve birçok ülkede "Filistinli mülteci" sorunu yaratmıştı.
YENİ BİR SÜRGÜN MÜMKÜN MÜ?
Dünyada küçük bir alanda nüfusun en çok sıkıştığı ve yıllardır "açık hava hapishanesinden" farksız olan Gazze'de 7 Ekim'de başlayan savaşta da nüfusun yüzde 85'i evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Gazze'yi terk etmeyeceğini söyleyen Filistinliler, yeni bir Nakba'dan endişe ediyor.
Mısır ve diğer Arap ülkeleri de Filistinlilerin başka ülkelere sürülmesi fikrine büyük tepki gösteriyor ve bunun "iki devletli çözümü" öngören barış planını bitireceğini vurguluyor.