Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biri olan Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bir otelde yangın çıktı. En az 66 kişi hayatını kaybederken, facia sonrası yetki tartışması yaşandı.

BAKAN ERSOY: YETERLİLİK BELGESİ MEVCUT... İTFAİYEDE OLAN BİR YETKİ

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy facia sonrası yaptığı açıklamada "Otelin itfaiye tarafından verilmiş yangın yeterlilik belgesi mevcut. Zaten bu yetki de itfaiyede olan bir yetki. Düzenli kontrolleri ve yeterlilikleri de itfaiye tarafından yapılması gerekiyor" dedi.

Ersoy otelin 2021 ve 2024 yıllarında tür ve sınıflandırma denetimlerinin yapıldığını, bu denetimler sırasında iş yeri açma, çalışma ve yangın yeterlilik ruhsatlarının talep edildiğini anlattı.

"Otelin itfaiye tarafından verilmiş yangın yeterlilik belgesi mevcut" diyen Bakan Ersoy, "Zaten bu yetki de itfaiyede olan bir yetki. Düzenli kontrolleri ve yeterlilikleri de itfaiye tarafından yapılması gerekiyor. Bugüne kadar da tarafımıza bildirilmiş itfaiye tarafından olumsuz bir durum yangın yeterliliğiyle ilgili bulunulmamış. Soruşturma süreci de devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Bakan Ersoy, bir gazetecinin "Tesiste yangın merdiveni var mıydı?" sorusuna, "2 yangın merdiveni var" yanıtını verdi.

TANJU ÖZCAN: YETKİ BAKANLIĞA AİT

Bakan Ersoy'un açıklamalarını hatırlatan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Bu oteli denetleme yetkisi ve görev Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ait çünkü bakanlık tarafından ruhsatlandırılmış bu otel" diye konuştu.

Otelin müracaatı üzerine Bolu Belediyesi İtfaiyesi'nden verilen yangın yeterlilik belgesinin 22 Kasım 2007 tarihli olduğunu söyleyen Özcan, "Onun dışında 2007 yılından sonra herhangi bir şekilde Bolu Belediyesi tarafından bu binaya, 'Yangınla ilgili önlemler alınmıştır' şeklinde herhangi bir rapor verilmemiştir" ifadesini kullandı.

Bir gazetecinin, itfaiyeden oteli denetlemek için talepte bulunulup bulunulmadığı sorusuna Özcan, "Bizim rutin denetim yapma görevimiz yok. Burası bizim belediye sınırları içerisinde değil. Bizim yetki sahibi olduğumuz mücavir saha içerisinde de değil. Burası turizm alanı. Burada münhasıran yetkili olan Turizm Bakanlığı" cevabını verdi.

ÖZGÜR ÖZEL: ÇOK BÜYÜK BİR ACI

* "Sizlerin aracılığınızla bir kez daha tüm milletimize, halkımıza başsağlığı diliyorum. Çok büyük bir acı. Maalesef, şu ana kadar resmi açıklamaya göre 66 vatandaşımız burada sabah 03.30’a doğru başlayan yangınla hayatlarını kaybettiler. Sayının artmasından endişe ediyoruz. Bugün buraya ikisi genel başkan yardımcımız ve gölge bakanımız, altısı milletvekilimiz sekiz kişilik bir heyet görevlendirdik. Ardından civar illerdeki arkadaşlarımız ve diğer milletvekili arkadaşlarımızın da katılımıyla yaklaşık 20 kişilik bir milletvekili heyetiyle buradaki çalışmaları takip ediyoruz.

* Gün içinde birkaç kez gölge bakanlarımızın aldığı bilgilendirmeye ilave olarak ben de biraz önce Sayın İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan olayın oluşu, gelişimi ve şu ana kadarki süreçle ilgili bilgi aldım. Kendisi hem görevlendirdiği mülkiye müfettişlerini, konunun hassasiyetini de bilerek en hızlı şekilde ve konunun hiçbir yönüyle bir şüphe ve soru işareti bırakmadan açıklığa kavuşturulacak şekilde çalışmaların yapılacağını ifade etmiştir. Biz hem kendi milletvekillerimizle, hem bakanlığın çalışmalarını takip ederek bu durumun en yakından takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

“ÇOK AYIPLANAN BİR ŞEY…”

Özel, sözlerine şöyle devam etti:

* Şüphesiz bir ülkenin nasıl yönetildiğini merak ediyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüklerine bakacaksınız. Benim açımdan siyasi tarihimde de kişisel yaşantımda da en önemli travma şüphesiz Soma. Gözümün önünde 301 hemşerim, evladım, canım, ciğerim, her gün işlerine uğurladığımız evlatlarımız yanarak öldüler. Karbonmonoksit zehirlenmesiyle öldüler. Burada da karne sevincini yaşayan küçücük evlatlar, anneler, babalar hayatlarını kaybetti. 2025 yılında böyle bir ölümün mazereti olmaz. Bunu bütün ülkenin görmesi, kabullenmesi lazım. Bunu siyaseten ve siyasi bir saikle söylemiyorum. Hatta içeride Turizm Bakanına da ifade ettim. Bugün yapılması gereken her şeyin hızla yapılması lazım, bu acıya, bu yasa saygı duyulması lazım.

* Sonra birtakım endişelerle, birtakım kendine ilişkin meselelerle doğru olmayan, erken ifadeler çok tehlikelidir. Bakın biz sabah daha, “Üçü ağır yaralı, üç kayıp, altı kayıp” dendiğinde, Tanju Özcan Başkan bana ‘50’nin çok üzerinde olabilir Başkanım’ dedi. Ben ‘Sayın Başkanım, sorumlu davranalım’ dedim ki şüphem yok öyle davranacaklarına. ‘Burada edilecek her kelime aileler açısından çok önemli’ dedik. ‘Aynen öyle düşünüyorum. Vali Bey’i bekleyeceğim’ dedi. Altı saat bekledik biz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısının 60’ın üstüne çıktığı da söylendi. Dedim, ‘Kötü haberler alacağız.’ Ama bir yanda da iptal edilmeyen bir il kongresindeki konuşmayı bekliyormuşuz. Bu da milletin çok ayıpladığı bir şey. Sahada o duyguyu görmüyor musunuz şu anda?

“O GÜNDEN BUGÜNE BELEDİYEDEN TALEP OLMAMIŞ”

* Bu otel 2007 yılında yapılırken Turizm Bakanlığı, Bolu Belediyesi’nden bir talepte bulunur. Bolu Belediyesi de o gün uygunluk belgesi verir. O belgenin böyle el altından servis edilmesi. AK Parti’nin, sosyal medya üzerinden sanki Bolu Belediyesi... Aklım almadı yani. Bunun Bakanlık kökenli olması, inanılır bir şey değil. ‘Aman’ dedim, ‘Sakin olun, sakin kalın.’ Baktık, gördük ki bir algı çalışması. Ne olacak? O yıl belediye zaten sizde. O günden bugüne de belediyenin kapısını çalan olmamış. Bakanlık hiç yangınla ilgili yeni bir denetim istememiş, bir talebi olmamış. Ama bakın biz bunları konuşmayı zul sayarız. Hiç ağzımızı açmadık ilk önce. Önce cenazeler, önce yas bitecek. Eninde sonunda elbette her şey konuşulur.

* Hesap sorulacak, muhalefet görevi yapılacak, sorumlular hesap verecek, kim olursa olsun, ne olursa olsun. Bizde bir kusur olsa o da konuşulur ama Bolu Belediyesi’nin sınırlarında değil, burası Büyükşehir değil. Ve aklım almaz. Böyle bir sorumsuz açıklama. Allah korusun insanın evladı ölmüş burada. Sen birisini yalan yere hedef gösteriyorsun, adamın gırtlağına yapışırlar. Olmaz böyle bir şey. Ben göreve geldiğinde Sayın Bakan’a tebrik telefonu açmıştım. ‘Hayırlısı olsun, Allah utandırmasın’ diye. Ama gerçekten bugün utanılacak bir şey yaptı. Böyle şeyleri yapmamak lazım.

“İNSANLAR BU ŞEKİLDE ÖLMEZ, ÖLEMEZ”

* Büyük üzüntü içindeyiz. Bütün ailelerin acılarını en derinden paylaşıyorum. ‘Bir daha yaşanmaması için’ diyeceğim ama yaşanıyor işte, lanet olsun yaşanıyor. Gerçekten artık bu işlere bir başka yerden bakmak lazım. Olmaz, burada, bu kadar insan geceleyin yatacak. Burası Organize Sanayi Bölgesi olsa kendi itfaiye teşkilatı olmadan olmaz. Ama otel olunca oluyor işte... Abuk subuk işler. Meclis’te mutlaka araştırılmalı, hep birlikte bakmalıyız, yasal düzenlemeler yapılmalı. Ders alınmalı, ama alınmıyor. Çok üzgünüm.

* Bu işin akşamüstüne doğru bir Sayın Bakan eliyle siyasileştirilmeye çalışmasından dolayı sadece meşru müdafaa hakkı, bir açıklama yapmak zorunda kaldık. Hiç alakamız olmayan bir konu olduğu için. Yine de işin bu boyuta bugün gelmesinden, yani içeride yanmış çocuk bedenleri varken bunların konuşulmasından da hepimiz adına, ülke adına çok utanç duydum. İçeride de onu söyledim, ‘Çok yanlış oldu’ diye. Ama bunun hesabını kim verecekse, en ağır şekilde verecek. Takip edeceğiz. Olmaz, 2025 yılında bir ülkede insanlar böyle ölmez, ölemez. Doğru değil."

“ZORLUKLARA HAK VERİYORUM AMA BUNA DEĞİL”

Özel, çalışmalar hakkında bilgi alıp alamadığının sorulması üzerine şunları söyledi:

* “Aldım. Sayın Ali Yerlikaya çok şeffaf şekilde bazı şeyleri anlattı. Hassas gitmeleri gereken bir süreç var. Ben sordum hem son rakamı, hem şüpheli durumları. Acaba şokla çıkıp da bir yere doğru gitti de aslında ölmedi ve orada mı? Veya telefonuna ulaşılamıyor ama öyle mi, böyle mi? Bütün ihtimalleri saydı. Bazı çok kötü, çok uzun süre yangının sürdüğü yerlerdeki zorluklardan bahsetti. DNA testlerinden. Bugün akşam geç saatlerde de olsa net bir açıklama yapacağını söyledi. Sabırla beklemek lazım.

* İşin bu tarafında hiçbir şey söylemem, söylememek de lazım. Bütün zorluklara hak veriyorum. Ama öbür işe hak vermek mümkün değil. Yapılmaması gereken büyük bir haksızlığa uğradık. Kendimi de zor tutarak meseleyi bugün bu noktada tutacağım. Ama olmaz, olmayacak bir şey yaptı. Onun dışında bizim üstümüze ne düşüyorsa yapacağız. Bizim payımıza ne düşüyorsa yapılacak. Bir kez daha ‘Umarız son olur’ diyoruz. Hepimizin başı sağ olsun arkadaşlar.”

“6 SAAT BOYUNCA OLAYIN BOYUTUNU BİLİYORDUK, BEKLENDİ”

Özel, “Beklenen il kongresinin hangi partiye ait olduğu” sorusuna karşılık, “Siz takip etmediniz mi? Bugün bir siyasi parti, Ankara kongresini iptal etmedi ve o kongre bitene kadar da bir açıklama yapılmadı. Biz altı saat boyunca olayın boyutunu da biliyorduk... Şimdi bunu biz yapsak neler dersiniz, neler sorarsınız. ‘Kongre, hangi kongreymiş?’ Bunu bile söylemek ana muhalefet liderine kalıyor öyle mi? Bir parti kongresini iptal etmedi işte. Kendi tercihleri. Ama bunu bir başka parti yapsaydı neler söylenirdi ve ne konuşulurdu, ne yapılırdı. Açıklama da orası bitene kadar beklendi. O canlı yayın izlendi. Neyse öyle yapsınlar, öyle olsun” ifadelerini kullandı.

CHP'Lİ TAŞCIER BELGEYİ PAYLAŞTI

Bakan Ersoy'a tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Şengel Taşcıer, tartışmalarla ilgili bir belge paylaştı. Taşcıer, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları belirtti:

* "AKP’nin liyakatsizlik, denetimsizlik ve kayırmacılık üzerine inşa ettiği vicdansız bir sistem var. Bolu'da göz göre bir katliam yaşandı. Ölümlerde sorumluluğu olan Kültür ve Turizm Bakanı'nın canlı yayındaki açıklamalarını, dehşetle takip ettik.

* Ahlakla, vicdanla bağdaştıramayacağımız bir siyasi mühendislik operasyonuna şahit olduk.

* Bakan milyonların gözüne baka baka yanan otelin tür ve sınıflandırma denetimlerinin 2021 ve 2024 yıllarında yapıldığını, tüm belgelerin talep edildiğini ve itfaiye tarafından verilen yangın yeterlilik belgesinin de mevcut olduğunu söyledi.

* Yani Kültür ve Turizm Bakanı, 'Biz denetimimizi yaptık, sorumluluk CHP'li Bolu Belediyesi'nde' demeye getirdi! Şeytanın aklına gelmeyenler, iktidar sözcülerinin dudaklarından pervasızca dökülüyor.

* İnsanda biraz insaf, biraz vicdan, biraz ahlak olur. Söz ettiği 'belge' 2007 yılına ait.

* AKP'nin insan yaşamına saygısı olmadığını biliyoruz ama sevdiklerini kaybedenlerin acısını böyle vicdansızca istismar eden bu zihniyeti de, bu siyaseti de lanetliyoruz."

Otel yangınında yetki tartışması - Resim : 1

BAKAN YERLİKAYA'DAN "DENETLEME YETKİSİ KİME AİT?" SORUSUNA YANIT

Otelin önünde açıklama yapan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bir gazetecinin "Denetleme yetkisi kime ait?" sorusuna verdiği yanıtta, idari tahkikatla ilgili çalışmayı en fazla 10 gün içinde tamamlayacaklarını bildirdi.

Yerlikaya, sözlerine şöyle devam etti:

* "Olduğu gibi idari tahkikatla ilgili yapılan neticeyi kamuoyuyla paylaştığımız zaman orada sizin şu anda sormak istediğiniz, açıklığa kavuşturmak istediğimiz pek çok soru değil, soruların tamamı yanıtını bulacak.

* Hakeza adli soruşturma onun sonucunda eğer bir kovuşturma olacaksa ki hep beraber onu göreceğiz. Ben de çok merak ediyorum, sizler gibi, hep beraber yüreğimizdeki acı soğumasıyla ilgili ne olması gerekiyorsa biz hukuk devletiyiz. Onun gereği mutlaka ama mutlaka yapılacak. Bundan emin olun."

"TÜRKİYE'NİN YOK YERE ÖLÜMLER ÜLKESİ OLMAKTAN KURTULMASI LAZIM"

Yangının ardından Özgür Özel ve parti heyeti, İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavileri devam eden yaralıları ziyaret etti. Özel’e, Genel Başkan Yardımcıları Asu Kaya, Burhanettin Bulut, Gülşah Deniz Atalar, Zeliha Aksaz Şahbaz, Milletvekilleri Murat Emir ve Okan Konuralp ve Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan eşlik etti.

Hastane başhekiminden yaralıların durumuna ilişkin bilgi alan Özel, tedavisi devam eden hastalara geçmiş olsun dileklerini iletti. Özel, ardından acil kapısı önünde basın açıklaması yaptı. Özel, şunları söyledi:

* “Dün akşam Kartalkaya'da yaşanan ve hepimizin yüreğini yakan elim olaydan sonra, yaralı olarak kurtulan ve tedavileri devam eden vatandaşlarımızı ziyaret ettik. Öncelikle üniversitemizin rektörü, başhekimi, vali yardımcımız ve sağlık müdürümüz bizleri burada misafir ettiler ve eşlik ettiler. Her birine ayrı ayrı teşekkür ederiz. İçeride vatandaşlarımız burada, hastanede kendilerine gösterilen ilgiden memnunlar.

* Yoğun bakımda olan bir hastamız hariç tüm hastalarımızı ziyaret ettik. Tabii önümüzdeki saatlerde, günlerde bu mucizelerden sizler kanalıyla bütün Türkiye haberdar olacak. Çok ilgi çekici insan hikayeleri, kurtuluş hikayeleri var evlat sevgisine dair, aile olmaya dair. Eşini ve iki çocuğunu kaybetmiş kurtulan bir babanın duyguları da çok farklı, bütün çocuklarını çarşafla aşağı indirebilmiş bir babanın da...

“TÜRKİYE’NİN YOK YERE ÖLÜMLER ÜLKESİ OLMAKTAN KURTULMASI LAZIM”

* Böyle günlerin bir daha yaşanmaması, böyle bir can pazarının, böyle korkuların bir daha yaşanmaması için hepimize düşen sorumluluklar var. Otelin önünde de söyledim, üzerimize ne düşüyorsa yapmak zorundayız ama Türkiye artık tuhaf ölümler ülkesi olmaktan, yok yere ölümler ülkesi olmaktan kurtulmak zorunda. Ben bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine baş sağlığı diliyorum, hayatını mucize eseri kurtaranlara da acil şifalar diliyorum. Bir daha böyle günlerin yaşanmaması, can pazarlarının yaşanmamasını temenni ediyorum.”

“ZİYARET ETTİKLERİMİZİN HEPSİNİN DURUMU İYİYE GİDİYOR”

Özel, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel, “Yaralıların sağlık durumu hakkında bir gelişme var mı?” sorusunu, “Sayın Başhekimimiz mutlaka daha detaylı açıklama yapacaktır. Ama genelde hep iyiye gittiği, karbonmonoksit zehirlenmesinden hep iyiye gidişler söylendi. Çocuklar gayet iyiydi. Bir yoğun bakımda, bizim de ziyaret etmediğimiz durumu ciddi olan bir hasta var ama onunla ilgili detaylı bilgiyi doktorların vermesi daha doğru olur. Ama genelde ziyaret ettiklerimizin hepsinin durumu iyiye gidiyor. Ama ameliyat olacakları olan var, kırık olan var, tedavileri sürecek olan var, yarın taburcu olacak olanlar var. Ama detaylı açıklamayı doktorların yapması daha doğru olur” şeklinde yanıtladı.