CHP lideri Özgür Özel partisinin Meclis'teki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.
AKP'li belediyelerin olduğu bölgelerde çocukların sokak köpeklerinin saldırısına maruz kaldığını belirten Özel "Normalde bu iki olay CHP'li belediyelerde olsa, bu aşamada bir şey söylemeye kalksak siyasetin girdabında kaybolur" dedi.
AKP'li belediyeleri suçlamadan konuştuğunun altını çizen Özel, bu uygulama yürürlükte olduktan sonra yaşananların kaçınılmaz olduğunu söyledi. Yasanın ilk haliyle 'al, götür, öldür' olduğunu ifade eden Özel yasanın son halini de eleştirdi. Özel "Bu yasanın al, götür, ne yaparsan yap' dediği için hele hele bizim belediyeler silkeleniyorken hayvan barınağı lazımken, barınaklar dolduğu için sokaktaki popülasyon artıyor" dedi.
KARTALKAYA'DA BİLİRKİŞİ RAPORU MUAMMASI
Kartalkaya'daki yangın faciasına değinen Özel, ilk incelemelerde 7 bilirkişinin görevlendirildiğini hatırlattı. Bilirkişilerin 3 günde rapor hazırladığını ama Ankara'dan baskı geldiği için savcılığın kabul etmediğini savunan Özel, bunun nedeninin raporda bakanlığın suçlu görünmesinden ve Bolu Büyükşehir Belediyesi'nin de sorumluluğunun olmamasından kaynaklandığını belirtti.
"Mutlaka bir rapor çıkacak ama orada yazanlara, bir önceki raporu reddedenler ne diyecekler" diyen Özel, hayatını kaybedenler için hesap sormaya devam edeceklerini söyledi.
'ÇAYIRHAN'I GERİ ALACAĞIZ'
Özel Çayırhan'ın özelleştirilmesine de tepki gösterdi ve iktidara gelirlerse Çayırhan'ı geri alacaklarını söyledi.
Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Hep anlattım ama vicdansızlar bizim altın yumurtlayan tavuğu yine kestiler. Çayırhan bedavaya gitti. Çayırhan Termik Santrali'nin değer 1 milyar dolar. Kömür sahalarının değeri 3,5 milyar dolar. Bugünkü kurla 164 milyar ediyor. Çayırhan'ı kaça verdiler? 20 milyar TL'ye 35 yıllığına verdiler. Taşınmazlar tamamen mülkiyet el değiştirdi. 35 yıl çıkaracak yakacak ve 20 milyar liraya. Üstelik yüzde 20'si peşin gerisi TL üzerinden 6 taksitle ödenecek.
'4 MİLYAR SICAK PARA İÇİN 164 MİLYARLIK ÇAYIRHAN'IMIZI VERDİLER'
Seyitömer özelleştirilmiş 2013 yılında 2 milyar 248 milyona. Ondan 600'lük megavatlık Çayırhan 543 milyon dolara yani Seyitömer'in beşte biri fiyatına özelleştirildi. Burayı 20-25 yıl önce özelleştirmişlerdi. Süresi doldu geri geldi. Bu kadar karlı bir işletme bir kez daha işçilerin açlık grevlerine rağmen bedavaya verildi. Şirket yılda 120 milyon dolar kar edecek. Özelleştirme bedelini beş yılda çıkaracak. Geri kalan 30 yıl kara çalışacak. Özelleştirmesek bu paranın yedi katı cepte. 4 milyar sıcak para için 164 milyarlık Çayırhan'ımızı verdiler gitti.
'GÖZÜMÜZ ÜZERİNİZDE'
İhaleyi alan şirket hem işçi hakları hem iş güvenliği üzerinden gözümüz üzerinde. Yapılacak seçimden sonra Çayırhan bizimdir kardeşim geri alacağız. Geri alacağız. Öyle Tayyip Bey'in şartnamesine güvenip de yangından mal kaçırır gibi bu milletin malını kaçırtmayız. 40 haramilere de söylüyorum, bu son haramiye de söylüyorum milletin malını size yedirmeyeceğiz."
'BELEDİYELERİMİZ SİLKELENMEYE DEVAM EDİYOR'
- Belediyelerimiz madden ve manen silkelenmeye devam ediyor.
- Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer 30 Ekim'de tutuklanmıştı. 20 Şubat'a kadar iddianame bekledik. 300 kişiye dört günde iddianame yazmakla ünlü savcı bir kişinin iddianamesini dört ayda zor bitirdi. Mahkeme günü 23 Mayıs'a vermişler. Allah'tan korkun.
- Rıza Akpolat'ı, Alaattin Köseler belediye başkanlarımızı abuk sabuk iddialarla içeride tutmaya devam ediyorlar. Beykoz Belediye Başkanımız 'Hoşgeldin bebek' paketi yüzünden soru sorup tutuklama yapıyorlar. Özer'e 'neden konser yaptın?' diyen savcı, Köseler'e 'konseri neden iptal ettin?' diye soruyor.
- Geçen hafta Bursa Belediyesi'nin yaptığı rezaleti anlattım bir başka izansız çıkmış Bursa Büyükşehir'in normal temsil ağırlama giderlerine ilişkin burada da bu var diyor. İzansın Recep Tayyip Erdoğan'ın normal belediyeye gitmesini demiyoruz. Denen şu; seçim dönemi, belediye başkanı aday ve özel kalemden yapılan harcamalar AK Parti özel buluşması giderleri AK Parti il başkanlığına giden paketler, AK Parti il binasında kokteyl, AK Parti Ankara'nın istediği promosyonlar HÜDA-PAR kongre bedeli. HÜD -PAR'ın kongresini ödemiş, BBP yemek bedeli, Ülkü Ocakları yemek bedeli, TÜGVA yemek bedeli, MHP Kemalpaşa teşkilatının harcamaları, DSP yemek giderleri hepsi birden Bursa Büyükşehir'in özel kaleminden harcanmış.
- Ya dur daha bu kapağı. Denizli, Balıkesir, Manisa geliyor daha.
'YOLSUZLUK DOSYALARINI ALDILAR TIK YOK'
- İstanbul'da 37, Ankara'da 97 yolsuzluk dosyası hazır. Süleyman Soylu el koydu dosyalara 'biz bakacağız' dedi. 3 yıldır tık yok.
-AK Parti'ye baktıkça bu kadar tatsız konular arasında utanıyor insan gülümsemeye ama bu AK Parti'li belediye son seçimden önce Bursa Orman Müdürlüğü'nün arazisine mülkiyet sorununu çözmeden gasilhane yapmış. Seçim bitmiş, CHP kazanmış. Orman Bölge Müdürlüğü arsa bizim deyip gasilhaneye el koymuş. Orman Müdürlüğü gasilhaneye ne yapacak?
- 2011 yılı bir özel şirket İstanbul Fatih'te yeşil alan olan arsayı 25 milyon liraya belediyeden satın alıyor. İmar planında yeşil alan ama alıyor. Sonra bu yeşil alana İBB imar izni veriyor ve değeri katlanıyor. Değeri 430 milyar liraya çıkıyor 25 milyarlık arsanın. Peki ne olmuş? İBB aynı arsayı sattıktan 6 yıl sonra aynı kişiden 430 milyon liraya geri satın almış ve bu arsayı yeniden yeşil alana çevirmiş.
- Bu dosyayı hakime verecektik Süleyman Soylu elimizden aldı.
- Olay 2011 yılı yer İstanbul. Nasıl DHKP-C davasını bilmem kaç yıl geriye gidecek fikri takibin var AKP için hadi bu dosyayı elimizden al işlem yap bakalım.
- 2016 yılında İBB'den 41 milyon liraya Başakşehir'de arazi alıyor. Satan şirketin avukatı İBB Sancaktepe Meclis üyesi ve Kamil Bartın. Bu arazinin yapılaşma hakkı yok. 41 milyon liraya almışlar çünkü arazi askeriyenin içinde askerinin izni olmadan karayolu ulaşımı yok. Üstünde de uçuş yasağı var. O araziyi 41 milyon liraya Başakşehir'den satın almış beş yıl sonra değerleme yaptırmışlar 13.3 milyon lira. Aradan geçen 5 yıla rağmen değeri düşmüş.
- Askeri alanda kaldığı için işe yaramayan, içine dahi giremedikleri arazi AK Partili avukat tarafından tekrar İBB'ye satılmış 13.4 milyona.
SURİYE AÇIKLAMASI
Özel açıklamasının devamında şunları söyledi:
"- Lazkiye ve çevresindeki Aleviler, Arap Aleviler hedef oldular. Katliama tabi tutuldular. Aslında bugünlerin geleceği Hatay’daki akrabalarının aylardır endişelerinden, serzenişlerinden, onların kanaat önderlerinin bu meclise kadar gelip seslerini duyurmaya çalışmalarından belliydi. Akrabaları var.
- Türkiye kendi sınırından binlerce, on binlerce kilometre ötedeki çatışmalı yerlere, Birleşmiş Milletler görevi gereğince asker yollayan Türkiye, sınırından 65 kilometre aşağıda olan ve adım adım gelen bir katliama ağlayan yurttaşlarının sesini duymadı maalesef. Biz duyduk, söyledik, duyurduk, anlattık. Telefon açtık, gölge bakanları görevlendirdik.
- 'Merak etmeyin. Suriye yönetimi kontrol altında. Kravat taktı akıllandı. Tam hakimiyet sağladı. İyiye gidecek, iyiye gidecek' dediler. Esas olarak da yapılması gereken doğruyu yapmadılar. Neydi o doğru? Suriye’yi gerçekten temsil eden, sadece Sünnilerin değil Alevilerin de, sadece Arapların değil Türkmenlerin de, Kürtlerin de, Dürzilerin de temsil edildiği ve bir geçiş hükümetinin kurulması.
'ÖNCE REDDETTİLER, SONRA 'UYARDIK' DEDİLER'
- Burada tüm tarafların temsil edildiği bakanların olması. Suriye ordusunun artık yabancı dışarıdan gelen, gelirken TikTok’a “Cihada gidiyorum, Alevi kesmeye gidiyorum” diyen adamların şimdi ordunun içine alındığı bir sürecin içindeyiz.
- Dünyanın dört bir yanından gelen cihatçıların görev yaptığı bir orduya bu insanların hayatı teslim edilemezdi. İşte yapılması gerekenleri yapmadıkları için orada bir büyük katliam yaşandı. Önce rakamları söylemediler, küçük gösterdiler. Sonra videolara 'Eski videolar' dediler ama en sonunda ortaya çıktı. Şimdi 'El Şaara’yı uyardık, dikkatli olacak. Soruşturma açtı' diyorlar.
- Peki, hem Suriye’deki zaferin mimarıydın. Suriye çok iyi olmuştu. Esad gitmişti, zulüm bitmişti. Esad’ın yaptıklarını doğrudan bir gruba, Arap Alevilerine dönüp de Nusayrilere yüklemek, onları hedef göstermek, onları şeytanlaştırmak hangi aklın, hangi vicdanın eseridir?
'BUNU EL ŞAARA'NIN MİLİTANLARI İÇİN SÖYLEYENİN EVİNİ BASARDI'
- Bütün uyarılarımıza rağmen o cihatçıların elinde silah, güvenlik gücü olmuş. Peki senin, bütün yaptığın her işi öven, resmen iktidarının Pravda gazetesi Yeni Şafak gazetesinde adam çıkıp köşe yazıyor ve diyor ki: “Nusayriler emperyalizme yaptıkları köpekliğin bir sonucu olarak hala Suriye’de sivil insan öldürecek kadar alçak oldukları için gebertiliyorlar.”
- Bunu söyleyen bir Twitter hesabı olsa, değiştirin rolleri, bunu söyleyen bir Twitter hesabı olsa ve bunu El Şaara’nın militanları için söylüyor olsa bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı harekete geçer, hesabı bulur, sabah evi basar, getirir.
- Halkı kin ve düşmanlığa sevk etmenin, dini duyguları istismar ederek kin ve nefret yaratmanın bundan daha başka tanımı var mı? Var mı başka tanımı? O Nusayri dediğin Arap Alevilerinin akrabaları 50 kilometre ötede Hatay’da yaşıyor, gözyaşı döküyor. Alçak adam! Alçak adam!
'ESAD'LA TATİLE BEN GİTMEDİM'
- Dava açacaksa “alçak adam” lafını yazıyı yazana söyledim. Öbürü dava açacaksa zaten açacak bir sebep buluyor. Ama şu kadarını söyleyeyim: Biz burada dünyanın neresinde olursa olsun, Filistin ise Filistin’de, Ukrayna ise Ukrayna’da, dünyanın herhangi bir coğrafyasında bir masum kanı akıyorsa onların yanında duruyoruz.
- Bir de dün utanmadan çıkmış iki ittifak ortağı, “Efendim CHP Esad artıklarının yanındaymış.” Ben Esad’la tatile de gitmedim. El ele göz göze kol kola gezmedim. Esad’a hep diktatör dedim. Sırf eski ettiğim güzel laflar yüzüme vurulmasın diye Esad denen adama Esad demeye de başlamadım."