Koçluk ve psikolojiyi buluşturan kapsamlı bir rehber
HANDE Karabatak Binns’ten KOÇLUK SANATI: KOÇLUKTA PSİKOLOJİNİN TEMEL TAŞLARI. Profesyonel koçluk, son yıllarda hızla gelişen bir alan haline gelirken, psikolojiyle olan bağlantısı her zamankinden daha fazla önem kazandı. Yazar, 35 yıllık kariyeri boyunca farklı kültürlerde edindiği liderlik ve koçluk üzerine deneyimini kitabında bir araya getirdi. Yazarın kaleme aldığı kitap hem yeni başlayanlar hem de deneyimli koçlar için koçluğun psikolojik temellerini anlatan kapsamlı bir kaynak olarak raflardaki yerini aldı. Bu kitapta, koçluğun sadece bir meslek değil, bir sanat olduğunu ve psikolojiyle birleştiğinde nasıl daha güçlü bir araç hâline geldiğini anlatıyor. Kitapta koçluğun temelleri ve felsefi altyapısı, koçluk kültürü oluşturma süreci, etkili koçluk yapabilmek için gereken zihniyet konu başlıkları yer alıyor. Koçluk ve terapinin temel farklarını ortaya koyan yazar, koçluk sürecinde etik sınırlara da kitabında yer veriyor. Kitapta, “Adler Psikolojisi ve Koçluk”, “Bilişsel Davranışçı Kuram (BDT) ve Koçluk”, “Gestalt Psikolojisi ve Koçluk”, “Transaksiyonel Analiz ve Koçluk”, “Pozitif Psikoloji ve Koçluk”, “Analitik Psikoloji ve Koçluk”, “Aile ve Sistemik Terapi ile Koçluk, “Milton Erickson Terapisi ve Koçluk”, “Sosyal Psikoloji ve Koçluk” konuları ele alınıyor. 212 SAYFA. (SALON YAYINLARI)
‘Alevilikle ilgilenmeyi siyaset aracı olarak görmedim’
SÜLEYMAN Yağız’dan DÜNYANIN EN ÂDİ İFTİRASI: MUMSÖNDÜ. Yazar “Alevi canlar için ne yazık ki yıllardır, hatta asırlardır söylenen çok seviyesiz bazı iftiralar var. Bunlardan biri “mumsöndü’’ iftirasıdır. Dünyanın en âdi iftirası olan bu sözcüğün Türkçe Sözlük’te yer alan tanımının değiştirilmesinin sağlanması çok şükür bana nasip oldu. Bunun yanı sıra ‘müsahip’ sözcüğünün Alevilik’teki karşılığının Türkçe Sözlük’e girmesinin sağlanması da yine bana nasip oldu. Bu değişikliğin Türk Dil Kurumu tarafından bana bildirildiği tarihi doğum günüm olarak ilân edecektim, hatta mümkün olabiliyorsa yasal olarak da kayda geçirtecektim. Ancak bunu milletvekili olarak kamuoyuna duyurmam hiç tanımadığım bir kişinin sosyal medyada tepkisiyle karşılandı. Bu kişi, bu işi siyaseten yaptığımı iddia edince inanın utandım! Çünkü, Alevilikle ilgilenmeyi hiçbir zaman siyaset aracı olarak kullanmamıştım. Çünkü Alevilikle ilgim, siyasete girişimle değil, 10’lu yaşlarımda başlamıştı. Yine de söz konusu kişinin beni utandıran iddiası doğum günü konusundan vazgeçmeme sebep oldu. Biri iktidar, diğeri muhalefet dönemleri olmak üzere iki dönem milletvekilliği yaptım. Bu konu, muhalefet milletvekilliği dönemimin en büyük başarısıdır; dolayısıyla beni en çok sevindiren bir olgudur. O nedenle konunun bilen bilmeyen herkese duyurulmasına kaynaklık edecek bir eserde başlı başına yer alması için bu kitabın yayımlanmasına karar verdim” diyor. 106 SAYFA. (SARMAL KİTABEVİ)
Göçmen kuşları önüne katan fırtınalar
DENİZ Gezgin’den DOĞA DEFTERİ- Gündönümleri Fırtınalar Uçanlar Çiçek. Bir zamanlar nasıl yaşanacağına, hareketli takvimler yön verirdi. Toprağın, ekinlerin, bolluk taşıyan su kaynaklarının mevsim geçişlerine uyumla giyinip soyunduğu, dolup boşaldığı bu zamanlarda, bir mevsimin süresi ve karakteri, toprağın, bitkilerin, takımyıldızların, yağmurların kararıyla biçimlenir, doğanın zaman kuşağı kendi halince salınırdı. Bu döngüsel seyir adeta değişken bir ritimle gezinen bütün bir canlılıktı. Yazarın antropoloji, mitoloji, edebiyat, tarih, söylence gibi, çok çeşitli disiplinlere uğrayarak kaleme aldığı kitap, çiçek tozlarını birbirine kavuşturan rüzgârların seyrinde, göçmen kuşları önüne katan fırtınalara karışarak, gündönümlerinin, mevsim çarklarının, çiy damlalarının, tohumların bahsini açıyor. İklimi ve mevsimleri doğanın geniş zamanıyla düşünerek her şeyi içine alan bir eş duyumu dile taşıyor. İşte yabanıl bir hayvana kardeşim demenin tam zamanı, bağların gevşeyişiyle yakınlığın duyumsandığı başka bir kavrayış imkânı... 96 SAYFA. (YAPI KREDİ YAYINLARI)
Lozan Antlaşması ile Türkiye’nin kazanım ve kayıpları
LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI- 100. Yılında Tarafların Bakışıyla. Türkiye’de 1914-1923 döneminde yaşanan Birinci Dünya Savaşı ve akabinde girişilen Millî Mücadele’yi bitirip uzun bir “barış devri” açan Lozan Barış Antlaşması, 100 yıldır geçerliliğini koruması bakımından ayrı bir öneme sahiptir. Elinizdeki kitap, Lozan’a sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda diğer imzacı devletler ve antlaşmadan etkilenen ülkelerin perspektifinden de bakmayı amaçlıyor. Kitap, Türkiye’nin tarihsel kazanımlarının yanı sıra İngiltere, Fransa, Yunanistan, ABD, Sovyetler Birliği, Japonya, Arap dünyası, Bulgaristan, Kıbrıs, Irak, Ermenistan, Mısır ve İran gibi pek çok ülkenin bu antlaşmaya bakış açılarını, dönemin diplomatik dengelerini ve uluslararası ilişkilerini derinlemesine inceliyor. Eserde, Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye’nin kazanım ve kayıpları, Türkiye’nin verdiği diplomatik mücadele, barışın yansımaları vb. başlıklar tarihçiler, hukukçular, uluslararası ilişkiler ve diğer sosyal bilimler uzmanlarınca ele alınıyor. 1436 SAYFA. (VAKIFBANK KÜLTÜR YAYINLARI)
Osmanlı İmparatorluğu’nun son günleri
MAZHAR Müfit Kansu’dan ERZURUM’DAN ÖLÜMÜNE KADAR ATATÜRK’LE BERABER. “Erzurum’un İstanbul kapısı muazzam bir kalabalıktan görünmez hale gelmişti. Bir bando ve ihtiram müfrezesi resmi selamı ifa etmek üzere vaziyet almıştı. Ve diyebilirim ki, mübalağasız Erzurum’un bütün halkı da Mustafa Kemal’i bir milli sır ve şuurun sezişleri içinde karşılamaya dökülmüştü. Kendisini ilk defa tanıdığım gibi ilk defa da dinliyordum. Hal ve hareketleri gibi dinamik, gür, çınlayan bir sesi vardı. Kısa görüşmesini bitirirken: Vatanı tazyiki altında tutan felaket ve musibetleri behemehal bertaraf edeceğiz, diyor ve sesi bu yolda en kesin ve vazıh bir iradenin taşışına sembollük ediyordu.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın çalışma arkadaşlarından Mazhar Müfit Kansu’nun, Paşa’nın Anadolu’ya geçtiği 1919 yılından 1920 yılının ikinci yarısına kadar tuttuğu notlarla Cumhuriyet’in ilanına dair izlenimleri, 4 Mart-8 Kasım 1948 tarihleri arasında Son Telgraf gazetesinde tefrika edilmişti. Kitap, Osmanlı İmparatorluğu’nun Birinci Dünya Savaşı’ndaki son günlerinden başlayarak Mustafa Kemal ile ilk karşılaşma, Erzurum ve Sivas kongreleri, Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişi, Büyük Millet Meclisi’nin açılışı ve Cumhuriyet’in ilanı ana başlıklarında Mazhar Müfit Bey’in kayıt altına aldığı belge, görüşme ve tanıklıklarla birlikte kendi hatıralarını kapsıyor. 768 SAYFA. (İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI)

İçinizdeki mutlak gerçeklik alanında oluşmasına izin verin
HAKTAN Akdoğan’dan KOZMİK YANKI- Hakikat Portalı 2. Kitap. Artık yeni kozmik perspektiflerin ve boyutsal yeni paradigmaların içinizdeki mutlak gerçeklik alanında oluşmasına izin vermenizin ve dönüşümünüzün zamanı gelmiş bulunmaktadır. Bu da eski dogmaların, eski fikirlerin ve realitelerin kökünden değişmesi gerektiği anlamına gelmektedir. Bu çok önemli boyutsal kozmik değişime kendini açan, değişim ve dönüşümüne izin verenlerin fiziksel, zihinsel, duygusal ve eterik bedenlerinin eski Dünya’ya sizi bağlı tutan frekans bağları ve kordonları kopmaya başlamıştır. Bu anlamda, Bilgi’yi idrak alanında özümseyip, Işık’ı absorbe edebilenler ve Algı’sını genişletip, şimdiki gerçekliği bütünüyle değiştirmek isteyenler, bilinçleriyle bu yeni kozmik enerji akışına ve frekansına güçlü bir biçimde bağlanmaya başlıyor… 320 SAYFA. (DESTEK YAYINLARI)