Günden güne artan hayat pahalılığı karşısında en temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanan vatandaşlar semt pazarında isyan etti.
İstanbul'un Fatih ilçesine bağlı Şehremini semtinde mikrofonlara konuşan vatandaşlar, şunları söyledi:
Bir vatandaş: "Her şey çok pahalı. Şikayetçi herkes, sadece ben değil. Vatandaş sesini duyuramıyor, keşke duyursa. Her şeyin herkes farkında, sesini çıkartamıyor kimse. Garip bir ortamdayız. Şikayetim çok var, hangisini anlatayım. Elektrik, su, doğalgaz. Kira zaten çok. Gıda, çok, çok berbat, alamıyorsun yani. Şimdi peynir sordum, (alamadım). Çok normal bir hayat yok yani"
"Bir çocuk et yemezse, yumurta yemezse, peynir yemezse, o çocuk nasıl gelişecek, beyni nasıl çalışacak? halkını düşünen yok"
Bir vatandaş: "Ben böyle bir ortam görmedim. Ne para yetiyor, ne pul, ne birşey yetiyor. Bu nereye kadar gidecek bilmiyorum, aç mı kalacağız. 74 yaşındayım, biz tek maaşla herşeyimizi yapabiliyorduk. Şimdi, hiçbir şey yapamıyoruz, dört duvar arasında oturuyoruz. Simit alırken düşünüyoruz. Toz pembe gösteriyorlar.
Ben toz pembe görmüyorum. Et oldu 800 lira, bu çocuklar nasıl beslenecek? Bir çocuk et yemesse, yumurta yemesse, peynir yemesse, o çocuk nasıl gelişecek, beyni nasıl çalışacak?
Çocukların ayağa kalkması normal çünkü çocukların geleceği yok. Aileleri o kadar çaba sarf ediyor ama gelecekleri yok. Aferdersiniz çok berbat bir ekonomi var. Halkını düşünen bir devlet yok. Sadece kendilerini düşünüyorlar, kimse halkı düşünmüyor."
'ALLAH RAZI OLSUN O ÇOCUKLARA'
Emine Akyol: "Ateş pahası. Su, elektrik, doğalgaz, kira, yiyecekler... Bakın fiyatlara. Öğrencilerimiz; Allah razı olsun o çocuklara. Biz yapamıyoruz, o çocuklar yapıyor."
'ÜRETİM OLMADIĞI İÇİN ENFLASYON DEVAMLI KÖRÜKLENİYOR'
Osman Nuh: Geçim zor. 1 kilo meyve 100 lira olmuş, enflasyon almış başını gidiyor. TÜİK enflasyonu neye göre düşük çıkarıyor, nasıl bunu yapıyor anlamakta zorluk çekiyoruz. Üretim yok, dışarıya bağlı. Bugün köy yerlerinde, orada da üretim yok, orada da hazır tüketiliyor. Üretim olmadığından dolayı, enflasyon da devamlı körükleniyor. Her şey pahalı, eziliyor insanlar. Yetkililerin bunu duyması lazım."
'YAZIKLAR OLSUN YÖNETENLERE'
Bir vatandaş: "İstanbul’da, böyle emekli maaşım var, asgari ücretle çalışıyorum diyenler, buradan çeksin gitsin, ölsün. Hele 65 yaşındakiler ‘Ben yaşıyorum’ diyorsa yalan konuşuyor. Böyle bir şey yok, bu pahalılık görülmemiş bir şey.
Ben bittim, başkasının yüzünden akıl dengemi de kaybettim, sinirden, stresten, geçinmemezlikten. Burda esnafla kavga ediyorum, sanki beni soyuyorlar gibi geliyor. Böyle bir pahalılık olur mu? 4 mevsim yaşayan ülkedeki pahalılığa bak. Yazıklar olsun bunu yönetenlere"
'BANA KALSA İSTANBUL'A ADIM ATMAYACAĞIM'
Kadriye Kapucu: "Bana kalsa İstanbul’a adım atmayacağım. Kışın buraya geliyorum, çocuğun yüzünden geliyorum. Az önce bir pazara girdim, domates aldım, bak 1 kilo aldım, 3 kişiyiz, 1 kilo salatalık aldım. Şimdi ikinci pazara çıkıyorum.
Orada ucuz oraya, orada ucuz oraya, artık beynimiz hesap makinesi oldu. Market market dolaşıyoruz. 2 tane torunum var; tavuk yeme, yumurta yeme, süt içme, ne içecek ne bunlar, ne yiyecek, neyle beslenecek?
Bir ekmek 15 lira. Böyle geçim olmaz, gerçekten çok kötü oldu, Allah sonumuzu hayır etsin, felaket. 31 yaşında oğlum var, bekar. Evlenmiyor, nasıl evlenecek? Nasıl kira vereceğim, nasıl geçineceğim diye evlenmiyor."
'GELECEĞİM HAKKINDA ENDİŞELİYİM'
18 yaşındaki lise öğrencisi: "Bir önceki nesilden biz daha kötü durumdayız. Ben 18 yaşındayım, 16 yaşındaki, 14 yaşındaki çocuk da siyayset konuşuyor. Keşke böyle olmasa, biz neden siyaset konuşuyoruz.
Daha 18 yaşındayım, bunları bilmemem lazım, okuluma gitmem lazım. Ben şimdi düşünüyorum, ben üniversitede ne yapacağım, nasıl geçineceğim? Mesela gidip bir kahve içsem, markette istediğim şeyleri alamayacağım, oradan eksiltmek zorundayım.
Bayağı kötü bir durum, gerçekten kötü hissettiriyor. Geleceğim hakkında endişeliyim yani. Stres oluyor insanlarda, psikolojik durumunu etkiliyor gençlerin de.
Kimseyi hapse atarak bir yere varılamaz. Sadece Ekrem İmamoğlu için söylemiyorum, Ümit Özdağ da hapiste. Ne olacağını bilmiyorum, inşallah demokrasi devam eder."