Dünya genelinde enflasyonla mücadele ve resesyon endişeleri devam ederken, ABD Başkanı Donald Trump'ın tarifeler üzerinden başlattığı ticaret savaşının şiddetlenmesi risk algısını artırıyor.
Geçen hafta, ABD'nin Kanada ve Meksika'dan ithal edilen mallara yüzde 25, Çin'den ithal edilen mallara getirilen yüzde 10 tarifeye ek yüzde 10 tarife uygulaması yürürlüğe girdi.
ABD'nin önemli ticaret partnerlerinden Meksika ve Kanada'ya tarife uygulamaya başlaması, Çin'e ise uyguladığı gümrük vergisini artırması ticaret savaşlarının derinleşebileceği ve küresel ticaretin sekteye uğrayabileceği kaygılarını besliyor.
Gelişmeler sonrasında misilleme açıklamaları takip edilirken, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Kanada'nın ABD'den ithal edilen ürünlere yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağını duyurdu.
Öte yandan, tarifelerde muafiyetler açıklayan Trump, Meksika ve Kanada'dan ithal edilen mallara yüzde 25 gümrük vergisi uygulanmasına yönelik 4 Mart'ta yürürlüğe giren kararnamede değişiklik yaptı. Bu kapsamda ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA) ile uyumlu mallar, 2 Nisan'a kadar Meksika ve Kanada'ya yönelik tarifelerden muaf tutuldu.
FED ENDİŞELİ
Analistler, ABD'nin ticari tarifelere yönelik attığı adımların yakından takip edildiğini ifade ederek, geçen hafta açıklanan ABD Merkez Bankasının (Fed) Bej Kitap raporunda, tarifelerin fiyatlara etkisine yönelik endişeleri ortaya koyduğunu söyledi.
Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı raporda, "Çoğu bölgede temas kurulan kişiler girdiler üzerindeki potansiyel gümrük vergilerinin fiyatları artıracağı öngörüsünde bulunurken, firmaların fiyatları önceden yükselttiğine dair münferit raporlar da mevcut." ifadesi kullanıldı.
Geçen hafta Fed yetkililerinin açıklamaları takip edilirken, Fed Başkanı Jerome Powell, Chicago Üniversitesi'nde düzenlenen Para Politikası Forumu'nda yaptığı konuşmada, artan belirsizlik seviyelerine rağmen ABD ekonomisinin "iyi bir yerde olmaya devam ettiğini" söyledi.
Hükümet politikalarının etkilerine ilişkin belirsizliklere işaret eden Powell, faiz indirimleri konusunda acele etmeye gerek duymadıklarını ve daha fazla netlik beklemek için para politikasının iyi bir konumda olduğunu bildirdi.
ABD'DE SON VERİLER
ABD'de geçen hafta açıklanan verilere göre ülkede özel sektör istihdamı, şubatta 77 bin kişiyle piyasa beklentilerinin altında yükseliş kaydetti.
Yatırımcılar tarafından yakından takip edilen tarım dışı istihdam şubatta 151 bin kişi artarak beklentilerin altında gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 4'ten 4,1'e çıktı.
Bu dönemde federal hükümet istihdamında yaşanan azalış dikkati çekti. Kamu sektöründeki istihdam azalışının Hükümet Verimliliği Departmanının işten çıkarmalarının etkisini bir miktar yansıttığını belirten analistler, gelecek aylarda federal harcama kesintileri ve gümrük tarifelerinin etkilerinin iş gücü piyasası üzerinde daha fazla baskı oluşturmasının beklendiğini kaydetti.
Ayrıca, Fed'in dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç aynı dönemde yüzde 0,3 artarak 35,93 dolara yükseldi. Şubatta beklentiler dahilinde artan ortalama saatlik kazanç, ocak ayında yüzde 0,4 artış göstermişti.
ABD'nin dış ticaret açığı da ocakta aylık bazda yüzde 34 artışla 131,4 milyar dolara ulaşırken, tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü.
Yatırımcıların gelecek hafta ülkede açıklanacak enflasyon verilerine odakladığını kaydeden analistler, açıklanacak verilerin tarife gündemi altındaki ABD ekonomisi hakkında daha çok bilgi vereceğini kaydetti.
Para piyasalarında, Fed'in yılın ilk yarısında faiz indirimine gideceğine yönelik beklentiler öne çıkarken, bankanın mayıs ayında yüzde 58 ihtimalle faiz indirimine gideceği fiyatlanıyor.
TAHVİL, DOLAR, ALTIN, PETROL, BORSA
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,30 seviyesinde, dolar endeksi 103,8 seviyesinde dengelendi.
Geçen hafta altının ons fiyatı, haftalık bazda yüzde 1,86 yükselişle 2 bin 912 dolardan alıcı buldu.
Brent petrolün varil fiyatı da yüzde 3,79 azalışla 70,2 dolara geriledi.
New York borsasında, küresel gelişmeleri takiben geçen hafta negatif seyir izlenirken, gözler çarşamba günü açıklanacak tüketici enflasyonuna çevrildi.
Haftanın son işlem günü yarı iletken üreticisi Broadcom'un hisseleri, şirketin 3 aylık dönemde finansal sonuçlarının beklentileri aşması ve mevcut çeyreğe ilişkin güçlü tahminler sunmasının ardından yüzde 8,6 değer kazandı.
ABD'li perakende devlerinden Costco'nun hisseleri ise şirketin 3 aylık dönemde beklentilerin üzerinde gelir elde etmesine karşın karının beklentileri karşılayamaması sonrası yüzde 6,1 düştü.
Bu gelişmelerle haftalık bazda S&P 500 endeksi yüzde 3,10, Nasdaq endeksi yüzde 3,45 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,37 değer kaybetti.
Yeni haftada çarşamba Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), perşembe Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve haftalık işsizlik maaşı başvuruları, cuma Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi takip edilecek.
AVRUPA BORSALARI KARIŞIK SEYRETTİ
Avrupa borsalarında geçen hafta karışık bir seyir izlenirken, gözler Almanya'da enflasyon ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın konuşmasına çevrildi.
Geçen hafta ECB'nin faiz indirimi, Trump'ın ABD'nin önemli ticaret ortaklarına uyguladığı tarifeler ve Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik ilave gümrük vergilerine ilişkin açıklamaları ile Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin gelişmeler yakından takip edildi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), geçen hafta üç temel politika faizini beklentilere paralel olarak 25 baz düşürdü.
Buna göre, ECB banka mevduat faiz oranını yüzde 2,75'ten 2,50'ye, refinansman faizi ve marjinal borçlanma faizini de 25 baz puan düşürerek sırasıyla yüzde 2,65 ve yüzde 2,90'a çekti.
Böylece, para politikasına yönelik yılın ikinci toplantısında refinansman faizi ve marjinal fonlama faizi için Mart 2016'dan, mevduat faizi için de Eylül 2019'dan bu yana altıncı indirim yapılmış oldu.
ECB Başkanı Lagarde, faiz kararının ardından düzenlenen basın toplantısında Euro Bölgesi'nde imalat sanayisinin ekonomik büyümenin önünde engel teşkil ettiğini dile getirerek, iş gücü piyasasının sağlamlığını koruduğunu ve işsizlik oranının tarihsel olarak düşük seviyede olduğunu vurguladı.
Lagarde, ekonomik büyüme konusuna da değinerek "Belirsizlik, yatırımları engelliyor. Ticaret gerilimleri, büyümeyi düşürebilir." dedi.
Ekonomik büyüme üzerindeki risklerin aşağı yönlü olduğunu aktaran Lagarde, küresel ticarette gerilimlerin büyümeyi aşağı yönlü baskılayacağını kaydetti.
Lagarde, daha fazla savunma ve altyapı yatırımlarının Euro Bölgesi'nde büyümeyi artırabileceğini dile getirerek, bunun aynı zamanda enflasyon için de geçerli olduğunu söyledi.
Avrupa Birliğinin (AB) ABD ile gümrük tarifeleri müzakerelerine "güçlü pozisyonda" girmesi gerektiğini belirten Lagarde, gümrük tarifelerinin ekonomi için olumsuz olduğuna vurgu yaptı.
Öte yandan, Almanya ve Avrupa Birliği'nin (AB) savunma harcamalarını artıracaklarına yönelik açıklamaları piyasaların yönü üzerinde etkili olurken, Avrupa endekslerindeki savunma hisselerindeki yükseliş dikkati çekti.
Söz konusu gelişmelerle, haftalık bazda Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,11 ve Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 2,03 yükselirken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 1,47 ve İtalya'da MIB 30 endeksi ise yüzde 0,16 düştü.
Gelecek hafta pazartesi Almanya'da sanayi üretimi, Çarşamba ECB Başkanı Lagarde'ın konuşması, perşembe Euro Bölgesi'nde sanayi üretimi, cuma Almanya'da enflasyon ve İngiltere'de sanayi üretimi verileri takip edilecek.
ASYA BORSALARI JAPONYA HARİÇ YÜKSELDİ
Asya tarafında ise geçen hafta Japonya hariç alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, yeni haftada Japonya'da büyüme izlenecek.
Donald Trump'ın Çin'e yönelik uyguladığı tarifeyi artırmasını takiben Çin yönetiminin tarifelere karşı "çok taraflı ticaret sistemini koruma" mesajı vermesi, bölgedeki pay piyasalarında olumlu karşılandı ve risk iştahını artırdı.
Çin'in ve dünya ekonomisinin artan küresel siyasi ve ekonomik belirsizliklerle karşı karşıya olduğunu ifade eden Çin Ulusal Halk Kongresi (ÇUHK) Sözcüsü Lou Çincien, "Çin, zor kazanılmış çok taraflı ticaret sistemini birlikte korumak, tek taraflılığa ve korumacılığa karşı çıkarak eşit ve kapsayıcı bir ekonomik küreselleşmeyi teşvik etmek için dünya ülkeleriyle birlikte çalışmaya hazır." ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni iktidar döneminin başında Çin'den ithal ürünlere getirdiği yüzde 10 gümrük vergisini yüzde 20'ye çıkarmasına dair soruya yanıt veren Lou, "ABD'nin sorunları diyalog ve istişareyle çözme yoluna döneceğini umuyoruz." dedi.
Lou, Çin'in ABD ile karşılıklı endişelerini eşit temelde diyalog ve istişare yoluyla çözmeye hazır olduğunu fakat hiçbir baskı ve tehdit eylemini kabul etmeyeceğini, ulusal egemenliğini, güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını koruyacağını vurguladı.
Öte yandan, Çin'de yapay zeka alanında artan iyimserliklerin etkisiyle Hong Kong'da işlem gören teknoloji şirketlerinin hisselerindeki artış dikkati çekti.
Japonya tarafında ise Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkan Yardımcısı Shinichi Uchida, merkez bankasının piyasa beklentileriyle uyumlu bir hızda faiz artırımlarına devam edebileceğini belirterek, yakın vadede borçlanma maliyetlerinde bir artış ihtimalini canlı tuttu.
Japonya Maliye Bakanı Katsunobu Kato ise yetkililerin döviz piyasasındaki aşırı hareketlere karşı uygun önlemleri alacağını söyledi.
Faiz oranlarının artırılması beklentileri hakkında konuşan Kato, para politikalarının belirlenmesinin Japonya Merkez Bankasına (BoJ) bağlı olduğunu söyleyerek, "BoJ'un, hükümet ile yapılan mutabakata dayanarak politika yürütmesini bekliyoruz." dedi
Bu gelişmelerle geçen hafta Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 5,62, Çin'de Şanghay Bileşik endeksi yüzde 1,56 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1,21 yükselirken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,72 değer kaybetti.
Gelecek hafta pazartesi Japonya'da dış ticaret dengesi, salı Japonya'da büyüme, Çarşamba Japonya'da ÜFE takip edilecek.
YURT İÇİNDE ÖDEMELER DENGESİ TAKİP EDİLECEK
Yurt içinde geçen hafta yükseliş eğilimi öne çıktı. Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 8,78 değer kazanarak 10.507,11 puandan tamamlanırken, gözler gelecek hafta ödemeler dengesi verilerine çevrildi.
AA Finans Ödemeler Dengesi Beklenti Anketi'ne katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının ocak ayında 3 milyar 238 milyon dolar açık verdiğini tahmin etti.
Ekonomistler, cari işlemler açığının 2025 yılında 22 milyar 190 milyon dolar olarak gerçekleşeceğini öngördü.
Bununla birlikte dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,2 üzerinde 36,4777'den kapattı.
Yurt içinde gelecek hafta pazartesi sanayi üretimi, salı perakende satışlar, çarşamba ödemeler dengesi, perşembe konut satışları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantı özeti ile haftalık para ve banka istatistikleri takip edilecek.