MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 1999 yılından bu yana İmralı'da tutuklu bulunan PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın Meclis kürsüsünde terör örgütünün lağvedildiğini açıklaması ve karşılığında umut hakkından yararlanması teklifiyle başlayan 'süreç', son gelişmeyle yeni bir boyuta evrildi.

Bilindiği üzere ekim ayından bu yana mesajlarını sürdüren Bahçeli, son olarak teklifini 'DEM Parti'nin Öcalan'la görüştürülmesi' olarak güncellemişti:

"MHP her sözünün arkasında. İmralı'yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz."

DEM Parti de bunun üzerine harekete geçerek 26 Kasım'da Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunmuş, bir aylık sürenin ardından çıkan izinle Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder 28 Aralık'ta Mudanya'nın yolunu tutmuştu.

İki ismin Abdullah Öcalan'la gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin açıklama bugün geldi.

Öcalan özetle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ortaya koyduğu 'yeni paradigmaya' katkı sunmaya hazır olduğunu söylemiş:

- "Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım."

DEM Parti'den yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

"(...) Kendisinin sağlığı iyi, morali oldukça yüksekti. Kürt Sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmeler hayati önemdeydi.

Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin değerlendirildiği görüşmede Sayın Öcalan, dayatılan karanlık gelecek senaryolarına karşı pozitif çözüm önerilerini sunmuştur.

Düşünceleri ve yaklaşımının genel çerçevesi aşağıdaki gibidir:

- Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.

- Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.

- Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.

- Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim.

- Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.

- Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır.

- Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir."