EMEL YİĞİT / NEFES
Bir dönemin en klişe cümlelerinden biriydi ama geçerliliğini hiç yitirmedi… “Ne olacak bu memleketin hali” sorusuyla başladık sohbete. Gülerek yanıt verdi Ekonomist Onur Çanakçı: “Eskiden bu cümle her masanın ortak sorusuydu. Artık bugünlerde bunu dile getirmek bile tehlikeli olmaya başladı. Onun için diğer soruların cevaplarında bu sorunun yanıtını arayalım”.
“Sadece para politikalarıyla bu işi kotaracağım, para politikalarıyla enflasyonun önüne geçeceğim derseniz eğer hata edersiniz” diyen Çanakçı, her koşulda vatandaşa çok büyük bedeller ödetildiğini, fakirden zengine kaynak aktarıldığını söyledi. Çanakçı’ya göre Türkiye’nin sorunu finansal değil yapısal. Yapısal reformlar yapılmadığı sürece bu krizin önüne geçilemez, enflasyonun önüne set çekilemez.
YÜK MİLLETİN SIRTINDA
Enflasyonun önümüzdeki günlerde ekonomiye daha da fazla yansıyacağını kaydeden Çanakçı şöyle devam etti: “2024-2025 bütçesinde kamu giderlerindeki artış yüzde 82. Kira artışı yüzde 58, yeniden değerleme oranı yüzde 43.93. Bunlar TÜİK’in verileri. Şimdi bu kadar net veriler ışığında yüzde 30 zam alan asgari ücretli ve yüzde 15 zam alan emekli için iyimser bir şeyler söylemek için Pollyanna’yı buraya getirsek o bile bundan sonra senenin geri kalanı için iyimser bir şey söyleyemez.” İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gözaltına alınmadan önce de ekonomik programın çalışmadığını kaydeden Çanakçı, “Dünyanın en yüksek faizini vererek en fazla yükü milletin sırtına bindirerek, vergi salarak, cezaları artırarak gelir artırıcı politikalara gittiler. İmamoğlu gözaltına alındıktan sonra bu yapılan hataları İmamoğlu’ndan sonra oluşan olaylara bağladılar. Aslında program zaten çalışmıyordu. Ama çalışmayan program operasyonun üzerine kaldı” dedi.
Biz krizi döviz büfesi tabelasında görürüz
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gözaltına alındıktan sonraki önlemleri değerlendiren Ekonomist Onur Çanakçı, “Yapılan bu palyatif hamleler, bizim insanımız dövize baktığında yükselmemiş görsün diyeydi. Çünkü kriz algısı bizde döviz büfesinin tabelasından anlaşılır. O algıyı yaratmamak için ellerinden gelen her türlü baskıyı döviz üzerinde gösteriyorlar. Bastırılan döviz döner dolaşır yine vatandaşın sırtına yük olur” dedi.
Tahvilden çıkanlar geri dönmez
Carry traderlerın vatandaşın alın terini faiz olarak alıp ülkelerine götürdüklerini söyleyen Onur Çanakçı “Önemli olan tahvildeki çıkışlar. Çünkü onlar kolay geri dönmeyecek. Tahvil faizi yüzde 50’lere yükseldi ve aradaki fark millete yük oldu. AKP’nin bu dönemde tedbir adına yapmış olduğu her hamle hane halkının cebine borç olarak yansıyacak” dedi.
