Bolu Kartalkaya’da bir otelde ihmaller zincirinin sonucu ortaya çıkan yangında 78 insanımız hayatını kaybetti. Ailelerin yürek burkan kayıpları, yalnızca onların değil, hepimizin ruhunda derin yaralar açtı. Bu elim olay, yalnızca acı bir anı olarak kalmamalı. Hepimizin güvenli bir geleceğe adım atması için alınması gereken derslerle dolu. Kaybettiklerimizi unutmayarak, daha bilinçli, daha dayanışmacı ve daha güçlü bir toplum yaratılmalı.

UZUN YAS SÜRECİ

Yangında hayatını kaybedenlerin yakınları, beklenmedik kaybın yarattığı yoğun bir travmayla karşı karşıya. İnkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme aşamalarından oluşan yas süreci bu aileler için uzun ve zorlu bir yolculuk anlamına geliyor. Özellikle bu tür ani ve önlenebilir kayıplar, insanların içindeki öfke ve çaresizlik duygularını artırır. “Bu olay nasıl engellenemezdi?” sorusu zihinlerden çıkmaz. Tüm bu olumsuz duyguları aynı anda hissetmek çok normal ve insanidir. Yalnız unutmamalıdır ki her insan biriciktir; bu sebeple herkesin yaşadığı olay ve durumlara verdiği tepkiler de bir o kadar kişiye özel ve farklı olacaktır.

Bu tür felaketlerin toplum genelinde bir güvensizlik hissi yaratacağı aşikardır. Çünkü travma sadece yaşayanı değil, göreni, tanık olanı, hatta bizler gibi medyadan okuyup izleyenleri de etkisi altına alır. İnsanlar, kendilerini daha savunmasız hissedebilir ve günlük yaşamlarında bile huzurlarını kaybedebilirler.

DESTEK İHTİYAÇ

Hem bireysel hem toplumsal travmanın etkileri birçok psikolojik rahatsızlığı, özellikle Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nu (TSSB) beraberinde getirebilir. Bu süreçte yakınlarını kaybeden vatandaşlarımız muhakkak bir psikolojik destek almalı. Bunu bir şart olarak değil, bir ihtiyaç olarak görmeliyiz. Kişinin yas sürecini ve travmayı yaşarken yalnız olmadığını hissedebilmesi ve bilmesi, iyileşme sürecinin ilk aşamalarının başında gelmektedir. Yaşanacak inişli çıkışlı duygular ve düşünceleri daha sağlıklı yönetebilmek adına profesyonel destek almaktan kaçınılmaması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bir daha böyle felaketlerin yaşanmaması adına, bu üzücü olayı sadece anmakla kalmayıp aynı zamanda dersler çıkardığımız, huzurlu ve güven dolu bir ortamda yaşayabilmeyi umut ediyorum. Başta yakınlarını kaybedenler olmak üzere tüm topluma bolca sabır ve şifa diliyorum.