Türk Tabipler Birliği (TTB), İstanbul Tabip Odası’nın (İTO) Cağaloğlu'nda bulunan Binası’nda, ‘Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün’ başlıklı bir basın toplantısı düzenledi. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Küçükosmanoğlu, Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Dr. Alpay Azap ve Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi 2. Başkanı Dr. Pınar Saip ve Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Dr. Nilüfer Ustael'in katılımıyla gerçekleşen toplantıda, TTB tarafından sağlık sisteminin dönüşümüne ilişkin hazırlanan 'Türkiye'ye özgü sağlık sistemi önerisi'ne ilişkin bilgi verildi, çalışmalar kapsamında hazırlanan raporun amacı ve ana hatları paylaşıldı. Raporun detaylarının ise daha sonra açıklanacağı belirtildi.

'ARTIK BAŞKA BİR ŞEY LAZIM'

Türk Tabipler Birliği Merkez Konsey Üyesi Dr. Alpay Azap, toplantıda yaptığı konuşmada raporun hazırlanması sürecine ilişkin bilgi verdi. Azap şöyle konuştu:

"14 Mart haftasında bu sene, Türk Tabipleri Birliği olarak, başka bir sağlık sisteminin mümkün olabileceğini ve bunun nasıl olabileceğini kamuoyuyla paylaşmak istedik. Sağlık alanında yaşanan sorunlar herkesin malumu. Ekim ayında Yenidoğan skandalı, sonrasında gördüğümüz stent pazarlıkları, gerekmeyen ameliyatların uygulanmasına ilişkin haberler, bunların hepsi aslında sağlık sistemimizin, yıllardır uygulanan sağlıkta dönüşüm politikaları adını verdiğimiz politikalar nedeniyle artık sorunlara çözüm olamaz hale geldiğini gösteriyor. Sağlığın bu şekilde piyasa kurallarına bırakılmasının böyle sonuçları olacağını yıllardır TTB dile getirdi. Artık bundan sonra başka bir şey lazım. Artık ülkemizde, hem insanlarımızın daha sağlıklı olduğu, hastalandıklarında nitelikli sağlık hizmetine kolayca ulaşabildikleri, sağlık çalışanlarının, hekimlerin güvenli ve güvenceli ortamda mesleklerini yapabildikleri, topluma faydalı olabildikleri bir sağlık sistemine ihtiyaç var."

9 BAŞLIKTA RAPOR HAZIRLANDI

Başka bir sağlık sisteminin mümkün olabileceğini düşündüklerini ve topluma önerilerde bulunmaları gerektiğini belirten Azap, oluşturdukları 9 çalışma grubundan bahsetti.

Çalışma gruplarının detayları şöyle:

"Birinci basamak nasıl olmalı, ikinci basamak, üçüncü basamak nasıl olmalı, tıp eğitimi nasıl olmalı, finansmanı nasıl olmalı, işçi sağlığı ve işyeri hekimliği nasıl olmalı, özel sağlık hizmeti nasıl olmalı, acil sağlık hizmetleri nasıl sunulmalı, 9 başlıkta, TBB'nin bu konuda birikimi olan üyeleri, akademisyenler, farklı mesleklerden akademisyenlerin de bir araya geldiği çalışma gruplarımız çalıştılar ve raporlarını hazırladılar.

Bu raporların şimdi kısa bir özetini paylaşacağız. Bundan sonra yapmaya çalışacağımız şey de, olabildiğince çok konunun ilgilisi uzmanlar, akademisyenler, bilim insanlarıyla, kamuoyuyla bu 9 başlıkta toparladığımız önerilerimizin tartışılması ve son halini hep birlikte vermemiz. Türkiye’nin ihtiyacı olan ideal bir sağlık sistemi modelini bu şekilde tanımlayabiliriz ve hayata geçirebiliriz."

'DESTEĞE İHTİYACIMIZ VAR'

İdeal sağlık sisteminin hayata geçirilmesinin zor olmadığını çünkü Türkiye'nin olanaklarının buna yettiğini belirten Azap "Bu ülkede bunu yapabilecek donanımda sağlık çalışanları ve hekimler var. Burada eksik olan tek şey bir iradedir. Biz TTB olarak bu iradeyi göstereceğiz. Tabii ki desteğe ihtiyacımız var, tüm hekimlerden, sağlık çalışanlarından, daha önemlisi halkımızdan da destek bekliyoruz."

ÖNERİLEN SİSTEMDE AMAÇ İNSAN MERKEZLİ BAKIŞ

Azap, TTB olarak gerçekleştirilen çalışmanın ayrıntılarının daha sonra açıklanacağını belirtti. Önerilen sağlık sisteminin amacını ve hazırlanan raporlarda yer alan temel unsurları ise TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Dr. Pınar Saip aktardı.

TTB tarafından sunulan sağlık sisteminin amacına ilişkin "Bu sağlık sisteminde amaç ticari olmayacak, merkez insan olacak. Yani, hem toplumu, hastalarımızı, hem de biz sağlık emekçilerini ve hekimleri kastediyoruz. İki kesim zaten aynı tarafta olan kesimler" diyen Saip sistemin temel unsurlarını, sağlığın finansmanı; örgütlenmesi ve sağlık hizmeti sunum süreçleri ve sağlık emek gücü olarak 3 ana başlık altında aktardı.

Önerilen sağlık sistemine ilişkin Saip'in aktarımlarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Katkı payları, ilave ücretler, tamamlayıcı sigorta gibi kişisel harcamalar gerekmeyecek"

"Sağlık finansmanı dediğimizde, şu anda prime dayalı bir finansman modeli uygulanmakta, bizim önerdiğimiz sağlık sisteminde merkezi bütçeden finanse edilecek, bu tür ek katkı payları, ilave ücretler, tamamlayıcı sigorta gibi kişisel harcamalar gerekmeyecek, sadece kimlik kartı yeterli olacak. Eğer vergi doğru toplanır ve adaletli dağıtılabilirse o zaman kamu hizmetlerinin kaynağı bu şekilde sağlanabilir.

'SAĞLIK YÖNETİMİ KAMUDA OLACAK'

Önceliğimiz koruyucu sağlık hizmetleri olacak. Toplumsal ihtiyaçlar gözetilerek, eşitlikçilik prensibiyle hareket edilecek ve basamaklandırılmış bir sağlık sistemi kurulacak. Çalışma, üretim ve eğitim alanlarını kapsayan, tek, entegre bir sistem haline getirilecek. Bölgelerin ihtiyaçlarına göre, merkezi olarak planlanacak ve bilimsel sağlık yönetim ilkelerine göre yönetilecek.

Sağlık yönetimi kamu yönetiminde olacak. Taşeron, hizmet alımı, kamu özel işbirliği gibi uygulamalar olmayacaktır. Kamu kaynaklarından yararlanmaksın kendine başvuran kişilere özel hastaneler hizmet verebilirler ama kamu kaynaklarından yararlanmadan.

'NİCELİK DEĞİL, NİTELİK ÖNEMLİ OLACAK'

Önemli olan niceliğin değil, niteliğin ölçüldüğü bir sağlık sistemi kurmaktır. Bizim sağlık sistemimiz de objektif kriterlerle belirlenecektir. Polikliniklerde hastaya ne kadar süre ayrıldığı, hastanede ne kadar süre yattığı, komplikasyon oranları, iyileşme oranları gibi objektif ölçekler ve kriterler kullanılacaktır.

Şu anda sağlık emekçileri arasında bir çok farklı kadro var. Bunlar tamamen kaldırılacak ve tek hale getirilecektir."