ÖZLEM GÜVEMLİ/NEFES
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Saraçhane’de başlatılan demokrasi buluşmalarının ikincisi gerçekleştirildi. İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu ve oğlu Selim İmamoğlu’nun katıldığı buluşmaya Adana, Mersin, Bursa, Eskişehir, Tekirdağ ve Aydın büyükşehir belediye başkanları da destek verdi.
“BU ÜLKEYİ SAHİPSİZ BIRAKMAYACAĞIZ”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş buluşmada ilk konuşmayı yaptı. Konuşmasına Atatürk’ün “Gidip Toros Dağları’na bakınız. Eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez” sözünü hatırlatarak başlayan Yavaş şunları söyledi:
* "Bu sözü bu ülkenin evlatları olarak hiç unutmadık. Çünkü o çadırlarda duman hep tüttü ve tütmeye de devam edecek. Binlerce onurlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, gencinin, üniversite öğrencisinin, o yörük çadırına sahip çıkmasıyla tüten dumandır o. Umudumuz tam da buradadır. CHP olarak 101 yıldır tüten dumandan aldığımız umut ve Ata’dan aldığımız görevle bu ülkeyi sahipsiz bırakmadık, asla bırakmayacağız. Bugün de CHP ile birlikte bu ülkeye, gençlerine, iradelerine sahip çıkan bütün yurttaşlarımıza şükranlarımızı sunuyorum. Buradan aldığım destekle diyorum ki; hak yerini bulacak. Hukuk ve demokrasi kazanacak. Bunun başka yolu yok.
* Buradayız, dimdik ayaktayız. Demokrasiye, laik hukuk devletine sahip çıkmak için buradayız. Anayasada bulunan seçme ve seçilme hakkını herkesin kullanabilmesi için buradayız. Milli iradenin üzerinde hiçbir gücün olamayacağını haykırmak için buradayız. Ekrem İmamoğlu’nun hakkını savunmak, ona oy veren milyonların oyuna sahip çıkmak için buradayız. İsmail Saymaz gazetecilik yapsın diye buradayız. Gencecik Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz diyen teğmenlerin hakkı yenmesin, kahraman Türk ordusuna komutanlık yapsınlar diye buradayız."
“DOĞRU DUVARLAR YIKILMAYACAK”
Yavaş, konuşmasının devamında “Bir avuç insan değil milyonlarız. Saraçhane’de toplanan 10 binler bunun kanıtı. Adaletin olmadığı yerde hukuk olmaz. Hukuksuzluğa sesiz kalan zulme ortak olur. Bugün yaşanan adaletsizlikler sadece belli bir kesimi değil tüm toplumu ilgilendiriyor. Bir kişiye yapılan haksızlık tüm ülkeye yapılmış sayılır. Haksızlığa susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Doğru duvarlar yıkılmayacak, hak yerini yeniden bulacak" dedi.
MANSUR YAVAŞ'TAN BİBER GAZI TEPKİSİ
Alanda bulunanların, Taksim’e yürümek isteyenlere biber gazı sıkılmaya devam etmesine tepki göstermesi üzerine Yavaş “Sevgili polis memurlarına, emniyet güçlerine sesleniyorum. Bu gençler bugün haklarını aramak için buradalar. Cumhuriyete sahip çıkmak için buradalar. Haksızlığa isyan etmek için buradalar. Onlar sizin evlatlarınız, kardeşleriniz. Anayasal haklarını kullanıyorlar. Lütfen yardımcı olalım” diye konuştu.
ÖZDAĞ VE ATALAY’I ANDI
Yavaş şunları belirtti:
* "Sabahın köründe seçilmiş iradeyi temsil eden yerel yöneticilerin, Ekrem başkanımızın gözaltına alınması adalete güven hissini yerle bir ediyor. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, iddianamesi hazırlanmadan tutuklu olarak yatıyor. Ona da selam olsun. Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen seçilmiş milletvekili Can Atalay hala cezaevinde yatıyor. Bu iki örnek bile hukuk devletinden uzaklaştığımızın en büyük göstergesi.
* Yaşanan hukuksuzluklar sadece adaleti değil ekonomiyi de derinden sarsıyor. Masumiyet karinesi ayaklar altında. Kendi bakanlığı ile ticaret yapanlar hiçbir şekilde soruşturulmazken büyük yolsuzluğa karıştığı iddia edilenlerin büyükelçi yapıldığını görüyoruz. Bu durumda hukuksuzluklara karşı bütün muhalefetin yan yana gelmesi tercih değil zorunluluk. Demokrasiyi savunmak bu ülkede yaşayan herkesin sorumluluğu."
“KOLTUK KAVGASI İÇİNDE DEĞİLİZ”
Bir yıldır televizyonlarda yapılan “Cumhurbaşkanı kim olacak” tartışmasına de tepki gösteren Yavaş şöyle konuştu:
* "Oysa bizler koltuk kavgası içinde değiliz. Tam tersine bu ülkeyi adalet, liyakat ve hukukun üstünlüğü ile yeniden inşa etme mücadelesi veriyoruz. Ortak hedefimiz bir tane; yeni bir iktidar, hukuka bağlı iktidardır. 23 Mart’ta sandığa gideceğiz. Oylarımızla demokrasiye sahip çıkacak, halkın iradesine hiçe sayan anlayışa karşı gücümüzü göstereceğiz. Güçler ayrılığına dayalı yargı bağımsızlığının tam inşa edildiği parlamenter sistem bu ülkenin kurtuluş reçetesidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denendi ve olmadı. Anketlerde yüzde 60’ın üzerinde başkanlık sisteminden vazgeçilmesi ve erken seçim talebi ortaya çıkıyor. Demokrasiye inanan milyonlarca yurttaşımızla birlikte bu ülkeyi içinde bulunduğu karanlık girdaptan hep birlikte çıkaracağız."
“HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”
Yavaş konuşmasını şöyle bitirdi:
* "Asla umutsuz olmayacağız. Çünkü umutsuzluk demek kaybetmek demektir. Hiç merak etmeyin Ekrem Başkan da en kısa zamanda aramıza katılacak ve büyük Türk milleti olarak Türkiye'yi hak ettiği yere hep birlikte taşıyacağız. Demokrasiyi ve hukuk devletini yeniden inşa edeceğiz. Türk milleti bunu daha önce de yaptı. En umutsuz anımızda küllerimizden doğan anka kuşu gibi bu ülkeyi yoktan var etti. Yüreğimizdeki ülke sevdasının hiç bitirmediği umut ile Türkiye'mize sahip çıkacağız. Onurlu, huzurlu ve mutlu insanların ülkesi haline tekrar döndüreceğiz. Buna Ekrem Başkan da inanıyor, hepimiz inanıyoruz. Her şey çok güzel olacak.”
ÖZEL’DEN BİBER GAZI UYARISI: MEYDANI PROVOKE ETMEYİN
Saraçhane’de toplanan binlerce kişiye hitap etmek için CHP Genel Başkanı Özgür Özel mikrofonu aldı. Taksim’e yürümek isteyenlere polisin biber gazı sıkarak yaptığı müdahalenin devam etmesine grupların tepki göstermesi üzerine Özel şunları söyledi:
* "Bu meydanı provoke etmeyin. İstanbul Valisi Davut Gül sana sesleniyorum, bu meydanı provoke etme. Orada bir daha biber gazı görmeyeceğim. Görürsem olacaklardan İstanbul Emniyet Müdürü, İstanbul Valisi sorumludur. Burada İmamoğlu’nun yoldaşları, temiz iyi insanlar var. Sen kim oluyorsun Türkiye’nin umuduna gaz sıkıyorsun. İl başkanımız İstanbul Valisi'ne ulaştı ve durumu anlattı. Gaz sıkılmaması yönünde talimat verdiğini söyledi. Bundan sonra kimse CHP’den salonlarda siyaset beklemesin bundan sonra sokaklarda meydanlardayız."
“KUMPAS KURDULAR”
Özgür Özel özetle şunları söyledi:
* "Yıllar önce İstanbul’un oyunu almış, desteğini almış, bu İstanbul’a hizmet etmiş ama artık seçim kazanamayacağını görmüş bir kişinin bugün hezeyanlarıyla, verdiği haksız ve hukuksuz talimatlarla karşı karşıyayız. İstanbul’da yoksulu aş evinde doyuran, düşük gelirliyi kent lokantalarında ağırlayan, yeni doğan bebeği ‘Hoş geldin bebek’ diye karşılayan, yoksul anneyi Anne kart ile kucaklayan Ekrem Başkanımıza karşı hazımsızlar büyük bir kumpas kurdular.
* Ama buradan herkes bilsin ki Ekrem Başkan ne yolsuzluğa bulaşır, ne de terörle ilgisi olur. Tayyip Erdoğan, sıkışınca FETÖ’cülere kendi Genelkurmay Başkanı’nı terörist ilan ettirmiş, yıllar sonra da ‘Milli ordumuza kumpas kurdular’ demiş biridir. O yüzden ‘Tayyip Erdoğan dedi’ diye Ekrem İmamoğlu gibi vatanını, milletini seven, yoksulu kendi evladından ayrı görmeyen, şefkatli, çalışkan, namuslu bir evlattan ne hırsız çıkar, ne yolsuz çıkar, ne terörist çıkar.
“ERDOĞAN KORKMAYA DEVAM ET, ARTIK SOKAKLARDAYIZ”
* Ey Recep Tayyip Erdoğan, sen en çok meydanlardan korkarsın, bu akşam Saraçhane’yi görüyor musun? Ey Tayyip Erdoğan sen en çok sokaklardan korkarsın. Artık sokaklardayız, meydanlardayız. Korkmaya devam et. Bizi korkutamazsın, sen korkacaksın. Tayyip Bey, korkuyorsun ve diyorsun ki ‘Sokağa mı çağırıyorsun?’ Tayyip Bey diyorsun ki, ‘Meydanlara mı çağırıyorsun?’ Evet. Tayyip Erdoğan bu meydanı, bu sokakları ben doldurmadım. Sen doldurdun, sen. Bu ülke artık tepeden bakandan, üstten üstten konuşandan, emir verip buyurandan ve kimsenin değil, sadece belli bir çıkar grubunun yüzünü güldürenden bıktı.
* Ayrıca Cumhuriyet Halk Partililer birbirine düşerler, bölünürler, birbirlerine çelme çakarlar diye birileri bekleyedursun, Ekrem Başkan gibi, onun İstanbul’un gönlüne girdiği gibi, Ankara’da gönüllere giren, Ankara’nın sevgilisi, sevdalısı Mansur Yavaş Başkan da aramızda. Aramızdan su sızmıyor, ona da helal olsun. Biz asla ayrı düşmeyeceğiz, biz ne Ekrem Başkan’ı yalnız bırakırız ne de kişisel hesaplara bakarız. Biz beraberiz, Türkiye’yi birlikte kurtaracağız. Diktatörlerin, tek adamların meydanlarda dizleri titrer. Bugün siz korkmadınız ama korkuttunuz.
“GENÇLERDEN ELİNİZİ ÇEKECEKSİNİZ”
* Bugün burada gençlerin azmine, kararlılığına karşı ilk baştaki o olumsuzluklar yine gençlerin, sizlerin, bizlerin kararlılığıyla durdu. Ancak Ankara’da ve ODTÜ’de gençlere müdahaleler varmış. Buradan Ankara polisine ve Ankara Valisi’ne, Sayın İçişleri Bakanı’na sesleniyorum. Bu kitle, bu gençler savaş istemez, kavga istemez. Bu kitle barış ister, eşitlik ister. Bu gençlere saldırmak, kanunsuz emirlerle polisimizi ve gencimizi karşı karşıya bırakmak vicdansızlıktır. Gençlerden elinizi çekeceksiniz.
“TAKSİM’İ DE GERİ ALACAĞIZ”
* Cumhuriyet Halk Partisi olarak, bundan sonra gençlerle, üyelerle, vatandaşlarla, demokratlarla yürünecek yol neresiyse yürüyeceğiz. Gidilecek meydan neresiyse dolduracağız. Aşılacak engel neresiyse aşacağız. Barikat da tanımayacağız, engel de tanımayacağız. Şimdi bazı arkadaşlar diyorlar ki, ‘Başkan bizi Taksim’e götür.’ O da olacak, o da olacak. Ekrem Başkan seçimlerde Saraçhane’yi İstanbullulardan emanet aldı. O gözaltında ve İstanbul’un iradesi gözaltında.
* Öncelikle İstanbul’un emanetine, Saraçhane’ye sonuna kadar sahip çıkacağız. Birileri bizi bu meydandan boşaltmak, Ekrem Başkan’ın aldığı yetkiye kayyum atamak, buraya tekrar kendi atadıklarını getirmeye çalışmak istiyor. Teslim olmayız. Buradan Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Aklını başına al. Millet bu görevi Ekrem Başkan’a verdi ve sana ‘Bu binadan uzak dur’ dedi. Milletten almadığın yetkiyi, kayyumla almaya çalışırsan biz İstanbul’un iradesini sana teslim etmeyeceğiz. Size söz veriyorum. Hep birlikte Ekrem Başkan’la beraber, kol kola, omuz omuza, elbette Taksim’i de geri alacağız.
“TAYYİP İSTİFA” SLOGANLARI ATILDI
* Tayyip Bey görüyor musun? Kötülüğün nasıl doldurdu meydanları. Bu meydanlar, on binler, yüz binler sana sesleniyor, istifanı istiyor. Sen ki milletin Ekrem Başkan’a verdiği görevi, sen ki İstanbullunun Ekrem Başkan’a verdiği vazifeyi, oyu, reyi yok sayarsın, millet de artık seni Cumhurbaşkanı olarak yok sayıyor. İstifaya davet ediyor. Sizler bir kararlılığın, bir inancın, bir mücadelenin sahip çıkmanın ve haklı olmanın gücünü taşıyorsunuz.”
"SARAÇHANE’DE GÖSTERİLERDE 6 POLİSİMİZ YARALANDI"
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "İstanbul Saraçhane’de bu akşam yapılan gösterilerde 6 polisimiz yaralandı" dedi. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları belirtti:
* "Ülkemizin huzur ve güvenliğinin teminatı olan kahraman polislerimiz; provokasyonlara karşı büyük bir ferasetle, sabırla, sağ duyuyla karşı koymakta; toplumsal olayların nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda örnek bir duruş sergilemektedir.
* Valimiz, Emniyet Müdürümüz ve polislerimiz halkımızın huzur ve güvenliği için görevlerinin başındalar ve öyle olmaya da devam edecekler. Yaralanan polislerimize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum."