Beşiktaş'ta başkan adaylarından Hüseyin Yücel ve Serdal Adalı, katıldıkları televizyon programında karşı karşıya geldi.
Aralık ayı sonunda yapılacak başkanlık seçiminde kozlarını paylaşacak olan Adalı ve Yücel, zaman zaman tansiyonun yükseldiği programda merak edilenlere yanıt verdi.
Başkan adayı Serdal Adalı, mevcut başkan Hüseyin Yücel'i, transfer döneminde yapılan harcamalardan sorumlu tuttu ve kulübün 100 milyon euro borçlandırıldığını söyledi. Hüseyin Yücel iddiaları kabul etmezken, Adalı'nın Yüksek Seçim Kurulu ziyaretiyle ilgili olarak "Ne alaka, biz siyasi parti değiliz. Biz belediye seçimine girmiyoruz ki." eleştirisinde bulundu.
Başkan Yücel'in, "Mayıs ayına kadar 50 milyon Euro'yu nereden karşılayacaksınız?" sorusu üzerine Adalı'nın yanıtıyla ortam gerildi.
Öte yandan, Serdal Adalı, Yücel'in konut projesine İBB'nin onayı olmadığını söylemesi üzerine, Başkan Yücel, yeşil ve spor alanların Cumhurbaşkanlığı kararıyla nasıl rezerv alan ilan edilebileceğine ve konut projesi yapılabileceğine dair ipuçlarını verdi.
Bu sırada Adalı eliyle 'sus' işareti yapınca, Yücel sözlerini "Bir sürü, bir sürü işler" diyerek geçiştirdi.
İkilinin, Ekol TV'de katıldığı programda öne çıkan açıklamaları, şu şekilde:
SERDAL ADALI: "KAOS ORTAMI KALKMALI"
"Sadece futbol takımı yok, Beşiktaş kocaman bir camia. Türkiye'nin bana göre en büyük camiası, son bir aydır, hiçbir Beşiktaşlının hoşnut olmadığı bir kaos ortamı yaşıyor. Ödeme planlaması yapılmış vaziyette. Kaos ortamının bir an önce Beşiktaş'ın üzerinden kalkması gerekiyor. Seçim atmosferinde ne yapacağız, projeniz nedir, gibi söylemlerin haricinde ilk önce kaos ortamını, neden olduğunu, Hüseyin Bey'den onu rica edeceğim, yaşadığımız rezilliklerin nedenini öğrenmek istiyorum."
"O GÜN DE ÇÖZÜMLERİ BELİRTTİM"
"Yaşadığımız ortam, niye, nasıl oldu... Geçen sene yine bir seçim ortamı vardı. Belki bugünkü kriz ortamı yoktu ama o gün de sıkıntılar vardı. O gün de çözümlerini belirttim. Hüseyin Bey'i yıllardır tanırdım, onun da bunları halının altına süpürmek isteyeceğini sanmıyorum, bunları bir konuşup, camiayı aydınlatmamız lazım. Madem bir araya geldik, bunları açık bir şekilde konuşup çözmemiz lazım."
HÜSEYİN YÜCEL: "SEÇİLİNCE NAMAZ KILACAĞIZ"
"Seçildikten sonra iki rekat namaz kılacağız. Kızlarımla, eşimle buluşacağım. Yönetimle buluşacağım. Sorunumuz mali. Neyin ne olduğu belli. Zaten işin içinden geliyoruz. Neye ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Bir an önce işe koyulacağız. Beşiktaş'ın 1.5 seneye değil, 1.5 güne dahi güne tahammülü yok. Bir önce kolları sıvayıp işe koyulacağız."
"DARBE YAPAN ADAM SEÇİM KARARI ALMAZ"
"Seçim kararı almayıp, 6 aylık bu görevi devam ettirebilirdim. Yönetimdeki arkadaşların birçoğu devam edelim dedi. Devam etmek istemediğimi söyledim. Başkan istifa ettikten sonra görevi bırakmamız gerektiğini söyledim ama Beşiktaş, kayyuma kadar gideceği için biz bu işin altına elimizi koyduk. Ama camiadan güvenoyuna ihtiyacımız var. Darbe yapan adam herhalde olağanüstü seçim kararı almaz diye düşünüyorum."
SERDAL ADALI: "DUYDUĞUMUZ ŞEYLER VAR"
"Hasan Arat, 'Beşiktaş'ta kimse kalkışma yapamaz' dedi. Duyduğumuz şeyler var. Bunun cevabını Hüseyin Bey verecek. İstifa sürecinde tüm camianın duyduğunu ben de biliyorum. Benim duyduğum, darbeden, artık ne denirse, yönetimin içinde bir bölünme olduğu, Hüseyin Bey'in yardımcı olduğu konularda, yardımcı olmama kararı aldığı, Hasan Bey'in istifa etmesi, Hüseyin Bey'in daha fazla vermeyeceğinden kaynaklanan bir sıkıntı olduğunu biliyorum ben. Ödenmeyen maaşlar, futbolcu ödemeleri, Hasan Bey'in istifa ettiği haftadan sonra, ödemeler yapılmaya başlandı. Madem öyle bir şey yoktu, neden ödemeler bekletildi? İnsanlar bunu görünce, inanıyor ister istemez."
HÜSEYİN YÜCEL: "DARBE TEZAT"
"Hasan Arat, istifa etmeden iki, üç gün önce toplantı yaptı ve mayıs ayında aday olmayacağını söyledi. 'Sağlığım yerinde değil, zar zor buradayım' dedi. 'Herhangi bir istifa sürecine girersem, buradaki arkadaşlarımdan Hüseyin'e destek istiyorum' dedi. Bu açıklamayla, darbe çok tezat birbirine. İçeride karışıklık vardı. Başkana icraat yapmamız gerekiyor dedim. Brad'e teslim edeceksek, Samet Hoca'yı oradan almamız gerekiyor dedim. Samet Hoca'ya emanet edeceksek, Brad'i almamız gerekiyor dedim. Beni ya azat ya abad et dedim. Akabinde de başkanla istifa etmeden önce, Futbol AŞ'den istifa etti. Sana bağlıyorum futbolu ve ona göre yönet dedi. İlk icraatim Brad'i Maccabi Tel Aviv maçına göndermemek oldu."
"BANA GÖRE ÖYLE BİR ŞEY YOK"
Serdal Adalı: "Görüştüğünüz belli. İyi şeylerin hepsi Hüseyin Bey'in, kötü şeyler Hasan Bey'in. Bana göre öyle bir şey yok."
Hüseyin Yücel: "Öyle bir söylememim olmadı. Adana Demirspor maçından sonra en önce hesabı verecek kişi benim dedim. Ben hiçbir zaman sorumluluktan kaçmadım. Kaçsam, o kadar rahat ortadan toz olurdum ki. Giderdim ve kulüp, kayyuma giderdi."
Serdal Adalı: "Lütfen bu lafı kullanmayın. Beşiktaş tarihinin hiçbir döneminde kayyumu yakıştıramıyorum hiç ya!"
Hüseyin Yücel: "YSK başkanını ziyaret etmişssiniz. Ne alaka, biz siyasi parti değiliz. Biz belediye seçimine girmiyoruz ki."
Serdal Adalı: "Çok kötü bir yerden bağladın. Sana da tavsiyem, Ankara'ya gittiğinde ziyaret et. Çok iyi bir Beşiktaşlı."
SERDAL ADALI: "NASIL MÜSAADE ETTİNİZ BUNA?"
"Ben de ikinci başkanlık yaptım. Parayı ben veriyorum, kararı başkası veriyor. İlk gün de söyledim, 'Nasıl müsaade ettiniz buna?'. Geldiğimiz noktada, yaptığınız kötü yönetimle 100 milyon Euro'luk bir zararı var kulübün. 40 milyon euro bonservisler, 35 milyon euro geçen sene ile bu sene arasındaki maaş farkı. Geçen sene 3,5 milyon euro ödeniyormuş, bu sene 7. Etti mi size 75 milyon euro."
HÜSEYİN YÜCEL: "YANLIŞ O HESAP"
"Ben de yok diyorum. Yanlış o hesap. Birini netten, birini brütten almışsınız. Elma ile elmayı karşılaştırmıyorsunuz şu anda. Kaybedersem, mayısta yeniden aday olmayacağım. Serdal Adalı seçilirse, 5-6 ay tanımak etik değil. Seçildiği takdirde 3.5 sene devam etmesini uygun görüyorum."
SERDAL ADALI: "KAYBEDERİM DİYE DÜŞÜNMEDİM"
"Ben kaybedersem diye düşünmedim. Gerek olursa ben yine Beşiktaş'ın yanında olurum. Takdir genel kurulun ama hiç öyle kaybederim diye düşünmedim."
"KİMSİN SEN YA!"
Hüseyin Yücel: "Şu an Beşiktaş'ın sıkıntısı, mayıs ayına kadar 50 milyon euro. Bu finansman kaynağıyla alakalı nasıl karşılayacağını öğrenirsek Sayın Adalı'dan..."
Serdal Adalı: "Sen kimsin bunu sana söyleyeceğim. Genel Kurul'a çıkar anlatırım. Bu nasıl bir şey? Bu nasıl bir tavırdır. Kimsin sen ya bana bu şekilde konuşacaksın? Ben senin paranı vereyim, Beşiktaş olarak vedalaşalım. Yakasından düşün bu kulübün. Böyle seviyesiz bir hale gelmesinin manası yok. Sen kimsin bana parayı nasıl karşılayacağımı soruyorsun. Sen karşılayacak mısın? Hibe edecek misin? Ben de borç vereceğim."
Hüseyin Yücel: "Ben de bunu sordum, ne saygısızlık var?"
Serdal Adalı: "Kimsin ya, biz beraber seçime girmişiz. Hayırdır. Ben sana soruyor muyum parayı nereden alacaksın? Babandan mı alacaksın, arkadaşından mı alacaksın..."
"CUMHURBAŞKANLIĞI KARARIYLA REZERV ALAN İLAN EDİYORLAR..."
Serdal Adalı: "Akatlar projesi dedin, yanlış bilgi veriyorsun. Hayal dünyasına salmayın milleti. İBB ile konuştum. Buranın arazi sahibi İBB. Konut projesine falan çevirmeyi planlamışsın. O bölgenin içinde spor alanı diye ayrılan bir yerin konuta çevrilmesinin imkanı yok."
Hüseyin Yücel: "Niye, ayet mi bu?"
Serdal Adalı: "Kanun, ayet değil"
Hüseyin Yücel: "Böyle bir kanun mu var ya! En basit kendi okullarımdan biliyorum. Bir yere okul yapmak istiyorduk..."
Serdal Adalı: "Yani yeşil alanı, spor alanını konuta çevirebilir misiniz ya?"
Hüseyin Yücel: "Tabii ki. Direkt Cumhurbaşkanlığı kararıyla bile rezerv alan ilan ediyorlar. Rezerv alan ilan edildikten sonra bir sürü, bir sürü işler. Kaldı ki, orada konsorsiyum oluşacak dedim. Asla Beşiktaş'ın malı demedim."
Serdal Adalı: "O konsorsiyumu diyelim ki yaptın. Beşiktaş'ın 300 milyon euro geliri mi olacak Beşiktaş'ın?"
Hüseyin Yücel: "Minimum. Çok daha fazla söyledi arkadaşlar"
Serdal Adalı: "Ya yanlış söylemişler, Ali Kurt'la (KİPTAŞ Genel Müdürü) görüştüm. Hüseyin Bey '200-300 diyor' dedim. Çok da yanlış bilgi dedi. Onların aklından geçirdiği proje, İBB'nin spor amaçlı diye ayırdığı..."
Hüseyin Yücel: "Sizin anlattığınız proje tarla ya. Karpuz tarlası"
Serdal Adalı: "Karpuz tarlası değil, eski taş ocağı"
Hüseyin Yücel: "Hiç imarı yok, arsa vasfında bile değil."