Sunita Williams: Uzayda 288 günde neredeyse 10 yıl yaşlandı
59 yaşındaki Suni Williams, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan 288 gün sonra döndüğünde geçen yıldan çok daha yaşlanmış ve zayıf görünüyordu. İşte bunun bilimsel nedenleri...

Aynaya baktığınızda yerçekiminin yüzünüzdeki etkileri rahatsız ediyorsa üzülmeyin, uzayda yerçekimsiz geçirilen dokuz ayın da görünüş üstünde çok ciddi etkileri oluyor. İşte 59 yaşındaki NASA astronotu Sunita Williams 288 gün Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kaldıktan sonra dün Dünya'ya döndüğünde görünüşündeki değişiklik dikkat çekti.
Bir yıldan az sürede neredeyse 10 yıl yaşlanmış gibi görünen Williams, biyolojik açıdan gerçekten de yaşlanmış olabilir. Çünkü uzayda geçirilen aylar hem vücut hem de beyin üzerinde çok ciddi değişikliklere neden olabiliyor.

Willaims geçen yıl Boeing'in uzay aracı Starliner ile uzaya çıkarken böyle görünüyordu. O zamanlar uzun, kestane rengi saçlara sahip olan, öyle ki ABD Başkanı Donald Trump'ın "gür saçlı kadın" diye hitap ettiği Williams'ın aslında uzayda geçireceği süre sekiz gündü. Ne var ki Starliner beklenmedik bir arıza yaşayınca sekiz günlük yolculukları 288 gün sürdü. Dün Florida açıklarında SpaceX Dragon kapsülünden çıktığında Williams'ın kestane rengi saçları tamamen beyazlamıştı.

Bunun bilimsel açıklaması da var. 2020'de yapılan bir araştırma stresin saçları beyazlatacağını buldu. Bunun sebebi adrenalin ve kortizolun saç köklerindeki melanin tükenmesini hızlandırması. Williams'ın uzay istasyonunda mahsur kaldığı dönemde çekilen fotoğraf ve videolarında saçlarını hep gevşek bir şekilde topladığı ya da açık bıraktığı görülüyor.

Bunun sebebi mikro yerçekiminin vücut sıvılarını yukarıya doğru hareket ettirmesi. Bu da kafatasındaki baskının artmasına neden oluyor. Astronotların suya erişimi de kısıtlı olduğu için saçlarını durulamanın gerekmediği şampuanlarla temizlemeleri, folyo ve plastik su torbaları kullanmaları gerekiyor. Saçların gevşek kalması iyice havalanmasını sağlayarak kepek ve bakteri oluşma ihtimali azaltılıyor.

Williams 2007'de Boston maratonuna uzay istasyonundaki koşu bandıyla katılarak uzayda maraton koşan ilk insan olmuştu. Uzayda egzersiz yapmak bir zorunluluk olsa da Williams Dünya'ya döndüğünde dikkati çeker şekilde zayıf görünüyordu. Astronotlar uzayda ağırlıklarını dengelemek için bacaklarını, kalçalarını ve bellerini kullanmadıkları için şiddetli bir kas kaybı yaşayabiliyor.
Bu da kemiklerinin zayıflamasına neden oluyor. Bu şekilde ayda geçirdikleri her ay kemik ağırlıklarının yüzde birini kaybediyorlar ki bu da Dünya'da bir yıldaki yaşlanmaya tekabül ediyor.

Astronotların uzayda geçirdiği sürede Güneş'ten D vitamini alamaması da bir sorun teşkil ediyor. Astronotlar her ne kadar D vitamini takviyeleri alsa da bedenleri kemik sağlamlığını öncelemiyor.
Uzayda vakit geçirmek kalbi de zayıflatıyor çünkü kalp yerçekimine karşı kan pompalamak zorunda olmadığı için yeterince sıkı bir şekilde çalışmıyor. Dolayısıyla astronotlar arasında aritmi çok sık görülen bir şey.

Williams'ın ayrıca daha zayıf olduğu da görülüyor. Astronotlar uzayda mide bulantısı ve iştahsızlık nedeniyle daha az beslenmeye meyilli oluyor. Ayrıca paket çorbaların da tadının o kadar iştah açıcı olmadığı biliniyor. Çoğu astronot Dünya'ya ayak bastıklarında vücut yağlarının yüzde beşini kaybetmiş oluyor. Bu astronotların çoğu Williams kadar uzun süre uzayda kalmamış oluyor üstelik.

Bununla birlikte Williams kasım ayındaki röportajında "Buraya geldiğim zamankiyle aynı kilodayım" demişti.