Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Şanlıurfa İl Başkanlığı'nın 8. Olağan Kongresi'ne katılmak için Şanlıurfa'ya gitti.

Kongre için kente giden bir diğer isim de Şanlıurfalı şarkıcı İbrahim Tatlıses oldu. Erdoğan'la birlikte sahneye çıkan Tatlıses, Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Hadi Söyle" şarkısını söyledi.

Erdoğan'ın konuşmasının ardından iki isim yeninden sahneye çıktı. Tatlıses, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Önümüzdeki dönem cumhurbaşkanlığına var mısınız yok musunuz? Bunun sözünü alalım" dedi. Erdoğan bu soruya "sen varsan varım" diyerek yanıt verdi.

Bunun üzerine Tatlıses "ölümüne varım" diyerek karşılık verdi.

Tatlıses, Erdoğan'a açık açık sordu: Aday mısınız? - Resim : 1

"KÖKEN ÜZERİNDEN MİLLETİN AYRIŞTIRILMASINI REDDEDİYORUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan İl Kongresinde yaptığı konuşmada ise İmaralı görüşmesi sonrası DEM Parti heyetinin yaptığı siyasi parti ziyaretlerine değindi. Siyasi partiler arasında çok büyük bir mutabakat oluştuğunu gördüklerini söyleyen Erdoğan, “Eski hatalar tekrarlanırsa başka amaçlar peşinde koşulursa bu durumda yapmamız gerekeni yaparız” dedi

"Yasakların değil özgürlüklerin hüküm sürdüğü bir Türkiye’yi inşa edeceğiz dedik. Kimsenin dinine etnik kimliğine bakmadık. Biz birleştirici kucaklayıcı bir yol izledik. Ötekileştirici yaklaşımların hiçbiri siyasetimizde kendisine yer bulamaz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

Köken üzerinden milletin ayrıştırılmasını reddediyoruz. Din, hayat tarzı üzerinden kimsenin dışlanmasını reddediyoruz. Yapay gündemle vakit kaybetmeden Türkiye yüzyılı hedeflerimize ulaşmak için yürüyoruz. Bizim yolumuz muhabbet yoludur. Bizim yolumuz ileri demokrasi yoludur.

Milletimizin yüzlerce yıllık değerlerine sırt çevirenler bizin insan ve siyasetimizi kavrayamaz. İradelerini Batıya peşkeş çekenler bizi anlayamaz. Biz Şanlıurfa’nın gönlündeki dağlara bakıyoruz. Etrafındaki dağlara değil. Sırf Türkiye’ye zarar veriyor diye terör örgütünü besleyenler bunun için bölgede hesap yapanlar Şanlıurfa’nın şanlısının nereden geldiğini hesaba katmıyorlar.

Bu Şan sıradan bir unvan değildir. Bu Urfa’nın istiklal beratıdır. Bugün Halep’in sevinci Şanlıurfa’nın sevincidir. Hama, humus, Şam’ın zaferi Şanlıurfa’nın zaferidir. Baas zaliminin bitmesine sevinemeyenler bir türlü kabullenemeseler de Suriyeli kardeşlerimizin zaferi komşuları olarak bizimde zaferimizdir.

KAN DÖKEREK ULAŞILACAK HİÇBİR HEDEF YOKTUR

Şunu artık herkes anlasın ve kabullensin: Türkler, Araplar, Kürtler, Türkmenler olarak hepimiz biriz beraberiz. Çanakkale’de beraberce çarpıştık. İstiklal harbinde şehadete beraber yürüdük. Hangi terör örgütü aramıza nifak tohumu soka bilir. Bu toprakları bölmeye kimin gücü yetebilir.

Yıllardır bizi bölmek bizi birbirimize düşürmek istediler. Kardeşi kardeşe kırdırmak için her yolu denediler. Bunun için bir ara darbecileri kullandılar. Daha sonra terör örgütlerini devreye aldılar. 40 yıldır bölücü örgüt üzerinden senaryolarını hayata geçirmeye çalışıyorlar. Bu kirli oyunun artık raf ömrü tükenmiştir. Terör örgütü eliyle bölgemizi sömürenlerin devri sona ermiştir.

Terörü bir silah, araç ve maşa olarak kullanma dönemi tamamen bitmiştir. Terör örgütünün bu topraklara kan, gözyaşı acıdan başka bir şey getirmiyor. Ayrımcılık ırkçılıktan başka bir şey getirmedi. Şunu çok açık söylemek isterim: terörle varılabilecek hiçbir yer yoktur. Şiddetle elde edilebilecek hiçbir netice yoktur. Kan dökerek, katlederek ulaşılacak hiçbir hedef yoktur. Terörle sonuç anlamayacağı ayan beyan görülmüştür.

"YA O SİLAHLAR GÖMÜLECEK YA DA..."

Bölücü örgütün kendisini tasfiye etme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Bakın daha öncede ifade ettim. Terörle demokrasi yan yana olmaz. Terörle siyaset aynı kapta bir arada bulunmaz. Gelinen tarihi yol ayrımında tercihler daralmıştır. Bir tarafta meşruiyet hukuk demokrasi kalkınma refah ve huzur var. Diğer tarafta daha fazla istikrarsızlık gerilim ve huzursuzluk vardır.

Bir yandan kardeşliğin egemen olduğu Türkiye yüzyılı var diğer tarafta emperyalistlerin kanlı senaryoları var. Şanlıurfalı kardeşlerim müsterih olsunlar. Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek yada Türkiye’ye silah doğrultanlar gömülecek. Bunlar içinde üçüncü bir yol yoktur. Artık terör bitsin ülkemiz ve bölgemizin üzerinden terörün karanlık gölgesi tamamen çekilsin istiyoruz.

Ortak coğrafyamıza gerilim ve istikrarsızlık değil ekonomik, ticari, beşeri işbirlikleri damgasını vursun istiyoruz. Bin yıldır yan yana barış içinde yaşadığımız bu topraklarda terörün soğuk yüzü yerine kardeşliğin güneşi gönülleri ısıtsın istiyoruz. Şam’ın Halep, Haseke, Erbil, Süleymaniye, Kerkük’ün Bağdat’ın kadim sahipleri olarak terör belasından kurtulalım istiyoruz. İnşallah bunu başaracağız”

"ESKİ HATALAR TEKRARLANIRSA GEREĞİNİ YAPARIZ"

“Eski hatalar tekrarlanırsa başka amaçlar peşinde koşulursa bu durumda yapmamız gerekeni yaparız” Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:

“Görüyoruz ki, siyasi partiler arasında çok büyük bir mutabakat oluştu. Terörün bitmesine kardeşliğin pekişmesine yönelik bir umut doğdu. Çok elverişli bir atmosfer oluştu. Siyaset sahnesinde oluşan bir müsvet havayı çok kıymetli buluyorum. Terörden nemalananlar bundan rahatsız oluyorlar.

Ama Allah’ın yardımı ve aziz milletimizin desteği ve samimi duasıyla terörsüz Türkiye hedefine mutlaka ulaşacağız. Bu konuda kararlıyız. Cumhur ittifakı olarak fikir birliği içindeyiz. Temennimiz elbette bunun sükunet içerisinde ve suhuletle gerçekleşmesidir. Ama yanlış yola girilirse eski hatalar tekrarlanırsa başka amaçlar peşinde koşulursa bu durumda yapmamız gerekeni yaparız.

Burada bölücü örgütte sınırlarımız içinde ve dışındaki Kürt kardeşlerimizi aynı paranteze alarak ahkam kesen yabancı mihraklara şunu hatırlatmak isterim: sizin bildiğiniz kadar bizim unuttuğumuz var. Sizin bir hesabınız varsa bizimde bir hesabımız var. Ne yaparsanız yapın bizim kardeşliğimizi bozamazsınız. Bir asır önce olduğu gibi böl, parçala, yönet planlarınızı tekrar uygulayamayacaksınız”