Amerikan şirketi Boom Supersonic, geçen hafta süpersonik gösteri uçağı XB-1’in ses hızından daha hızlı uçtuğunu gösterdi. XB-1, Air France ve British Airways’in ortaklaşa yaptığı Concorde’dan bu yana ses bariyerini aşan ilk askeri olmayan uçak oldu.
Bu ayrıca Boom’un 2029’dan itibaren yolcularını süpersonik uçaklarına bindirme hedefinin de ilk adımı.
Peki ya süpersonik yolculuk tam olarak ne anlama geliyor? Bunca coşkuya rağmen henüz yaygınlaşmamış olmasının somut sebepleri var.
SÜPERSONİK UÇUŞ NE?
Bir uçağın hızının, sesin havada yayılma hızına oranı Mach sayısıyla ifade ediliyor. Eğer bir uçak 1 Mach’tan daha yüksek hızla uçuyorsa ses hızını aşmış oluyor.
Uçak ses hızını aştığında önündeki hava moleküllerini sıkıştırıyor ve bu sıkışmalar birleşerek şok dalgalarını oluşturuyor.
1 Mach’ın altındaki uçuşlarda uçaktan yayılan sesler her yöne gittiği için bir uçak yaklaştığında sesini duyabiliyoruz. Ancak süpersonik uçuşta uçak, sesi geride bırakıyor.
Ses dalgaları birikerek şok dalgası oluşturuyor ve bu dalga ancak yere ulaştığında uçağın sesini duyabiliyoruz. Yani ilk durumda uçağı görmeden önce sesini duyarken, ikinci durumda uçağı muhtemelen sesini duymadan önce görmemiz daha mümkün oluyor.
SÜPERSONİK YOLCULUĞUN CAZİBESİ
Çoğu ticari yolcu uçağı, verimlilik nedeniyle 0.8 Mach hızında uçmayı tercih ediyor.
Boom adlı bir şirket, 1.7 Mach hızında uçabilen Overture isimli bir yolcu uçağı yapmayı planlıyor. Şirket, New York’tan Roma’ya yapılan bir yolculuğun normalde sekiz saat tutacağını ama Overture ile bunun dört saat 40 dakikaya inebileceğini söylüyor.
Kendini bu amaca adayan tek şirket Boom değil. Bir diğer Amerikan firması Spike Aerospace de kendi süpersonik iş jetlerini geliştiriyor.
Aslında bu teknoloji 20’nci yüzyılda zaten vardı ancak zamanlama, kötü şans ve fizik yasaları nedeniyle yaygınlaşması mümkün olmadı.
CONCORDE’U HATIRLAYALIM
Süpersonik uçakların tasarımları 20’nci yüzyılın ortalarında, süpersonik yolcu uçaklarının tasarımları ise 1970’lerde başladı.
Air France ve British Airways’in 1976’dan 2003’e kadar işlettiği Concorde ve Rusların Tupolev-144’ü bunların bir örneği.
Yolcu kapasitesi 128 olan Concorde’un hızı da 2 Mach’tı. Londra’dan New York’a düzenlediği seferler üç saat sürüyordu. Biletleri pahalı olduğu için Concorde’u daha çok zengin iş insanları ve ünlüler tercih ediyordu.
NEDEN DEVAM ETMEDİ?
Concorde 1960’larda, süpersonik yolcu uçaklarının bir sonraki en büyük şey olacağının düşünüldüğü bir zamanda tasarlandı.
Ancak 1970 yılında Boeing 747 doğru. Boeing’in ucuz, büyük ve verimli olması Concorde’un popülerliğine darbe indirdi.
Concorde süpersonik hızlarda yolculuk yapmak üzere tasarlandığı için yakıt açısından çok verimsiz kalıyordu.
Ayrıca 1973 yılında bir hava şovunda meydana gelen kaza, bazı havayolu şirketlerinin Concorde’a daha da şüpheyle yaklaşmasına neden oldu.
Dolayısıyla o zamanlar 100 tane yapılması planlanırken toplamda sadece 20 Concorde üretildi. Concorde’un kullanıldığı havayolu firmalarına para kazandırıp kazandırmadığı bile bugün hala tartışılıyor.
GÜRÜLTÜ EN BÜYÜK SORUN
Savaş uçaklarının nasıl sesler çıkardığını bilirsiniz. Bir uçak süpersonik hızlarda yolculuk yaptığında şok dalgaları yere yayılarak sonik patlamalar denen bir gürültüye neden oluyor. Daha olağanüstü durumlardaysa pencereler parçalanabiliyor ve binalara zarar verebiliyor.
1970’lerin başında sonik patlamalar ABD hükümetinin süpersonik ticari uçuşları yasaklamasına neden oldu. Bu da Concorde’un potansiyeline inen bir diğer darbe oldu.
SÜPERSONİK YOLCULUĞUN GELECEĞİ
Şimdi süpersonik yolcu uçakları yapmaya çalışan şirketler, zamanında Concorde’un karşı karşıya kaldığı sorunları çözmeye çalışıyor.
NASA ve Lochkeed Martin’in Quesst projesi, sonik patlamaların katlanabilir seviyelere inebileceğini göstermeyi amaçlıyor. Bu şekilde X-59 süpersonik uçağını Amerikan şehirlerinin üstünde uçurmayı amaçlıyorlar.