Derleyen: Miray Tamer / Nefes.com.tr
Hayat pahalılığının günden güne arttığı Türkiye'de yılbaşından bu yana birçok kişi 'skimpflasyon' nedeniyle hayatını kaybetti.
Söz konusu terim, şirketlerin sundukları ürün ya da servisin kalitesini düşürdükleri halleri tanımlamak için kullanılıyor.
Firmaların bu yolu tercih etmesindeki ana etken 'malzemelerin niteliğini ya da istihdam ettikleri personel sayısını düşürerek karlılıklarını korumaya çalışması' oluyor.
Bu durum yoğunlukla gıda sektöründe gözleniyor.
Sadece son bir ayda İstanbul'da 51, Burdur'da 43, Adana'da 22, Sakarya'da 15, Çorum'da 12 öğrenci zehirlenme şüphesiyle nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
Medyaya yansıdığı kadarıyla Şanlurfa'da 10, Ankara'da 70 işçi bu sebeple sağlık kuruluşlarının yolunu tuttu.
ÖLÜM SEBEPLERİ: KIZARMIŞ TAVUK, KUMPİR
Ancak tablo yalnızca sınırlı değil. Aralık 2024'te ortaya çıkan bir gerçek, halk sağlığının ne denli tehlikede olduğunu ortaya koydu.
Mayıs ayında yatağında ölü bulunan 34 yaşındaki Cennet Özveren'in bilinen hiçbir sağlık sorunu yoktu.
Yedi ay sonra Antalya Adli Tıp Kurumu'ndan gelen otopsi raporunda genç kadının yediği kızarmış tavuktan zehirlendiği için öldüğü belirlendi.
Ürünün alındığı iş yerinin sahibi Sezgin Demir, çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
Üzerinden bir ay bile geçmeden benzer sebeple bir kadın daha hayatını kaybetti.
İzmir'de yaşayan Bahar Zeyrek, annesi Servet Polat ve 11 yaşındaki oğluyla birlikte 28 Aralık'ta Buca ilçesinde bulunan bir işletmede kumpir yedi, aynı gün kusma ve ishal şikayetiyle hastaneye gitti.
Tedavilerinin ardından evlerine dönseler de semptomlarında hiçbir azalma olmadı. Ertesi gün bir kez daha acilin yolunu tuttular, tedavi görüp taburcu oldular.
Aradan geçen iki günlük süre zarfında evde dinlenen Servet Polat, ailesi tarafından tuvalette hareketsiz halde bulundu.
Kolluk kuvvetleri bahse konu işletmede kumpir yiyen başka kişilerin de zehirlenme belirtileri göstererek hastanelere başvuruda bulundukları belirlendi.
Yapılan incelemeler sonucu dükkanda salmonella bakterisine rastlandı, iş yeri sahibi tutuklandı.
SADECE İSTANBUL'DA 39 KİŞİ SAHTE İÇKİDEN ÖLDÜ
İstanbul'a gelindiğinde ise insanlar, tükettikleri sahte içki nedeniyle hayatını kaybetti.
Bilindiği üzere Güngören, Beyoğlu, Bakırköy ve Başakşehir başta olmak üzere çeşitli ilçelerden 100'e yakın kişi hastaneye başvurdu.
Megakentte dün hayatını kaybeden Özbekistan uyruklu Yulmurod Aytugdıev'le birlikte son bir haftada yaşamını yitirenlerin sayısı 39 oldu.
ZEHİR DAĞITIM MERKEZLERİ: SUCU, LOKANTA, OTOMOBİL
Yaşananların ardından Beyoğlu ilçesinde bir sucu dükkanına operasyon düzenlendi.
Polisler beş bidon içerisinde metil alkol, 3 adet 15 litrelik damacana içerisinde sahte içki, 5 adet 0.5 litrelik şişe içerisinde metil alkol, 15 adet farklı boyut ve markalarda şişelenmiş sahte içki, 8 adet tatlandırıcı yağ olmak üzere toplamda 72 litre sahte içki ele geçirdi.
Güngören’de de pet şişelere doldurduğu sahte içkiyi aracıyla dolaşarak sattığı belirlenen şüpheli yakalandı.
Başakşehir'de bir lokantada da sahte içkinin su şişesinde, 30 TL'ye satıldığı ortaya çıktı.
MİDE BULANDIRAN GÖRÜNTÜLER
İstanbul'un Avcılar ilçesinde ruhsatsız pasta imalathanesi bir süre önce mühürlendi. Ancak iş yeri sahipleri işletmeyi yeniden açtı ve düzenlenen baskında hem paslı hem de kirli aletlerle düğün pastası yapıldığı görüldü.
FAHİŞ FİYATLAR GÜNDEMDE
İçki ölümleri sonrası alkollü içkilerdeki yüksek vergiler ve fahiş fiyatlar yeniden gündeme geldi.
Rakı, bira, şarap ve birçok içki 6 ayda bir otomatik vergi artışıyla birlikte zamlanıyor.
Son zamda üretici enflasyonuna bağlı olarak alkol ve tütündeki maktu ÖTV tutarları da yüzde 7,56 oranında artmıştı.
Son ÖTV artışı ile birlikte alkol oranı yüzde 45 olan bir 70’lik yeni rakının vergisiz fiyatı 373,98 TL düzeyindeyken bu rakıdan alınan ÖTV 430,19 TL, KDV 160,83 TL oldu.
Rakı satışından alınan toplam vergi 591 TL olurken satış fiyatı 965 TL'lik rakının yüzde 60'ından fazlası vergi oldu.
Uzmanlara göre birçok insan, fiyatların aşırı pahalı olması nedeniyle sahte içkiye yönelmiş durumda.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz da hükümetin acilen bu konuda kalıcı çözümler üretmek zorunda olduğunu söyledi:
- "Fahiş düzeyde yüksek vergilerin, insanları kaçak veya sahte içkiye yönlendirebileceği, bunun da toplumsal maliyeti çok daha yüksek sonuçlar doğurabileceği dikkate alınmalıdır.
- Hükümet, derhal sorumluluk üstlenerek halk sağlığı sorunu haline gelmiş bu konuda kalıcı çözümler üretmek zorundadır."
MANTIDAN KASAP KÖFTEYE, ZEYTİNYAĞINDAN KOL BÖREĞİNE
Öte yandan Tarım ve Orman Bakanlığı, üç aydır yayınladığı taklit ve tağşiş yapılan gıdalar listesine 30 yeni ürün ekledi:
- Tohum yağı karıştırılmış zeytinyağı,
- Yabancı madde tespit edilen kekik ve toz biber,
- Boya karıştırılmış antep fıstığı,
- Mantı, kasap köfte, kıymalı kol böreği ve kebapta sakatat.