Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gündemi değerlendirdiği konuşmasında kollarında polisle sorguya götürülen Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras için geniş yer ayırdı.
Demirören Haber Ajansı'nın aktardığına göre iki isme açılan soruşturmaların eleştirilmesine tepki gösteren Tunç, "Bugün çıkıp 3 tane hakaret soruşturması nedeniyle hukuk devletinin olmadığını, bu ülkede hukuk güvenliğinin olmadığını söylemek insafsızlıktır. Bu ülkeye, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve bu millete hakarettir" dedi.
Bu noktada 'cumhurbaşkanına hakaret' iddiasıyla bugüne dek on binlerce dava açıldığını, 2022 yılında bu sayının kayıtlara 38 bin 581 olarak geçtiğini hatırlatmakta fayda var.
Bakan Tunç'un sözleri şöyle:
'O ESKİ TÜRKİYE GERİDE KALDI'
"O eski Türkiye geride kaldı ve bugünkü Türkiye daha yüksek standartlı hukuk devleti ilkesinin tahkim edildiği, temel hak ve özgürlüklerinin en geniş anlamıyla yaşanma bilindiği bir ülke haline geldi.
Bu Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ona güvenen milletimiz sayesinde bu noktaya geldi. Milletimize şükran borçluyuz.
Bu mücadeleyi yaparken çok engellemelerle karşılaştık. Muhtıralarla karşılaştık; 27 Nisan bildirisi. O gün neredeydi bugünkü konuşanlar?
Bugün Türkiye'de hukuk devleti ilkesinin hakim olmadığı yönünde kara propaganda yapmaya çalışanlar, 27 Nisan bildirisine karşı ne söylediler?
Bu ülkede iktidar partisine karşı bir kapatma davası açıldığında sesleri çıktı mı bunların? Gezi olaylarıyla bu ülkeyi kaos ortamına sürüklemeye çalışanlar, o terörist paçavralarını, kültür merkezinin, o Taksim'de binalara asanlara karşı o sivil toplum kuruluşları, millet iradesine sahip çıkma noktasında bir şey söylediler mi?
Bugün çıkıp 3 tane hakaret soruşturması nedeniyle hukuk devletinin olmadığını, bu ülkede hukuk güvenliğinin olmadığını söylemek insafsızlıktır. Bu ülkeye, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve bu millete hakarettir."
'TÜSİAD BİLİR, SANAYİCİLER BİLİR, ÜRETİCİLER BİLİR'
36 milyar dolar ihracat, hukuk güvenliği sayesinde, yatırım ortamının iyileştirilmesi sayesinde, fabrikaların organize sanayi bölgelerini doldurması sayesinde, yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesi sayesinde, üretimin artması sayesinde 36 milyar dolardan 262 milyar dolara yükselmiştir.
Bunu en iyi şekilde kim bilir? TÜSİAD bilir, sanayiciler bilir, üreticiler bilir. O ortam sağlanmasa, hukuk güvenliği sağlanmasa bu olabilir miydi?
Bakınız 80 yıl boyunca 2002 yılına kadar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, ülkemize gelen yabancı sermaye tutarı 15 milyar dolar. Sadece geçen yıl gelen miktar 11,3 milyar dolar, bir yılda. Neredeyse o 15 milyar dolara yakın bir rakam.
22 yıl boyunca bu ülkeye gelen, doğrudan yabancı sermaye tutarı 273 milyar dolara ulaştı şu anda. 15 milyar dolar nerede, 273 milyar dolar nerede?
Hukuk güvenliği olmasa, doğrudan yabancı sermaye, yabancı yatırımcı, ülkeye güvenmese 15 milyar dolardan 273 milyar dolara yükselir miydi? Bu ülkede, 13 milyon 900 bin karar verdi bu yargı.
'MÜSAADE ETMEYİZ'
Hakim ve savcılarımız, avukatlarımızın da desteğiyle 13 milyon 900 bin karar, 1 yılda; bunların hepsini göz ardı edeceksiniz. O hukuk devletini ve hukuk güvenliğini sağlamak için fedakarca çalışan hakim ve savcılarımızın emeğini, yargı çalışanlarımızın emeğini bir tarafa bırakacaksınız.
3 tane hakaret soruşturmasıyla ülkede hukuk güvenliği yok diyeceksiniz. Buna müsaade etmeyiz.
Bu ülkenin yüksek standartlı bir demokrasi yolunda, 'Türkiye Yüzyılı'nda hukuk güvenliğini tahkim ederek yolumuza devam edeceğiz ve milletimizin refahını arttırmanın gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz inşallah."