Hetty Green "dünyanın en büyük cimrisi" ve "Wall Street Cadısı" olarak hatırlanıyor. Ancak bugün yaşasaydı belki de dünyanın gördüğü en eksantrik yatırımcılardan biri olarak görülürdü.

Nihayetinde tutumlu yapısı ve sert dış görünümüne rağmen Green, bugünün önde gelen yatırımcılarının çoğunu zenginleştiren değer yatırımı stratejilerine öncülük etti.

Ama en önemlisi, ekonomik kriz baş gösterip de şirketlerin yardıma ihtiyaç duyduğu zamanda Green bağımsız yatırımcıya dönüşerek servetini günü kurtarmak için kullandı.

PANİK DÖNEMİ NASIL BAŞLADI?

"Panik" dönemi olarak da bilinen 1907'deki Knickerbocker Krizi, dünyanın içinden geçtiği ekonomik krizler arasında büyük ölçüde unutulanlardan biri. Aslında bu krizin çıkışı çok daha karmaşık sebeplere dayansa da özü belli: Wall Street'in açgözlülüğü çirkinleşince bankalar battı ve ortaya ciddi bir resesyon çıktı.

22 Ekim 1907'de başlayan panik, üç hafta içinde New York Borsası'nın yüzde 50 düşmesine neden oldu. 1908'de milli gelir yüzde 12 azaldı. Bankacılık sistemi büyük zarar gördü. Öyle ki hükümet, finansal krizleri önlemek için ABD Merkez Bankası'nı (FED) kurma kararı aldı.

Bakır kralı F. Augustus Heinze ile buz kralı Charles Morse, United Copper şirketinin hisse fiyatını yapay olarak yükseltmeye çalıştı. Bunun için büyük miktarda borç alarak hisse yatırımı yaptılar. Ancak planları başarısız oldu. Borçlarını ödeyemeyince bazı büyük bankalar ciddi mali sorunlar yaşadı.

O dönemde bankalar rezervlerinde fazla nakit tutmuyordu. Bu durum Knickerbocker Trust gibi önemli finans kuruluşlarının çökmesine neden oldu.

J.P. MORGAN'IN KRİZ TOPLANTISINA KATILAN TEK KADIN

Bankalar ve finans şirketleri zora düşünce halk panikleyerek paralarını çekmeye başladı. Bu da krizin daha çok büyümesine neden oldu. Amerikalı finansör J.P. Morgan, Wall Street'in en güçlü isimlerini kendi kütüphanesinde toplantıya çağırdı.

Toplantının amacı, ekonomiyi ve borsayı nasıl kurtarabileceklerini tartışmaktı. Hetty Green bu toplantıya katılan tek kadın yatırımcıydı.

The Literary Digest'in 1916 tarihli sayısında, Green'in 1907'de paniği nasıl daha öngörebildiğini anlatan bir makale var. Green "Bu durumun geleceğini görmüştüm. Mahallenin en güçlü adamlarından bazıları bana geldi ve saraylardan otomobillere her şeyi elden çıkarmak istediler" diye anlatıyor.

'DİĞERLERİNİN 'DEĞERİ', BENİM NAKİTİM VARDI'

Green'in kapısını çalanlardan biri de büyük demiryolu şirketi New York Central Railroad'dı. Söz konusu şirkete "büyük bir kredi" verdiğini söyleyen Green, bunun üstüne "oturup biraz düşündüğünü" ve hemen ardından olabildiğince nakit toplamaya karar verdiğini söyledi:

"Kriz geldiğinde bende para vardı. Gerçekten parası olan çok az kişiden biriydim. Diğerlerinin 'menkul kıymetleri' ve 'değerleri' vardı. Bendeyse nakit. Dolayısıyla bana gelmek zorunda kaldılar."

Panik döneminde ülkenin dört bir yanından New York'a kendisinden para istemeye birçok kişinin geldiğini anlatan Green, hayatı boyunca "cimri" olarak anılsa da bu durumu fırsata çevirmediğini belirtiyor:

"Borç verdiklerim yüzde altı faizle aldı. Çok kolay bir şekilde yüzde 40 faiz uygulayabilirdim. Hayatımıda hiçbir zaman, hakkımda ne söylenirse söylensin, tefecilik yapmadım. Bunu benimle iş yapan zengin adamlardan daha iyi kimse bilemez."

Green 1907 paniğinin doruk noktasında New York yönetimine 1,1 milyon dolar borç verdi. Bu meblağ bugünün parasıyla 33 milyon dolara tekabül ediyor. Üstelik 1930 tarihli "The Witch of Wall Street: Hetty Green" adlı kitaba göre bu onun ilk desteği değildi: Panikten aylar önce şehir yönetimine 4,5 milyon değerinde borç vermişti. Bugünün parasıyla 150 milyon dolar ediyor!