Antalya'da yaşayan Pınar Zorlu eşi Gürhan Üzer ile boşandı ama eski eşinin tehditlerinden kurtulamadı. 8 Aralık 2024'te de korkuları artan 36 yaşındaki kadın Gürhan Üzer tarafından sistematik şekilde takip edildiği, rahatsız edildiği ve tehdit edildiği gerekçesiyle 30 gün süreyle Uzaklaştırma Tedbir Kararı talep ederek, yetkili makamlara başvurdu.
UZAKLAŞTIRMA İSTEMİŞTİ SADECE 'UYARDILAR'
Başvurusunda, eski eşinin kendisini sürekli takip ettiğini, telefonla aradığını, mesajlar attığını ve fiziki olarak rahatsız ettiğini belirtti. Ayrıca, geçmişte fiziksel şiddete maruz kaldığını ve tekrar zarar görmesinden endişe duyduğunu dile getirdi.
Ancak yapılan değerlendirme sonucunda Gürhan Üzer hakkında uzaklaştırma kararı verilmedi, yalnızca uyarı kararı çıkarıldı. Gürhan Üzer de 31 Aralık 2024'te genç kadını öldürmek için yaptığı planı uygulamaya başladı.
Sabah saatlerinde önce benzin aldı, çakmağını ve motosikletini hazırladı. Pınar Zorlu'nun işe saat kaçta gittiğini bildiği için o anda iş yerinin yakınlarına gitti, pusuya yattı. Saat 08.21 olduğunda Pınar Zorlu çalıştığı Şirinyalı Mahallesi İsmet Gökşen caddesi üzerinde bulunan mağazanın önüne geldi. Bu sırada Gürhan Üzer, motosikletiyle olay yerine yaklaştı.
HERKESİN GÖZÜ ÖNÜNDE YAKTI
Gürhan Üzer önce kadının iş yerine girmesini engellemek için önüne geçti, tartışmaya başladılar. Kadın da KADES butonuna bastı ve yardım istedi. Tanıkların anlattığına göre çevredekiler adamı Gökhan Üzer'in Pınar Zorlu'ya zarar vermemesi için çok çabaladı. Ancak uyarılara aldırmayan adam yanında getirdiği benzin bidonunu açarak Pınar Zorlu’nun üzerine döktü. Benzinin dökülmesiyle paniğe kapılan Zorlu kaçmaya çalıştı, ancak Üzer onu saçından tutarak yere yatırdı. Tanıkların ifadelerine göre, Pınar Zorlu bu sırada ‘Yalvarırım bırak!’ diye bağırdı.
Ancak saldırgan, Pınar Zorlu’yu sert bir şekilde yere bastırdı ve hareket etmesini engelledi, çakmağı ateşledi. Yaklaşık 20-25 saniye boyunca alevlerin sardığı kadın ağır yaralandı. Çevredeki vatandaşlar yangını söndürmek için seferber oldu. Ağır yaralanan Pınar Zorlu, olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Gürhan Üzer ise motosikletiyle olay yerinden kaçtı.
ACIYA 19 GÜN DAYANABİLDİ
Pınar Zorlu, 19 gün boyunca Antalya Şehir Hastanesi’nde yoğun bakımda tedavi gördü ancak yanık komplikasyonları nedeniyle 19 Ocak 2025’te hayatını kaybetti. Ölüm muayene tutanağında, Pınar Zorlu’nun vücudunda yaygın yanıklar tespit edildiği ve ölümün doğrudan bu yanıklar sebebiyle gerçekleştiği kaydedildi.
Tutanakta, ölümde başka bir dış etken bulunmadığı ve tamamen şüphelinin eyleminin sonucu olarak gerçekleştiği ifade edildi. Olayla ilgili hazırlanan iddianamede de bunlar yazıldı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ
Cumhuriyet Savcılığı, Gürhan Üzer hakkında "canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürme" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. İddianamede, herhangi bir haksız tahrik veya indirimi gerektirecek bir durumun bulunmadığı belirtildi.
Sanığın ifadesinde "öldürmek değil, acı çektirmek" amacıyla hareket ettiğini söylediği bilgisine yer verildi. Savcılık ayrıca, sanığın TCK 53. maddesi gereği belirli haklardan yoksun bırakılmasını ve TCK 54. maddesi kapsamında suçta kullanılan benzin bidonu, çakmak ve motosikletin müsaderesini yani el konmasını talep etti. Öte yandan iddianamede Pınar Zorlu'nun uzaklaştırma talep ettiği ama sadece uyarı verilen olayın da Gürhan Üzer'i öfkelendirdiği yer aldı.
'AĞIRLAŞTIRICI HALLER MEVCUT'
Pınar Zorlu’nun avukatı Tuğba Kaya, iddianamenin dört ayrı nitelikli halden kasten öldürme suçundan düzenlendiğini ve sanık hakkında herhangi bir haksız tahrik ya da indirim sebebi öngörülmediğini belirtti. Kaya "Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dosya açıldı. Ağırlaştırıcı haller mevcut, herhangi bir başkaca haksız tahrik ya da indirim sebebi iddianamede öngörülmemiş. Zaten sanık tarafından böyle bir iddia edilebilecek bir durum da söz konusu değil" dedi.
OLAYDAN BİR HAFTA ÖNCE BIÇAKLI TEHDİT
Cinayetin bir anda gerçekleşmediğini, Gürhan Üzer’in planlı bir şekilde hareket ettiğini ifade eden Avukat Kaya, sanığın cinayeti öncesinde defalarca Pınar Zorlu’yu tehdit ettiğini vurguladı. Tuğba Kaya, "Sanık, olaydan bir hafta önce Pınar’ı kitapçıya girerken bıçak göstererek tehdit etti. Pınar korkuyla kitapçıya girip işletme sahibinden yardım istedi. İşletme sahibi Pınar’ı depoya sakladı ve o sırada KADES butonuna bastı. Polis gelene kadar orada bekledi. Polis olay yerine geldikten sonra sanık hakkında yalnızca uyarı kararı verildi. Bu olaydan sonra da ‘KADES'e bir daha basmaya fırsatın olmayacak’ şeklinde bir tehditle gelmişti. Bu tedbir kararına itiraz etmemize ya da değiştirilmesine fırsat kalmadan da bu yakma eylemi gerçekleşti" şeklinde konuştu.
'ÇOCUK GÖRÜŞMEK İSTEMİYORDU'
Avukat Tuğba Kaya, Gürhan Üzer’in ifadesinde, çocuğuyla görüştürülmediğini ve bu nedenle öfkelendiğini iddia ettiğini ancak bunun gerçeği yansıtmadığını belirtti. Kaya "Çocuğumu göstermiyor şeklindeki iddiaların hiçbir gerçekliği yok. Bizzat üçlü görüşmelerini biliyorum, elimde buna ilişkin kayıtlar da mevcut. Zaten boşanma çok kısa bir süre önce gerçekleşti. Son bir hafta sadece çocuğunu görmedi, onda da çocuk istemiyordu. Çünkü çocuğun yanında da anneye yönelik ve kendisine yönelik tehditler savuruyordu. Çocuk ve Pınar’da son bir hafta ciddi anlamda bunun korkusunu yaşıyordu. Ama onun öncesinde hiçbir zaman böyle bir durum söz konusu olmadı" dedi.
'YA BENİMSİN YA KARA TOPRAĞIN'
Avukat Kaya, sanığın boşanmayı bir türlü kabullenemediğini ve Zorlu’yu sürekli rahatsız ettiğini belirtti. Kaya, şu ifadelere yer verdi:
"Sözde anlaşmalı bir boşanmaydı ama hiç anlaşmalı bir boşanma gibi değildi. Anlaşmanın şartlarına ilişkin bir ihtilaf yoktu aralarında. Gürhan Üzer boşanmak istemiyordu ve Pınar'ın bu kararının değişmesini istiyordu. Ama kararlı olduğunu görünce de anlaşmalı boşanmamak için başka bir nedenleri yoktu. Nafaka, velayet gibi anlaşamadıkları bir husus yoktu. Boşanmamak istiyordu ama bunun için de kadının fikri değişmediği için bu yollara başvurdu, bu şekilde yıldırmaya çalıştı. Nihayetinde boşanma gerçekleşince de artık bensiz mutlu bir hayat sürmesin istedi. Türkçe mealiyle ‘Ya benimsin ya kara toprağın’ dedi.
Onun dışında birkaç tane tehdit olayında Pınar kendisi durumu idare edip ekstra şikayetçi olmamıştı. Ama zaten boşanma sürecinden önce de daha önce aldığı uzaklaştırma kararları vardı."
'EN İNCE AYRINTISINA KADAR PLANLADI'
Avukat Tuğba Kaya, Gürhan Üzer’in soğukkanlı bir şekilde hareket ettiğini ve olayı en ince ayrıntısına kadar planladığını vurguladı ve şöyle devam etti:
"Pınar’la boşanma sürecini de birlikte yürüttük. Bu süreçte de boşanma kararından sonra birden fazla kez Pınar'a karşı aktardığı tehditleri olmuştu. Yine aynı şekilde çocuğa yönelik tehditleri, boşanmasına destek olan avukata yönelik tehditleri, ailesine yönelik tehditleri hep vardı. Daha önceki dosyadaki ifadelerinde de olayı soğuk kanlılıkla baştan sona anlatması söz konusu, herhangi bir inkar ya da başka sunulan bir sebep yok.
'HAZIRLIKSIZ ANINDA YAKALADI'
Olayı olduğu gibi anlatıyor. Buna nasıl karar verdiğini, nasıl tasarladığını, nasıl düşündüğünü anlatıyor. Tabii ki de mahkeme aşamasında durum değişebilir ama şu an için durum bu şekilde. Olaydan 20 gün önce boşanma kararı kesinleşmişti. Totalde 2 aylık bir süreç. Ama sabah akşam sürekli tehdit ediyordu, Pınar artık bu tehditlere karşı duyarsızlaştırmaya da başlamıştı. O yüzden en hazırlıksız olduğu zamanda ve en hazırlıksız olduğu şekilde yakaladı.
Ayrıca başka yargılamaları da olduğu için; kuvvetle muhtemel bu dosyalardan bir tutuklanma yaşama ihtimalini öngördüğünden, bunların duruşmalarına katılmadan önce bu olayı gerçekleştirdi. Yine ifadesinde amacının öldürmek değil, acı çektirmek olduğunu söylüyor. Zaten bunu da az çok başarmış oldu."