Aylardır dilden dile, kulaktan kulağa, ya ekranlarda ya da gazete köşelerinde, manşetlerinde “operasyonun” yapılacağını herkes biliyordu.
24 Şubat’taki yazımın başlığı şuydu:
“Ahmet Özer iddianamesindeki ayrıntı: Emniyet: İstanbul’da bir kısım belediye başkanı da ‘Kent Uzlaşısı’yla belirlendi.”
Okuyalım:
“Aşağıda delilleri ayrıntılı olarak anlatılan Esenyurt Belediye Başkanı olan şüpheli Ahmet Özer gibi İstanbul ilinde görevli bir kısım Belediye Başkanı, Başkan Yardımcısı ve Belediyle Meclis Üyesi’nin 31/03/2024 yerel seçimler sonrasında terör örgütünce verilen talimatla ‘Kent Uzlaşısı’ faaliyeti kapsamında terör örgütünün uzlaşma sağladığı partiden seçilmeleri sağlanarak görev yapmaya başladıkları ve halen görevli oldukları, yukarıda da izah edildiği üzere özerlik sistemi ve kent uzlaşısı formülünün, DEM Parti üstü bir örgütlenme sistemi olduğu, özellikle örgütlenme konusunda çalışmalar yürüten örgüt bünyesindeki oluşumların (DBP, HDK) örgütün taban (halk) örgütleme sistemini geliştiren ve yöneten esas kurumlar olduğu hususu da nazara alındığında bu şahısların terör örgütünün Kent Uzlaşısı faaliyeti kapsamında faaliyet yürüten örgüt mensuplarından oldukları anlaşılmıştır. (Sayfa 25)”
Yaptığım alıntı, dört aydır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Esenyurt eski Belediye Başkanı Ahmet Özer’le ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 83 sayfalık iddianameden.
Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Başkanlığı Değerlendirmesi’ne göre “İstanbul ilinde bir kısım belediye başkanı, başkan yardımcısı ve belediye meclis üyesi Kent Uzlaşısı faaliyeti kapsamında faaliyet yürütüyor”. İddianameden de anlaşılıyor ki; İstanbul’da bazı belediye başkanları Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve sonrasında hayata geçirilen Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üzerinden soruşturmaya konu edilecek.
Yine iddianameye dönelim.
Başsavcılığın da emniyet değerlendirmesiyle aynı fikirde olduğu anlaşılıyor:
“… Söz konusu örgütsel doküman içeriği incelendiğinde; Kent Uzlaşısına yönelik yukarıda ayrıntısıyla yer verilen değerlendirmeleri doğrular nitelikte DEM Partinin süreç içerisinde inisiyatifinin bulunmadığı… Terör örgütünün ve çatı yapılanması olan HDK’nın inisiyatifle sürecin ilerlediği, terör örgütünce anlaşma sağlanan siyasi parti listelerinden 31/03/2024 tarihli yerel seçim kapsamında metropol illerde belediye başkanlıkları, başkan yardımcılıkları ve meclis üyeliklerine terör örgütü mensuplarının sızmalarının sağlandığı… Şüpheli Ahmet Özer’in de bu örgüt mensuplarından olduğu, doküman içeriğinin şüphelinin görev yaptığı Esenyurt ilçesindeki DEM Parti teşkilatından ele geçirilen HDK dokümanlarından olması ve şüphelinin ‘ortak aday’ olduğunun belirtilmesi hususlarının bir bütün olarak değerlendirildiğinde şüphelinin terör örgütüyle organik bağını ortaya koyduğu açıkça anlaşılmıştır. (Sayfa 75)”
Emniyet değerlendirmesinde “İstanbul ilinde görevli bir kısım Belediye Başkanı…” değerlendirmesi yapılırken başsavcılık “31/03/2024 tarihli yerel seçim kapsamında metropol illerde belediye başkanlıkları…” diyor. Buradan da anlayacağımız sadece İstanbul’da değil başka illerde de “Kent Uzlaşısı” adaylarının soruşturulduğu gerçeği!
Dün… İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla birlikte haklarında gözaltı kararı verilen 106 kişiyle ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iki soruşturma ile ilgili detayları paylaştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafında yapılan ilk açıklamada, bu soruşturma kapsamında özetle şu suçlamalara yer verildi:
- Ekrem İmamoğlu’nun kent uzlaşısı temelinde terör örgütünün Halkların Demokratik Kongresi (HDK) çatı yapılanmasıyla ittifak yapıldığına dair tespitlerin terör örgütüne müzahir medya tarafından duyuruldu.
- İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Reform Enstitüsü Başkanı Mehmet Çalışkan, PKK/KCK terör örgütünün ideolojik alan yapılanmasında faaliyet gösterdiği tespit edilen firari şüpheli A.B. ve A.B.’nin sahibi olduğu Spectrum House çalışanı H.A. ve Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Özdemir iştirak halinde “Kent Uzlaşısı” faaliyetinin içerisinde yer aldı.
- İmamoğlu, diğer şüphelilerle birlikte yerel seçimlerde, belediye meclis üyesi listelerinin kendisinin onayıyla belirlenmesi de nazara alındığında terör örgütünün yönetimince de ifade edilen metropollerde etkinliğinin arttırılması amacını taşıyan kent uzlaşısı faaliyetine bilerek iştirak etmek suretiyle PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledi.
SONUÇ: Başsavcılığın “yolsuzluk” ve “terör” operasyonun “terör” boyutuyla ilgili ipuçları aylar öncesinden verilmişti. İktidara yakın gazetelerde “İmamoğlu’nun rant ağı” başlıklı şemalar yayımlandı, bugün gözaltına alınan çoğu isim de o şemada yer aldı. Tabii bu operasyonla birlikte MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başlattığı yeni süreçle ilgili ne yaşanacak göreceğiz.