Arkadaşlar! Partimizin her kurultayı, denebilir ki, bir dönüm başında toplanmıştır. 1927 kurultayı, doğuda kopan azıyı yenerek cumhuriyetin sarsılmaz temelde olduğunun anlaşılmasına; 1931 kurultayı güvenlik ve sükûnun kesin olarak kurulmasına rast gelir. Bu kurultayımız ise, geniş ölçüde gelişim devri içinde bulunduğumuz günlerde toplanmış oluyor. Kurultayın, yeniden alacağı ilerleme ve yükselme tedbirleriyle; vatanın yüksek yönetimini erdemli ellerinde tutan partimizin şerefli tarihini zenginleştireceğine, şüphe yoktur.” Mustafa Kemal Atatürk, 4 Mayıs 1935’te, CHP’nin 4. Kurultay açış konuşmasında bu cümleleri kurmuştu.
Neden, 4. Kurultay’la başladım?
Çünkü; pazar günü CHP Olağanüstü Kurultay’ını gerçekleştirecek ve CHP içinde “kanatların” ne yapacağı merak konusu. Dün, CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kurultayla ilgili son noktayı koydu. Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya’ya konuşan Kılıçdaroğlu, “Aday mısınız?” sorusuna, “Hayır efendim. Ben aday değilim…” yanıtını verdi. “Kurultaya gidecek misiniz?” şeklindeki soruya da cevap veren Kılıçdaroğlu, “Biliyorsunuz bir süredir bayram dolayısıyla tatildeyim. Eğer davetiye geldiyse giderim. Ofiste olmadığım için davetiyenin gelip gelmediği hakkında da bilgim yok. Bir iki güne döneceğim, eğer davetiye gelmişse giderim” ifadelerini kullandı. Kimsenin açıp kendisine sormadan hakkında yorumda bulunduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, “Herkes aday yapıyor ama ben aday değilim” ifadelerini kullandı.
Peki Ekrem İmamoğlu ve ekibi pazar günü için ne düşünüyor?
Önce bir bilgi.
CHP lideri Özgür Özel, Silivri’de İmamoğlu’nu ziyaretinde aralarında “gerilim” olduğu ve görüşmenin kısa sürdüğü kulislerde konuşulmuştu. Peki gerçek ne? Ekrem İmamoğlu’na yakın isimler dedi ki:
“Bu kurultay kararı çok acele alındı. Ekrem Bey en başından bu yana böyle düşünüyor. Özgür Bey’e de ‘Çok acele bir karar, o kadar acele edilmesine gerek görmüyorum. Ama tabii bir kayyum riski varsa alınması gereken bir karardır. Eğrisini doğrusuna getiririz’ diyor. Aralarında konuşmayı kısa kesecek bir gerilim yaşanmıyor. Tam tersi, meseleleri uzun uzun konuştuklarını kendisi ifade etti.”
Şimdi gelelim kurultaya.
İmamoğlu çevresinde gelen bilgileri aktaralım:
“Şimdi bir imza kampanyası başladı. Önümüzde 23 Nisan ve 19 Mayıs var. Süreç hızlı gelişiyor. Bunlardan sonra parti, en geç 2026 Kasım ayında süresi dolacağı için olağan kurultayını yapacak. Biz olağanüstü kurultayda kurultay delegesi seçmiyoruz. 2026’nın Kasım ayında olacak ya da daha önce olacak olağan kurultayda delegelerimizi de seçeceğiz. Olağan kurultaydan evvel bir yerel ve genel seçim olma şansı var mı? Bunu çok zayıf gördüğümüzü söyleyebiliriz.
“Bu kurultay milletin eline kılıcı alıp da cengaver gibi birbirine girişeceği bir zamanda yapılmıyor. Türkiye’nin ve partinin toplu bir saldırı yaşandığı günlerde yapılıyor. Bu saldırıyı püskürtmek için partiyi bütünleştirecek doğru kurultay görüntüsü verecek bir etkinliğe ihtiyacımız var.
“Ekrem Başkan da ‘Gün birlik beraberlik günü. Ayrışmadan yola devam edeceğiz” düşüncesinde.
SONUÇ: 6 Nisan olağanüstü kurultayı bir başlangıç. Kılıçdaroğlu’nun tavrı net ve aday olmayacak. İmamoğlu cephesi de “birlik-beraberlik” vurgusu yapıyor ve bakalım pazar günü oluşacak yeni Parti Meclisi ve sonrasında neler yaşanacak?