İDDİA… ERDOĞAN, MEHMET ŞİMŞEK’E BÖYLE SESLENMİŞ:
“Mehmet Bey; faiz artınca enflasyon düşecekti ama düşmedi.”
Bu cümleyi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, AKP’nin 30 Haziran 2024’te yapılan Kızılcahamam kampında kurduğu iddia edildi. Erdoğan’ın bu serzenişinin ardından konuyu değiştirdiği ve özellikle o dönem eleştiri oklarının yöneldiği Sağlık eski Bakanı Fahrettin Koca’yla ilgili tespitlere geçtiği de belirtildi. Sonrasında Koca’nın görevden alındığını biliyoruz ama Şimşek’le ilgili tartışmalar koridorlarda fısıltı halinde sürdü.
Neden bu kulis bilgisiyle başladım?
Dün…
Merkez Bankası 250 baz puanlık faiz indirimine giderek politika faizini yüzde 47.5’e çekti. Böylece Şubat 2023’ten bu yana ilk faiz indirim kararı alınmış oldu. Karar metninde öncü verilerin aralık ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüşe işaret ettiği belirtildi. Maliye politikasının artan eşgüdümünün dezenflasyon sürecine önemli katkı sağlayacağı vurgulandı. Merkez Bankası bunun yanında faiz koridorunu da 600 baz puandan 300 baz puana daralttı.
Aslında işareti iktidara yakınlığıyla bilinen Yenişafak Gazetesi vermişti.
24 Aralık’ta gazetenin sürmanşetinde şu başlık vardı: “Yüksek faiz çıkmazına son.”
Haberi okuyalım:
“Yüksek faiz politikasıyla ekonomiyi soğutma çalışması enflasyonu beklenen ölçüde düşürmezken yatırımların azalmasına, emek yoğun sektörlerde işten çıkarmalara ve bazı işletmelerin üretimi yurt dışına kaydırmasına neden oldu. İş dünyası indirim bekliyor.”
Yine aynı gazete, Merkez Bankası’nın kararını açıklayacağı dün de birinci sayfasından şu haberi verdi:
“Faizle yabancıya döviz bazında yüzde 30 kazandırdık. Yüksek faiz ve baskılanan kur, üretim yerine paradan para kazanma yolunu tercih edenlerin ekmeğine yağ sürüyor. Yüksek faiz politikası nedeniyle Türkiye’yi tercih eden sıcak para yatırımcısı, büyük kazanç elde ediyor. Yatırımcıların para birimi veya menkul kıymet gibi varlıkları belirli bir süre elinde tutması ve taşıması karşılığında elde ettiği ara dönem kazancı anlamına gelen ‘carry trade’ yöntemini tercih eden yabancılar, bu yıl döviz bazında yaklaşık yüzde 30 kazanç elde etti.”
Hatırlayın; Yenişafak Gazetesi, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı hedef almış ve “Bu operasyonu kim adına çektiniz” manşetini atmıştı: “Dünya, ekonomideki faiz etkisini azaltmaya çalışırken Türkiye’de Merkez Bankası, 83 milyonun sesine kulak tıkayarak faizi yüzde 17’den yüzde 19’a çıkardı. Piyasa beklentisinin bile üzerinde yapılan 200 baz puanlık müdahale, ekonomik gerekçelerle izah edilemeyen bir faiz artışı oldu. Merkez Bankası’nın Türkiye’nin büyümesini frenleyecek bu operasyonu kim veya kimler adına ve hangi amaçla çektiği merak ediliyor. (19 Mart 2021)”
Sonuçta 2025 yılı Mehmet Şimşek ve ekibinin hedeflediği enflasyon yüzde 30 ve işveren artı dünya finans kuruluşlarının talebiyle asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldı. Ya yüzde 30 enflasyonu tutmazsa?
Çetin Paşa: Bu harekatta başarısız olursam beni asın
Dün… “Emre itaatsizlik eden komutan” yazımdan sonra Çetin Doğan Paşa aradı. Önce yazıyı kısaca hatırlatayım: “PKK’nın Irak’ın kuzeyinde bulunan üslerine yönelik “Şafak Harekâtı” ismiyle kapsamlı bir operasyon planlandı. Harekâtı bizzat Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Çetin Doğan Paşa yönetecekti. On beş günün sonunda PKK’nın tüm mevzileri susturuldu. Tam o sırada üs bölgesinde bulunan kriptolu telefon çaldı. Telefonu Çetin Paşa açtı. Üsteğmen Engin Çırakoğlu o sırada hemen yanındaydı. Arayan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı’ydı. İkinci Başkan, ‘Amerikalıların bölgede alçak uçuş eğitimi yapacakları için bölgeye yapılan topçu atışları ile uçak ve Kobra helikopter uçuşlarının durdurulmasını istediklerini’ söyledi. ABD’lilerin PKK’lılara zaman kazandırmak istedikleri çok açıktı. Çetin Paşa, ‘Bu isteği yerine getirmeyeceğim komutanım!’ diye karşılık verdi.”
Çetin Doğan telefonda daha bilmediğimiz o kadar çok olayın olduğunu söyledi: “Irak’ın içlerine girmiştik. Barzani birlikleri de bize katıldı. PKK-Talabani de bize saldırdı. Adım adım ilerledik. O zaman Genelkurmay İkinci Başkanı’na söylediğim bir söz var: ‘Siz ben asi ve deli bir olarak biliyorsunuz. Sizden bilgi istedim mi sizden bu harekatı yapmak için. (Hayır, istemedin.) Şu halde bu harekatta başarısız olursam, o zaman beni asarsınız. Ama başarılı olursam biz emir verdik, yaptık dersiniz. Nihayetinde başarılı olduk ve ikinci dediğim oldu.”