GENAR Türkiye Raporu Şubat 2025 sayısı, Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu ve geleceğine dair beklentileri analiz ederek ekonomi yönetimine duyulan güven, enflasyon beklentileri ve döviz kuru tahminleri gibi önemli ekonomik konuları detaylı bir şekilde ele almaktadır. Araştırma sonuçları, ekonomi yönetimine duyulan güvenin bir önceki aya göre azaldığını göstermektedir.

Önümde 180 sayfalık araştırma duruyor.

Yedi bölümden oluşan araştırmayı iktidara yakınlığıyla bilinen GENAR Araştırma yapmış. “GENAR Türkiye Raporu”nun üçüncü bölümü “Ekonomi: Beklentiler, Duvarlar ve Rakamlar” ve raporu Prof. Dr. Rasim Özcan hazırlamış.

Rapordan okuyalım:

“GENAR Türkiye Raporu’nun bu sayısı, ekonomi yönetimine güven konusunun yanında ABD Doları kurunun yıl sonu seviyesini ve yıl sonu enflasyon beklentilerini konu edinmiştir. Kamuoyunun bu konu başlıklarındaki düşünce ve beklentilerini ortaya çıkarmak amacıyla araştırma katılımcılarına ekonomi yönetimine duydukları güvenin düzeyi sorulmuştur. Enflasyonla mücadele yolunda ekonomi yönetimine güven konusu daha da önemli bir hâl almıştır. Bu yüzden ‘Ekonomi yönetimine güven duyuyor musunuz?’ sorusu bu sayıda da araştırma katılımcılarına yöneltilmiştir.

“Ortalama skor seviyeleri göz önüne alındığında şubat ayı ortalama skoru, katılımcılarının görüşlerinde bir miktar erozyona işaret etmektedir. ‘Hiç güvenmiyorum’ diyenlerin oranı bir önceki ayki seviyesi yüzde 34.6’dan şubat ayında yüzde 36.3’e çıkmıştır. Bir önceki ay yüzde 32.6 gerçekleşen ‘Güvenmiyorum’ düşüncesinde olanların oranı da yüzde 38.3’e yükselmiştir. ‘Ne güveniyorum/Ne güvenmiyorum’ diyenlerin oranı, bir önceki ay yüzde 13.7 seviyesinden şubat ayında yüzde 9.9 seviyesine gerilemiştir. ‘Güveniyorum’ diyenlerin oranı da benzer şekilde yüzde 13.5 seviyesine gerilemiştir. ‘Çok güveniyorum’ diyenlerin oranı da yüzde 2 seviyesine gerilemiştir.”

Hiç/Güvenmiyorum: Yüzde 74.6 - Resim : 1

Yüzde 50, enflasyon hedefine inanmıyor

Şimdi de ekonomi yönetimine duyulan güvende gerilemenin nedenine bakalım. Rapor diyor ki:

“Enflasyon, birçok ekonomik ve sosyal olguyu etkilediğinden özellikle son yıllarda ekonomi yönetiminin ve toplumun en fazla ilgilendiği konuların başında gelmektedir. Enflasyonun istenen seviyelere indirilmesinde beklentilerin yönetilmesi en önemli parametrelerden biridir. Bu sonuçlar, şubat ayında katılımcıların ekonomi yönetimine güvenlerinde bozulmaya işaret etmektedir. Görüşlerdeki bu bozulmanın sebepleri arasında belki de en önemlisi, Ocak 2025 enflasyon rakamlarının beklenenden yüksek gelmiş olması olabilir.”

“Bu noktadan hareketle Ocak 2025 enflasyon oranının da beklenenden daha yüksek çıkmasının yanında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon hedefini yüzde 21’den yüzde 24’e çıkarmış olmasının yıl sonu enflasyon hedefine dair beklentileri nasıl etkilediği katılımcılara sorulmuştur. Katılımcıların yüzde 16.1’i yıl sonu enflasyon beklentilerinin T.C. Merkez Bankası’nın tahmini olan yüzde 24’ten daha düşük bir oranda olduğunu belirtmişlerdir. Katılımcıların yüzde 9.6’sı ise yıl sonu enflasyonun hedeflenen seviyede gerçekleşeceği görüşünde olduklarını bildirmişlerdir. ‘Hedeften biraz yüksek olur’ diyenlerin oranının yüzde 26.4 olduğu gözlenmektedir. ‘Hedeften çok yüksek olur’ diyenlerin oranı yüzde 47.9 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşmiştir.

“Hedeften çok uzaklaşılacağını düşünenlerin oranının yüksek olması enflasyonla mücadelede beklenti yönetiminde henüz istenen seviyenin oluşmadığını göstermektedir.”

Yavaş mı İmamoğlu mu?

GENAR Araştırma’nın Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Aktaş’ın hazırladığı “Türkiye Siyaseti” başlıklı bölümde soru şu:

“Siyasetnamelere konu olacak bir soru soralım. İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu, geleceğin Cumhurbaşkanı olabilmek için onca çaba ortaya koyarken neden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın oyları yükselmeye devam ediyor?”

Aktaş’ın verdiği yanıt ve rakamlara bakalım:

CHP’de Cumhurbaşkanı adayı kim olsun sorusunun karşılığı Yavaş yüzde 36.7, İmamoğlu yüzde 27 şeklinde. Yavaş, CHP tabanının daha çok benimsediği bir aday. İmamoğlu ise AK Parti ile daha çok polemiğe giren, sürekli kendisini siyasal ortamın kesif tartışmalarının bir parçası hâline getiren bir isim olarak öne çıkıyor. Yavaş’ın Ankara’da aldığı oy oranı rakibi İmamoğlu’na göre daha yüksek olmasına rağmen Yavaş, İmamoğlu’na göre daha az gündem oluyor, çünkü tartışmalara, polemiklere daha az giriyor. Yavaş’ın başarılı görünen iletişim tarzının siyasal iletişimin ders konularından birisi olması gerektiğini düşünüyorum.”

Anket böyle…

Ancak soru şu: İmamoğlu’nun geçen hafta sonu İzmir’de başlattığı adaylık yürüyüşü ve yargı hamleleri önümüzdeki ay anket sonuçlarını nasıl etkileyecek?