CANIMI SIKAN ŞEYLER
Ben söyledim diye değil ama ilk ve tek söyleyen ben olduğum için habere daha da canım sıkıldı.
Nedir bu can sıkıcı durum?
AKP önderliğinde dinci kuruluşlar iki yıldır 1 Ocak günü Galata Köprüsü üzerinde miting yapıyor.
İki yıldır muhalefete şunu diyorum, “Sizin yapacağınız her türlü miting ve gösteri türlü bahanelerle engelleniyor, oysa söz konusu AKP ve dinci kuruluşlar olunca durum değişiyor. Miting ve gösteri yapılacak alanlar içinde Galata Köprüsü yok. O halde siz de burada ve üstelik Filistin halkına destek amacıyla bir miting için başvurun bakalım ne cevap verecekler?”
Sonunda CHP Galata Köprüsü’nde bir miting için valiliğe başvurdu.
Mitingin teması, Amerika Başkanı Trump’ın Gazze’ye çökme planını protesto etmek.
Sonuç tam tahmin ettiğim gibi çıktı. İstanbul valisi, “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun ilgili hükümlerini” sürerek “İlimiz sınırları dahilinde Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Yer ve Güzergahları Valiliğimizce belirlenerek ilan edilmiş olup, basın açıklaması ve yürüyüş düzenlenmek istenilen alan Valiliğimizce belirlenerek ilan edilen alanlardan olmadığından talebiniz değerlendirmeye alınamamıştır” cevabını verdi.
Valide en küçük bir çekinme belirtisi yok.
Bir ay önce kapsama alanında olan Galata Köprüsü ne oldu da şimdi miting yapılamayacak yerler arasında sayılıyor.
Hukuk kuralları, demokratik haklar, hak ve adalet tümüyle dolaba kilitlenince işte ortaya böyle çok çirkin bir çifte standart çıkıyor.
DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER
Turizm bakanı güven tazeledi
Bolu Kartalkaya yangınında asıl sorumlu olan ve kendisine “gidici” gözüyle bakılan Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yıldönümünde bir başka büyük acının merkezi deprem bölgesinde ortaya çıktı.
Sanki “gidici” gözüyle bakılan bu bakan güven tazeledi, “Gideceğimi söylüyorsunuz ama bakın hemen reisimin yanı başındayım” mesajı verdi. Kendince gövde gösterisi yaptı ama törende söylediği sözler bile bakanlığının bitmesi için ciddi bir gerekçedir.
Çünkü elinde salladığı anahtar ile ev sahibi olan bir acılı kişiyi “talihli” diye niteleyerek sahneye davet etti.
Depremde ailesini kaybetmiş bir kişiyi sırf evine kavuştu diye “talihli” olarak nitelemek en hafif deyimle duygusuzluk demektir.
BAŞIMDAN GEÇEN ŞEYLER
34 EZM 731 plakalı araçtaki maganda
Altunizade’den Kısıklı’ya doğru gidiyoruz.
Trafik sıkışık, helikopter pistinin bulunduğu yerde üç şeritlik yol iki şeride düşüyor, araçlar fermuar yöntemiyle bir sağdan bir soldan iki şeride giriyor.
Tam sıra bana gelmiş, şeride gireceğim ki yandan beyaz bir Honda yol vermemek için aşırı direniyor.
Böyle durumlarda hiç tartışmam yol verdim, geçti ama önüme gelince selektör yaptım.
34 EZM 731 plakalı aracı süren hışımla dışarı fırladı, sinkaflı küfürler etmeye başladı.
Arabada eşim ve 12 yaşındaki kızım da var.
Arabadan insem çok kötü şeyler olacak.
Suratına baktım, “yürü git” dedim sadece.
İstanbul’da bu tür sayısız maganda var.
Şansı olan bu tür rezil magandalara maruz kalmaz.
Kalırsanız da ses çıkarmayın, gün onların günü.
BİR SOR BAKALIM
Ortaköy’ün yerine konamayan Atatürk heykeli
İstanbul’un en rağbet gören yerlerinden Ortaköy’de bir Atatürk heykeli yok.
Şimdi tutuklu olan Beşiktaş belediye Başkanı Rıza Akpolat, 2019 seçimi öncesi bu bölgeye bir Atatürk büstü konacağı sözü vermişti.
Yaşar Ciğersiz adlı bir vatandaş, bu vaadin yerine gelebilmesi için kendi olanaklarıyla bir Atatürk heykeli yaptırdı, belediye ve mahalle muhtarı ile heykelin konulacağı yer de saptandı, çevre düzenlemesi için çalışmalar da yapıldı ama nedense heykel bir türlü yerine konamadı.
Nedeni belli değil, ama sanıyorum CHP’li belediye “Siz heykelden başka ne yaptınız?” eleştirileri karşısında suskun kalmayı tercih ediyor.
Heykeli yaptıran Yaşar Ciğersiz bu duyarsızlığa karşı tahsis edilen alanda oturma grevine hazırlanıyor.